Halkın Sesi Partisi (HAS) eski Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, AK Parti’ye katıldı. Kurtulmuş, “Güçlü ve yeniden büyük Türkiye’nin kurulması için büyük bir sinerjinin ortaya çıkacağını ümit ediyorum. Bu konuda yeniden güçlü ve büyük bir Türkiye’nin kurulması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğiz” dedi.

Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı ve katılım törenine eşi Sevgi Kurtulmuş ile birlikte katılan HAS eski Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, salona Başbakan Erdoğan ile birlikte giriş yaptı. Başbakan Erdoğan ve Kurtulmuş’un girişi sırasında salonda bulunanlar alkış tuttu. Toplantıda AK Parti’ye katılım süreci ile ilgili bir konuşma yapan Kurtulmuş, önemli bir gün olduğunu ifade ederek, “Bugünün önemini belki bugün değil ama aradan geçen on yıllar sonra Türkiye siyasetinin dile getireceğini, yazacağını biliyorum. Öncelikle Sayın Başbakanımızın samimi ve içten teklifi, milletimizin yıllardır bize bu konudaki ısrarlı teklifleri, talepleri ve en nihayetinde de en zor şartlarda birlikte siyaset yaptığım geçen hafta Çarşamba günü fesih edilen HAS Parti’nin değerli kurucular kurulu üyelerinin kararı ile partimiz kapatıldı. AK Parti’nin saflarında yeni dönemde mücadele etmek, hep birlikte olmak için buraya geldik. Hepinizle uzun yıllar birlikte oluğum arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum” dedi.

Güçlü ve büyük Türkiye’nin kurulması için her türlü sorumluluğu yerine getireceklerini belirten Kurtulmuş, “Aslında salona girerken yüzlerce tanıdık arkadaşımızı burada gördük. 1998-2001 yılları arasında birlikte siyaset yaptığımız birçok arkadaşımızla yeniden aynı çatı altında buluştum. İnşallah bu birliktelikten Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi güçlü ve yeniden büyük Türkiye’nin kurulması için büyük bir sinerjinin ortaya çıkacağını ümit ediyor, bu konuda yeniden güçlü ve büyük bir Türkiye’nin kurulması için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğimizi ifade ederek Allah’tan bize kolaylıklar vermesini temenni ediyorum” diye konuştu.

Kurtulmuş, AK Parti’ye katılım süreci ile ilgili olarak hiç konuşmadığını ve gözlemlerini en iyi yaptığı dönemlerden biri olduğunu söyledi. Kurtulmuş, “12 Temmuz 2012’de Sayın Başbakanımız, Başbakanlık’ta bize bu teklifi iletti. İki ayı aşkın bir süredir bende süreci sizler gibi takip ediyorum. Çok konuşmadım, medya önünde de konuşmadım. Bir siyasetçinin en zor işlerinden birisi de konuşmamayı başarmak olduğunu bu süre içerisinde gördüm. Hayatım boyunca en önemli gözlemlerini yaptığım dönemlerden birisi oldu. Bu sürecin lehine ya da aleyhine konuşan herkesi büyük bir saygıyla dinledim. Herkesin söylemeye çalıştıklarından ne söylemeye çalıştığını anlamaya gayret ettim. Gözlemlerim şunu da gösteriyor; AK Parti’nin tabanının da büyük bir çoğunluğu böyle bir birleşmeyi canı gönülden kabul etmiş ve bize göstermiştir. Milletin büyük çoğunluğu, siyaset çevreleri, aydınların büyük bir kısmı, medyada büyük bir kısım bu konuda görüşlerini ortaya koydu.

Gönül rahatlığıyla bu kararı verdiğimizi ifade edebiliriz ki, milletin büyük bir kısmı bu bütünleşmeye gerçekten olumlu anlamlar yüklemiştir. Hatta o kadar duygusal şeyler oldu ki, Sayın Başbakanımızla benim de ortak hocamız olan bir büyüğümüz hemen aradı. Telefonda hüngür hüngür ağlıyor, dedi ki; ‘Yıllardır ben bunun için dua ediyorum. Allah yolunuzu açık etsin, birlikteliğinizden kuvvet doğsun’ dedi. Hayırlı uğurlu olsun, Allah adına, millet adına yapacağımız işlerde hepimizin yüzümüze ak getirsin” dedi.

Numan Kurtulmuş, önceki siyaset döneminde hep doğru bir muhalefet olmaya gayret ettiklerini ve doğruya doğru, yanlışa yanlış dediklerini hatırlattı. Kurtulmuş, “Bildiğiniz gibi ve Türkiye’nin takip ettiği gibi biz daha önceki siyasi geçmişimizde hep gerçek bir muhalefet nasıl olmalıdır onu göstermeye çalıştık. Doğruya doğru dedik, doğruları sonuna kadar savunduk. Aynı zamanda yanlış olanları da söyledik. Bütün bu süreçlerde az önce Sayın Başbakanımızın muhalefetten yakınırken verdiği örneklerin birçoğunda biz geçmiş dönemlerde yapıcı, doğru bir muhalefet yapmaya gayret ettik. 2009 yılında demokratik açılım süreci gündeme geldiği zaman arkadaşlarımızla 23 ili dolaşarak üzerinde satır satır, kelime kelime çalışarak gönüllü birliktelik projesini Beşir Atalay’a ve arkadaşlarına takdim ettik. Yine aynı şekilde 2010 referandumunda AK Parti ve karşıtları şeklinde dönüştürmek isterken biz ‘evet’ dedik” diye konuştu.