"Terör sorunu öncelikli sorun olarak öne çıkıyor. Hayatın bir risk olduğunu görerek, siyasetin de ekonominin de risk olduğunu göreceksiniz. Siyasete bunu bilerek girdik. 'İMRALI'YA DA OSLO'YA DA GÖNDERDİM' Son seçimlerin öncesinde adımlar attık. Habur da o sürecin içindedir. Attığımız adım samimiydi. Halkımızın teveccühü artarak devam etti. Oslo sürecinde samimiyetsiz davranışlar oldu. Belli basın organlarına servis edildi. Bu görüşmeleri belge olarak sundular. Belge olması için altında imzalar olması lazım. Görüşülmemiş şeyler görüşülmüş gibi gösterilmiş. Benim ve ilgili birimlerin onadığı bir şey yoktur. Birileri bunu alıp değerlendirme sürecine girmiştir. Yargı bunu alarak değerlendirme sürecine girmiştir. Medya samimi davranmamıştır. Medya ne MİT’le ne de hükümetle değerlendirmemiştir. Medya noktasında iyi bir sınav olmamıştır. 'MÜSTEŞARA DEĞİL BANA HESAP SORUN' Araştırmalarımızda PKK tarafından sızdırıldığı ortaya çıkıyor. O ülke tarafından yapıldığını hissettiğimiz, tespit ettiğimiz zaman oralarda bir daha öyle toplantılar yapmayız. İktidarımız en cesur adımları atmıştır. 30 yılda hangi iktidarlar döneminde ne kadar operasyon yapılmış, ne kadar şehit verilmiş bunların rakamlarını verdim. Bizim dönemimiz en az operasyon yapılan dönemdir. Terör örgütü hiçbir dönemde bu kadar silahlanma imkanı bulamamıştır. Düne kadar terör örgütünün hedefi bireydi, şimdi alan hakimiyeti olmuştur. Terör örgütü bunda başarılı olamamıştır. Güvenlik güçlerimiz gerekli dersleri vermiş, vermeye devam ediyor. Bölücü terör örgütüyle beraber hareket edenler var. Silahın bırakılması bir çözümdür. Silah bırakılırsa bu operasyonları minimize ederiz. Asker ve polis silah bırakamaz, o onun enstrümanıdır. Silah bırakılırsa operasyonlara gerek kalmayacaktır. İmralı’ya Oslo’ya gidilmişse bu çözüm için kararlı adımlardır. Millete ihanet edecek istihbarat vermemiştir. Parti kapatılmasına karşıyım, çok açık ve net. Anayasa değişikliği konusunda ne CHP, MHP ve BDP yanımızda yer almadı. Bizim içimizden birkaç kişi onların yanında yer aldı, 330’u yakalayamadık. Parti kapatılmasına karşıyız, suçu işleyen birey ceza alsın. Zamlar yaptık. ‘Seçim öncesinde zam yapılır mı?’ dediler. Battıktan sonra mı zammı düşüneceğiz. Yunanistan, İspanya ve İtalya’daki ne durumda görüyorsunuz. Onların durumuna düşmeyiz. Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak. 'MAHKUMLAR EŞLERİ İLE GÖRÜŞEBİLECEK' 'CD'LERİ DİNLEYİNCE ŞOKLARA GİRDİM' YAŞ toplantılarında, birlikte yolculuklarımız olan bir arkadaşın CD konuşmasını dinledim. O CD’yi dinleyince şoklara giriyorum. Türkiye, değişim ve dönüşümü demokrasi adına yaşıyor. Türkiye’de halkın, milletin, demokrasinin kazanması önemlidir. Küresel sermaye bir ülkeye giderken demokrasiyi arıyor. Demokrasiyi fırsata dönüştürdüğümüze inanıyoruz. 'GENELKURMAY BAŞKANLARI İLE İYİ ÇALIŞTIM' Meclis Darbe Komisyonu’na çağrılmadım. İhtiyaç duyulursa belki çağırırlar. 27 Nisan’ı bir muhtıra olarak değerlendirmeyi düşünmüyorum. Muhtıraysa hiçbir yaptırımı yok. Sadece bir açıklama yapmışlardır. Hükümet ertesi gün değerlendirmeyi yapmış. Asıl muhtırayı hükümet yapmıştır. TSK-hükümet arası ilişkiler normalleşmiştir. Orduya saygı, bizim tabanımızda kimseyle mukayese edilmeyecek kadar fazladır. Ordumuzu yönetenlerin zaman zaman yanlışları olmuştur. Normalleşme süreci görüyorum. Bu ordumuzun gücünü daha da artıracaktır. Genelkurmay Başkanı bir karargahı yönetiyorsa bu moral değerlerinin yükseldiğini gösteriyor. Operasyonu yöneten bir Genelkurmay Başkanı var. Emniyet de aynı şekilde. Bakanlarımız o bölgelere gidiyorsa, moral değerleri yükseltmek içindir. Yazılı ve görsel medyanın desteğine çok ihtiyacımız var. CHP Genel Başkanı’nın iddialarının hepsi palavra. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ben tazminat almaktan bıktım ama o tazminat ödemekten bıkmadı. Bu da yargıya gidecek, çünkü orada ‘hain’ diye bir ifade var. Kimse bu ülkenin başbakanına ‘hain’ diyemez. Talimat verdim, dava açacaklar. Bununla mı biz terörle mücadele edeceğiz. Çok yanlış oynuyor, yanlış gidiyor. Böyle siyaset yapacaksa millet bunları hiçbir zaman iktidar yapmaz. Millet bizim arkamızdadır. Biz ne ABD’ye, ne Rusya’ya bu milletin değerlerini hiçbir menfaat karşısında değişmeyiz. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ndeki çalışmalar hazırlıksız değildi, hazırlık vardı. O firmanın beceriksizliği olabilir. Söz verilen tarihten önce yetiştirildi. Çalışmalar kolay bir iş değil. Çok farklı bir asfalt uygulamasına girildi. İstanbul trafiğine günde 400 araç giriyor. Köprü çalışmalarında belki biz de hata etmiş olabiliriz, affola diyebiliriz. Kongrede belirlenecek ekibimizde ehliyet ve liyakat olacak. Gönül vermiş kişi, sadakat içinde gelmiş olacaktır. Hocam ‘Siyasette tekkeye derviş aramayacaksın, bu işi yapacak ehli kişi arayacaksın’ derdi. Hem dinamik bir kadro hem de yüzde 30’dan aşağıya kalmamak konusunda bayan arkadaşlar olacak. Yenilenmiş, güçlü, temsil kabiliyeti olan bir kadro olacak. Ben değil, biz merkezli bir kadro oluşturma çalışıyoruz. MKYK ve MYK’da değişikliğe gideceğiz. Cumhurbaşkanlığı ile genel seçimleri birleştirme konusu gündemimizde yok. Sürekli anketler yaptırıyoruz. 5 firmanın yaptığı kamuoyu araştırması şu an önümde. Ortalama olarak biz yüzde 52.1, CHP yüzde 24.2 , MHP yüzde 13.3, BDP yüzde 6.2 gözüküyor. Yüzde 48’in hükümeti olmadığımızı kimse iddia edemez. İmam hatipleri niye kapattılar? Oradan terörist çıktığını göremezsiniz. Niye kapatıyorsun, o milletin evlatları değil mi? Ben ‘imam hatip okuluna gitmeyenler teröristtir’ demedim. Millette şu an bir rahatlama oldu. Katsayı olayı düzeldi, bu bir haksızlığın düzeltilmesidir. Ben çocuklarımı kendi ülkemde okutamadım. Erkek çocuklarım Harvard’ı tutturacakları halde gidemedi. Kızlarım başörtüsü nedeniyle gidemedi. Bizim bütün mücadelemiz ayrımcılıkladır. Türkiye’deki bir kesimde islamafobi var. Bize şaşırıyorlar ‘Sizin kızınız nasıl Türkiye’de okuyamıyor’ diyorlar. Bu normalleşmedir. 'YARGI ÜYELERİNİ MECLİS SEÇMELİ' ZAM ORANI YÜZDE 10-15
Emre Bey döneminde de İmralı’ya gönderdim, Oslo’ya gönderdim. Hakan Bey döneminde gönderdim. İmralı için de Oslo için de yaparız. Farklı zemini varsa bu alanlara gireriz. En büyük enstrümanımız MİT’tir. MİT dünyanın çok değişik ülkelerin istihbarat örgütleriyle görüşür. Kimlerle görüş alışverişinde bulunursa bunu yaparlar. Ne zaman adım atılması gerekirse bu adımı atabilir. Atmaması yönünde bir kabulümüz yoktur. Zamanlama önemlidir.
Müsteşar arkadaşımı gönderen benim, arkasında ben varım. Onu oraya getiren, göreve gönderen de benim. O zaman beni hesaba çekin, niye müsteşarım üzerinden yapıyorsunuz? Dürüst davranılmasını istiyorum. Yargının tutumunu doğru bulmadım.
'BDP İLE GÖRÜŞMEM'
Selahattin Demirtaş’ın randevu talep etme durumu ayrı bir olaydır. Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim. Bu partinin 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, yanak yanağa… Şimdi nasıl olacak terör örgütü üyeleriyle yanak yanağa, sarmaş dolaş olan bir Eşbaşkanla nasıl konuşacağım. Şehit anneleri beni o o görüşme masasında görünce ne derler. Hiçbir şehit annesinin göz yaşına değişmem. Bölgede iki parti var; biri AK Parti diğeri BDP’dir. Niye CHP ve MHP yok? Bu partiler de orada olmalı, halkın arasına kaynaşmalı. Terör örgütüyle bölge halkı arasına bariyer koyalım.
'HABUR'U PROVOKE ETTİLER'
Popülizmi reddeden bir siyasetçiyim. Ne gerekiyorsa onu söylerim. Yerel seçimler öncesinde gerekli adımlar atarım. Habur olayında Dağı bununla çökerteceksek yapalım. Parti yandaşlarını oraya dökmeseydi, daha olumlu olurdu. Ama provoke ettiler. Kesinlikle ülkemizin, milletimizin menfaati neyse o adımı atarız. Pazar günü yaptığımız açıklamada göreceksiniz.
'YARGITAY'IN HAKKANİYETE UYGUN KARAR VERMESİNİ UMUYORUZ'
‘Balyoz’ davasıyla ilgili olarak birincil mahkemenin birçok çalışmayı yaptığını biliyorum. Geniş tabanlı bir çalışma yapıldığını biliyorum. Adalet Bakanlığı’nca biz de bu süreci takip ettik. Sanıklar süreci tahrik etti. Bu kadar zamanda bitmesini başarılı buluyorum. Neticesi benim ilgi alanım değil. Gerekçesini görmeden değerlendirme yapmak durumunda değilim. Adil mi, adil değil mi diye değerlendirme yetkim yok. Burası nihai sonuç değil. Yargıtay’ın vereceği kararı bilmiyoruz. Dava dairelerine de gidebilir. Yargıtay’ın hakkaniyete uygun bir karar verilmesini umuyoruz. Muvazzaf askerlerin tutuksuz yargılanmasını istiyorum.
Babalıktan, kocalıktan men söz konusu değil. Herkes normal olarak görüşmeleri, ziyaretleri yapacaktır. Bu yeni dönemde içerideki mahkumlarla ilgili olarak belki tutukluyu da katacağız, eşler birbirleriyle cezaevi dışında hazırlanmış odalarda 24 saat görüşebilecekler. Türkiye’de böyle bir uygulama yok, biz başlatacağız. Aile görüşmesi olarak adım atacağız. Ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılanlar için de geçerli olacak. Duruşma salonu önünde ağlamalar doğaldır, oradaki duyguların dışa vurmasıdır.
28 Şubat’ı, öncesini de yaşadım. TRT’de ‘Ali Adnan’ dizisi var, bu ülke bunu da yaşadı. Bir neticelenen, bir de teşebbüs edilip neticelenemeyen olaylar var. Bizim olaylar böyle olaylardır. Partimizin kapatılma sürecinde ana muhalefet partisinin lideri çıkıp ‘Hamdolsun ki Ankara’da yargıçlar var’ diye açıklama yapıyor.
Hilmi Paşa 4 yıl genelkurmay başkanlığı yaptı. Genelkurmay Başkanlarının hepsiyle, Yaşar Paşa, İlker Paşa’yla da iyi çalıştım. Darbeyi düşünmek istemiyoruz. Bu ülkenin evlatları darbeyi kitabından silmiştir.
Kabineyle ilgili değişikleri yapmak doğaldır. Performans ölçümlerini sürekli yaparım. Milletvekillerinden, teşkilatlardan gelen şikayetleri kaale almadan yapamam. Kabine değişikliği her zaman olabilir. Başkanlık sistemi bugün en ileri ülkelerin uyguladığı sistemidir. Benim üç önerim var; başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanı sistemi olabilir. Yargıyı parlamento seçebilmelidir.
Doğalgaz zammı yüzde 10-15 gibi bir şey. Ekonomi yönetimdeki arkadaşlarımın başarılı olduğuna inanıyorum. Mali disiplinden taviz vermeyi düşünmüyoruz. Bunu kimse frene basma olarak algılamasın.