Bağış, Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın “Güzelyurt ve Maraş Rumlar’a iade edilmeden bir anlaşma olmayacak” şeklindeki açıklamasıyla ilgili olarak, “Herhalde Hristofyas akşam ağır yemek yedi, rüyasında bir şeyler görmüş olabilir, sabah da kalkar kalkmaz rüyanın yan etkisiyle bazı demeçler vermiş olabilir. Bunu Kıbrıs’ın güzel mutfağının yan etkilerine bırakalım” dedi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kimden borç alacağını şaşırmış bir durumda olduğunu da söyleyen Bağış, öte yandan KKTC’nin ise ekonomik büyüme yaşadığını kaydetti.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer’in, Bağış’ı kabulünde TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da hazır bulundu.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, kabulündeki konuşmasında, Kıbrıs sorununun nerdeyse yarım asrı aşmış bir süredir varlığını sürdürdüğünü kaydetti ve mücadeleden yılmadıklarını, her ne kadar Avrupa Birliği ve dünya, hakları vermemekte dirense de hakları alana dek mücadelelerinin devam edeceğini ifade etti.
“Bizi çekmek istedikleri nokta, burada bir ‘Kıbrıs Cumhuriyeti var herkes o çatı altında toplansın’ felsefesidir bunu kabul etmemiz mümkün değildir” diyen Bozer, burada aslolanın adada iki devlet olduğu ve BM parametreleri, iki bölgeli, iki toplumlu, yeni bir federasyon çatısı altında Anavatan Türkiye’nin de tartışma konusu olmayan garantörlüğünün devam etmesi koşuluyla, bir anlaşmaya varılması olduğunu kaydetti.
Anavatan Türkiye ile çok iyi bir diyalog içerisinde olunduğunu, Türkiye’nin KKTC’ye sadece siyasi alanda değil yaşamın diğer tüm alanlarında da sonsuz ve sınırsız destek verdiğini vurgulayan Bozer, bunun devam edeceğini de ifade etti.
Bozer, Anavatan Türkiye ile görüşerek, konuşarak Kıbrıs konusundaki mücadelelerine devam edeceklerini de dile getirdi ve Bağış’ın ziyaretini çok önemsediğini vurguladı.
BAĞIŞ
Türkiye’nin AB Bakanı Egemen Bağış da, ziyaretinde yaptığı konuşmada, KKTC’de demokrasinin ne kadar güçlenerek büyüdüğünü görmekten büyük keyif aldığını söyledi.
Bağış, LAÜ’nün davetiyle “Fatin Rüştü Zorlu’nun Kıbrıs ve AB sürecine katılarını” değerlendireceği bir konferans vereceğini anımsattı.
Bağış, bugün Türkiye’nin KKTC’yle ilgili olarak verdiği mesajların Fatin Rüştü Zorlu’nun ortaya koyduğu karlılık sayesinde olduğunu da anlattı.
“DÜNYA KAMUOYU ARTIK KKTC’NİN ÖNEMİNİ ANLAMAYA BAŞLADI”
Şu an içinden geçmekte oldukları dönemin enteresan bir dönem olduğunu, dünya kamuoyunun artık KKTC’nin önemini anlamaya başladığını kaydeden Bağış, dünyanın ve batı dünyasının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dünyanın çıkarlarına nasıl zarar vermeye başladığını görmeye başladığını ifade etti.,
“GKRY KİMDEN BORÇ ALACAĞINI ŞAŞIRMIŞ DURUMDA”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kimden borç alacağını şaşırmış durumda olduğunu, ekonomik krizle ne yapacağını düşünürken KKTC’nin son iki yıl içerisinde uygulanan ekonomik programla yüzde 10 gibi ekonomik büyüme yaşadığını dile getiren Bağış, turist ve öğrenci sayısının arttığını, vatandaşlara yansıyan hizmetlerde iyiye doğru bir gidiş olduğunu, ekonomik programın makro düzeyden mikroya inmesinin vatandaşın cebine yansımasının geç olabildiğini ancak dünyanın her yerinde bunun böyle olduğunu kaydetti.
Yarınla ilgili umutlarının bölgedeki diğer ülkelerle kıyaslandığında çok daha iyi durumda olduğunu kaydeden Bağış, bir yandan uluslararası kamuoyundaki diplomasi mücadelelerini sürdürürken diğer yandan da içerdeki istikrarı korumak ve ekonomiyi güçlendirmek için başlatılan programı çok önemsediklerini vurguladı.
“BİZ AYNI BAĞIN GÜLÜYÜZ, AYNI YOLUN YOLCUSUYUZ”
KKTC’nin yalnız olmadığını, arkasında Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip TC ekonomisinin olduğunu dile getiren Bağış, “Biz aynı bağın gülüyüz, aynı yolun yolcusuyuz Birlikte çok daha aydınlık yarınlara ilerleyeceğiz. Kıbrıs’taki bütün kardeşlerimiz müsterih olsun Türkiye her şeyiyle onarlın yanındadır arkasındadır. Bu konuda kararlı bir başbakanımız var. İnşallah önümüzdeki süreçte daha aydınlık yarınları birlikte inşa etmek için birlikte çalışacağız ve inşallah farklı noktaya getireceğiz” diye konuştu.
“RUMLAR İLERİDE DÖNÜP TEŞEKKÜR EDECEK”
Bağış, Türkiye’den KKTC’ye su getirilmesi projesini çok önemsediklerini, bunun asrın projesi diye nitelendirilebilecek bir şey olduğunu da belirtti ve bundan tedirgin olan Rumlar’ın da ileride dönüp teşekkür edeceklerine “inşallah şahitlik edeceklerini” kaydetti.
Boru hattından geçen sudan Rumlar’ın da yararlanacağını ifade eden Bağış, bunu zamanın göstereceğini, şimdi tedirgin olsalar bile, ileride “İyi ki İrsen Küçük ve Türkiye Cumhuriyeti bir araya gelip bu boru hattı projesini gerçekleştirmiş, ada çok daha fazla refaha kavuştu” diyeceklerini söyledi.
“HRİSTOFYAS’IN AÇIKLAMALARI”
Bir soru üzerine Hristoyas’ın açıklamalarını değerlendiren Bağış, Kıbrıs’ta güneş doğarken iki ayrı devlete, iki ayrı demokrasiye doğduğunu dile getirdi. Bağış, dünyanın her yerinde demokrasi oturtmak için farklı çabalar bulunduğunu, insanların hayatlarını riske soktuğunu, devrimler gerçekleştirildiğini, ama bir demokrasi arayışı olduğunu söyledi.
Kıbrıs’ta ise huzur içinde yan yana yaşayan iki demokrasinin bulunduğunu dile getiren Bağış, ikişer seçilmiş cumhurbaşkanı, meclis başkanı, hükümet ve sistem bulunduğunu kaydetti.
“GÜNEŞ İKİ AYRI DEVLETE DOĞUYOR”
Bağış “Güneş bu güzel adanın üzerine doğunca iki ayrı devlete doğuyor. Maraş’tan mı doğar başka yerden mi doğar ona biz karışamayız. Sayın Hristofyas eğer gerçekten samimi olsaydı, Türkiye’nin verdiği destekle kendisiyle uzlaşmaya çalışan KKTC yetkilileriyle yıllarıdır masada uzlaşır, bu sorunlar da çözülürdü” diye konuştu.
Türkiye’nin sorunlara çözüme yönelik bir anlayışla yaklaşılması konusunda KKTC’ye her türlü desteği verdiğini, bu fırsatı değerlendiremeyenin Hristofyas olduğunu kaydeden Bağış, kendi ülkesini içine düşürdüğü durumda şapkayı alıp gitme zihniyetiyle yeniden aday olmayacağını açıklamasıyla Hristofyas’ın görüşme sürecini büyük bir riske attığını, giderayak ortalığı bulandırmasının mantıklı olmadığını ifade etti.