Washington Post'a konuştu...

21 Eylül 2012 Cuma  08:52

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Washington Post gazetesinin sorularını yanıtladı. Gazetenin internet sitesinde yayınlanan röportajda Suriye konusuna değinen Erdoğan ülkede muhalefetin her geçen gün güç kazandığını gördüklerine işaret etti.

Erdoğan Washington Post muhabiri Lally Weymouth'a verdiği röportajında ''Suriye'de muhalefetin her geçen gün güç kazandığını görüyoruz. Dolayısıyla rejim gidecek. Beşşar siyasi açıdan ölmüştür. Tabi ki bunun bir hafta mı, bir ay mı ya da ne zaman olacağını söylemek güç. Bu, Rusya ve Çin'in duruma nasıl yaklaştığıyla da alakalı bir husus'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Suriye'de Devlet Başkanı Beşşar Esad rejiminin geleceğini nasıl gördüğüne dair soru üzerine, ''Tarihe bakarsak eğer, halklarına eziyet eden rejimlerin ayakta kalamadığını görürüz. Arap Baharı sürecinde, Suriye'de maalesef rejimin halkına baskı uyguladığı bir gelişmeye tanıklık ettik. Bu eylemler sonucunda, on binlerce genç, yaşlı ve çocuk öldürüldü ya da yerlerinden oldu. Bu acımasız rejim, aynı politikaları takip etmeye devam ediyor'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de 83 bin sığınmacının bulunduğunu, Lübnan'da aynı miktarda mülteci olduğunu, Ürdün'de de 200 bin civarında sığınmacı yer aldığını kaydeden Erdoğan, bu kişilerin, canları istediği için ülkelerinden kaçmadığına dikkati çekti.

Erdoğan, ayrıca Suriye içerisinde de halen 2,5 milyon kişinin yerlerinden edilmiş vaziyette olduğunu, 30 bine yakın insanın da çatışmalarda öldürüldüğünü hatırlattı.

RUSYA VE ÇİN'İN TAVRI KONUSU
Erdoğan, ''Çin ve Rusya'nın, muhalefete destek verecek BM kararlarını veto ettiğinin'' hatırlatılması üzerine, bu iki ülkenin aynı şekilde davrandığına işaret ederek, ''Biz tabii ki Rusya, Çin ve İran ile görüşüyoruz ve görüşmeye de devam edeceğiz'' ifadesini kullandı.

''Rusya'nın Esad rejimini silahlandırmaya devam edip etmeyeceği'' sorusunu, ''Ruslar, Esad rejimini silahlandırdıklarını kabul etmeyecekler'' diyerek yanıtlayan Erdoğan, ''Öyle yapmıyorlar mı ama '' sorusu üzerine de, Rusya'ya suçlama yöneltmenin kendisi açısından uygun olmayacağını belirtti.

Başbakan Erdoğan, ''Çin, Rusya ve İran ile görüşmelerinizde, pozisyonlarını değiştirecekleri ve rejimi desteklemeye son verecekleri yönünde bir umut gördünüz mü '' sorusunu ise şöyle yanıtladı:

''Biz, onların da Esad'ın gideceğine inandıklarını görüyoruz. Sordukları soru şu: Esad'dan sonra ne olacak Onlara şöyle yanıt veriyorum; Demokratik bir parlamenter sisteme inanıyorsak, o halde buradan geçecek olan da halkın iradesi olacaktır.

Suriye'de bir rejim oluşturmaya çalışan herhangi bir dış müdahaleyi görmek istemiyoruz. Bizim tasavvur ettiğimiz, adımlarını adil bir anayasaya, insanların adaylarını seçmekte ve siyasi partiler kurmakta özgür oldukları bir sisteme dayandırdıkları bir geçiş hükümetinin olması.''

Erdoğan, Suriye konusunda Türkiye'nin ''uçuşa yasak bölge oluşturulması konusunda tek taraflı rol oynamayı düşünüp düşünmediğine'' yönelik soru üzerine, ''Düşünmüyoruz. Eğer ülkemize bir saldırı olursa, o zaman gerekeni yaparız. Ancak bu durumun bir uluslararası boyutu bir de İslam dünyasını kaygılandıran boyutu var. Dolayısıyla BM ve ayrıca Arap Birliği Suriye konusunda müdahil olmalı'' dedi.

Başbakan Erdoğan, ''Suriye Ulusal Konseyi'ni destekliyor musunuz Konsey üzerinde Müslüman Kardeşler'in hakimiyet kurmasından kaygılı mısınız '' sorusu üzerine şunları kaydetti:

''Suriye'yi temsil etme yeteneği olan, Suriye içindeki ve dışındaki herkes, bu konseyin bir parçası. Suriye'deki Müslüman Kardeşler'in üyeleri de Suriye halkının parçası ve onlar da demokratik haklarını kullanma haklarına sahipler.

Benzer gelişmeler Mısır'da da oldu. Yıllarca, orada var olan rejim, Müslüman Kardeşler'in üyelerine siyasi haklarını kullanma izni vermedi.

Mısır'da şimdi insanlar Müslüman Kardeşler'in partisini, hükümetleri olarak seçti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Müslüman Kardeşler'in bir üyesi cumhurbaşkanı seçildi. Eğer demokratik sisteme inanıyorsak, insanların iradesini kabul etmeliyiz.''

''BİZ LOJİSTİK DESTEK VERİYORUZ''
''Suriyeli muhaliflerin daha çok silaha ihtiyacı olup olmadığına'' yönelik soru üzerine Erdoğan, Suriyeli muhaliflerin bölgeden ve Suriye'nin dışında yaşayan Suriyelilerden her tür desteği aldığını söyledi.

Erdoğan, ''Ancak Türkiye'nin katkısına gelince, biz lojistik destek sağlıyoruz. Buna, Türkiye'deki kamplarda yaşayan 83 bin sığınmacı dahil'' ifadesini kullandı.

Erdoğan, ''Suriyeli muhalifler arasında potansiyel bir lider görüyor musunuz İki senaryo duyuyorum: Biri, insanlar, lider olarak spesifik azı kişilerin adından bahsediyor.

Diğeri ise, Irak'ta olduğu gibi devletin tüm üyeleri değil, sadece Esed ailesinin gideceği konuşuluyor. Bununla devletin yapısının geçici bir dönem için korunması amaçlanıyor. Suriyelilerin geçiş dönemini nasıl görüyorsunuz '' sorusu üzerine, ''Rusya ve İran, sizin şu anda bana sorduğunuz aynı soruları soruyor. Ama demokrasiye inanan insanlar bu tür soruları sormamalı'' dedi.

UÇUŞA YASAK BÖLGE KONUSU
Erdoğan, ''Uluslararası toplumun Suriye'nin Türkiye sınırına yakın kesiminde uçuşa yasak bölge kurulmasını desteklemesini istiyor musunuz '' sorusu üzerine, bu konuda BM Güvenlik Konseyi kararının önemli olacağını söyledi.

Gazetenin, ''BM Güvenlik Konseyi desteği olmaksızın bunun (uçuşa yasak bölge) oluşturulmasını istemiyorsunuz, Rusya ve Çin'in bunu destekleyen bir tasarıyı veto edebileceğini bilmenize rağmen'' yorumu üzerine, ''Hiçbir zaman bilemezsiniz, bugün durum bu olabilir ama yarın işler değişebilir'' yanıtını verdi.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Washington-Post-a-konustu-/373312