Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Cemal Özyiğit, Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Komiserliği’nin koruması altında olmalarına rağmen, 7’si çocuk 35 mültecinin insan haklarına aykırı bir şekilde yaka paça sınır dışı edilmelerinin kabul edilemez olduğunu söyledi..
Özyiğit, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu mültecilerin polis tarafından sınır dışı edilmeyeceğine işaret ederek, sınır dışı kararının, görüşmeler neticelenene kadar askıya alındığı yönünde Mülteci Hakları Derneği ile İnsan Hakları Vakfı yetkililerine güvence verildiğini belirtti. Özyiğit, mültecilerin güvence verilmesine rağmen sınır dışı edildiklerini kaydetti.
Cemal Özyiğit, “Bu durumda ya verilen sözler tutulmamıştır, ya da emir daha yüksek yerden gelmiştir. Bunun başka bir açıklaması olamaz” dedi.
Ülkelerinden ölüm tehlikesi nedeniyle kaçan ve yaşam hakkı için sığınma talep eden mültecilerin, şiddet gördüğünü ileri süren Özyiğit, mülteci avukatlarının şiddet görmeleri yanında, sınır dışı edilecek müvekkilleriyle görüşmelerinin da engellendiğini savundu.
Özyiğit, şöyle devam etti:
“Mülteciler göçmen değildir. Yani ülkelerinden ekonomik nedenlerden dolayı kaçmamışlardır. Tamamen hayatta kalmak, savaştan kaçmak amacı taşıyan kişilerdir. Onlara yardım etmek, sığınma hakkı vermek ve yaşam hakkı tanımak devletlerin görevidir. AB’de mültecilerle ilgili yasalar vardır ve savaştan kaçan bir kişi ülkesine veya tehlikeli olan bir yere gönderilemez. Geçici olarak güvenli bir bölge veya ülke bulunana dek sığınma hakkı verilir”
Cemal Özyiğit, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’nın yapmış olduğu açıklama ile mültecilerin hangi kamplara sevk edildiklerinin medyaya duyurulmasının, mültecilerin hayatlarını bir kez daha tehlikeye soktuğunu savundu. Özyiğit, “Mülteciler, oldukları yerden can güvenliği veya işkence korkusuyla kaçmış kişilerdir ve bulundukları adres bildirilmemesi gerekirdi. Yapılan açıklamayla mültecilerin yaşam haklarının devlet için önemsiz bir olgu olduğu ortaya konmuştur” dedi.