Başkan Akaydın: Temiz enerji konusunda öncü belediyeyiz

22 Ekim 2012 Pazartesi  12:28

Nükleer enerji karşıtı sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek oluşturduğu Nükleer Karşıtı Platform üyeleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Lokali’nde düzenlenen kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıya konuk olarak katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, temiz enerji konusunda attıkları adımları anlattı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Antalya Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şube Başkanı Hediye Gündüz, “Akdeniz insanlığın doğduğu ve medeniyetlerin ortaya çıktığı bir coğrafya. AKP Hükümeti, bu coğrafyaya nükleer santral kurmak istiyor. Nükleer santraller çok yüksek miktarda soğutma suyuna ihtiyaç duyar. Mersin Akkuyu’da yapılması planlanan santral, saniyede yüzlerce ton soğutma suyunu denize bırakacak.Akdeniz’de akıntıların Mersin’den Antalya’ya doğru olduğu gerçeği göz önüne alınırsa, başta Antalya olmak üzere birçok turistik beldenin radyasyonlu sulardan etkilenecek. Denizdeki yaşam alanları yok olacak. Biz bu olası çevre katliamına karşı mücadele ediyoruz” dedi.
NÜKLEER DEĞİL TEMİZ ENERJİ
Daha sonra söz alan Başkan Mustafa Akaydın, toplumda temiz enerji bilinci oluşmasını amaçladıklarını belirterek “Göreve gelirken önüme 4 vizyon proje koymuştum. Bunlardan biri de ‘Güneşkent Antalya’ idi. Şimdi Türkiye’de bir belediye bünyesindeki ilk Temiz Enerji birimi Antalya’da faaliyet gösteriyor. Bizi eleştirenler de oldu; ‘Bedava enerji dağıtacaktınız ne oldu’ diye. Biz temiz enerji kullanımı konusunda örnek ve öncü olmayı hedefledik” diye konuştu.
Nükleer enerji konusunda dünya genelinde bir geri dönüş söz konusu olduğunu ifade eden Başkan Akaydın, şunları söyledi: “32 yıllık Antalyalıyım ve gördüğüm bir acıklı tablo var. Antalya’nın güzel dağlarına çıktığınız zaman taş ocakları tarafından delik deşik edildiğini görürsünüz. Saklıkent’e çıktım geçen gün, gördüğüm manzara içler acısıydı. HES’ler keza öyle. Ancak bütün Akdeniz’i ilgilendiren bir sorunla karşı karşıyayız; o da Mersin-Akkuyu’ya yapılacak Nükleer Santral. Biliyorsunuz yakın geçmişe kadar bilim dünyası ikiye bölünmüştü. Bir kısmı ‘Nükleer enerjiyi kullanmak zorundayız, en ucuz enerji odur’ diyordu. Ama Japonya’daki kaza ve Almanya’nın aldığı radikal karar, tüm dünyada nükleere karşı olan olumlu düşünceleri değiştirdi. Ben de bugün başkanlığım döneminde temiz enerji konusuna daha fazla odaklandım.”
YÜZAKIMIZ GÜNEŞEV
Güneşev belediyenin en çok ödül alan birimi haline geldiğini vurgulayan Başkan Mustafa Akaydın, “Güneşev, güneş enerjisiyle aydınlanan parklar, güneş enerjili durak ve Türkiye’de ilk kez temiz enerji kullanan makam aracı bizde. Bunlar bir kültür oluşturmak için atılmış örnek adımlar. Ancak maalesef hükümetimiz, temiz enerji konusunda atması gereken adımlarda çok geç kaldı. Kendi elektriğinizi üretirseniz kendi içinizde kullanabiliyorsunuz ama Almanya’daki gibi çok büyük bir kârı yok. Bunların teşvik edilmesi lazım. Türkiye, dünyada ışınım değeri çok yüksek olan bir bölge. Antalya’nın güneybatısında Toros Dağları’nın üzeri dünyanın bir numaralı yeri, güneş radyasyon kapasitesi bakımından. Buranın kapasitesi Almanya’nın toplam kapasitesinin 2 katı. Ve Almanya bugün güneşten en çok yararlanan ülkelerden biri” dedi.
ÇEVREYE ZARAR VERİR
Nükleer Karşıtı Platform’a çabaları nedeniyle teşekkür eden Başkan Akaydın, “Bir deprem kuşağında yer alan ülkemizde, Akdeniz gibi insanlığın beşiği kabul edilen bir coğrafyada, turizm konusunda çok olumsuz etkilenecek bir bölgede bu konuda öncü olduğunuz için teşekkür ediyorum. Her konuda yardımcı olmaya hazırım. Turizmcileri ve sivil toplum örgütlerini duyarlı hale getirmemiz lazım. Nükleeri ilk kurduğunuzda, kaliteli bir teknoloji kullandıysanız verim alabiliyorsunuz ama 30-40 yıl sonra çevreye verdiği zararlar açısından çok olumsuz tabloyla karşılaşabiliyorsunuz. Bu artık çok net biçimde ortaya çıktı dünyada” diye konuştu.
EN ÇEVRECİ PROJELERDEN BİRİ
Başkan Akaydın, Büyükşehir Belediyesi olarak Kızıllı’da yapacakları Katı Atık Bertaraf Tesisleri ile katı atıklardan elektrik enerjisi üretip para kazanmayı planladıklarını söyledi. Bu projenin Antalya’daki en çevreci projelerden biri olduğunu belirten Akaydın, “Benim çok övündüğüm projelerden biridir. Ama maalesef firmaların çıkar çatışmaları yüzünden Bölge İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma verdi. Ve umuyorum ki yürütmeyi durdurma kalkacak ve biz de projeye devam edeceğiz. Antalya atığından para kazanan ilk belediye olacak Türkiye’de. Çünkü bizim atığımız çok değerli. Hem sera atıkları, hem de turistik tesisler bakımından organik değeri yüksek” dedi.
PORTAKAL AĞAÇLARI YOK EDİLECEK
Antalya’nın gündemdeki önemli tartışma konularıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Akaydın, şunları söyledi: “Hükümet, Batı Çevreyolu’nu açmak için benim bütün müdahalelerime rağmen oradaki bütün portakal ağaçlarını yok edecek bir imar planlamasına girişti. Antalya’nın ayağa kalkması lazım. Bakın 100’üncü Yıl’da yapılacak stadyumun nasıl yapacağı belirsizdir. Muhtemelen Antalya’dan saklanan, orada çok yüksek bir rezidans ve alışveriş merkezi, TOKİ aracılığıyla yapılacak. Öyle bir hava var. Biliyorsunuz önceki plan da saklandı ve seçimden sonra ortaya çıktı. Antalya’da belediyeye rağmen, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca planlama yetkisi kullanılıyor. Birisi TEKEL arazisi diğeri de Karayolları’na ait olan Adliye’nin arkasındaki arazi. Biliyorsunuz TOKİ ve Özelleştirme İdaresi devreye girdiği zaman Büyükşehir Belediyesi’nin hiçbir planlama yetkisi kalmıyor. Geçen yıl çıkan Torba Yasa’dan sonra Büyükşehir Belediyesi’nin ve diğer belediyelerin her türlü imar-planlama kararlarına karşın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tepeden inme uygulamalar yapabiliyor. Bunlar yakın gelecekte çok vahim sonuçlar ortaya çıkaracaktır.”
YENİ YASAYA ELEŞTİRİ
Başkan Akaydın, gündemdeki yeni ‘Büyükşehir Yasası’ ile ilgili yöneltilen soruları şöyle yanıtladı: “Avrupa Birliği’nde bir moda var; yerelleşme. Devlet elindeki yetkilerin olabildiğince yerel yönetimlere devredilmesi. Hükümetimiz bunun doğrultusunda bu işleri yaptığını söylüyor ama bu yasanın özünde yerelleşme yok, merkezileşme var. Tasarının özüne bakarsanız Özel İdareleri kaldırıyor ancak Valiliklere çeşitli yetkiler veriyor. Yani bu ‘belediye başkanı bizdense onun yaptıklarını görün ama bizden değilse her türlü engellemeyi çıkarın’ anlamına geliyor. Bunun yerelleşmeyle hiç alakası yok. Belde belediyelerini kaldırıyor. Siz hiç Avrupa’da belediyesiz bir belde gördünüz mü? En küçük beldelerde bile belediye vardır. Biz bunları kaldırıp Büyükşehir’e bağlıyoruz. Bu da bir merkezileştirme. İstanbul’da, Kocaeli’nde yürür ama Antalya gibi yüzölçümü çok geniş illerde, büyükşehir belediyelerinin kalkıp da kırsala hizmet götürmesi yakın gelecekte mümkün değil. Hiç kimse birbirini kandırmasın, çünkü yasanın özünde şu var; seçimlerde biraz daha fazla belediye kazanmak. Çünkü seçimlerde ve anketlerde ortaya çıkan bir gerçek var; kırsal kesimdeki AKP oyları kent merkezlerinden fazla. Eğer büyükşehir alanını genişleterek kırsal kesime sokarsanız, geçen yılın istatistiklerine göre 6 tane büyükşehir daha kazanma şansınız var. Bunlardan 3’ü MHP’li; Balıkesir, Manisa, Adana; 3’ü de CHP’li; Eskişehir, Mersin ve Antalya. Hesap budur. Ama böyle hesaplar Türk demokrasi tarihinde hep ters dönmüştür. Demokrat Parti döneminde Kırşehir örneğinde olduğu gibi. Üstelik Antalya’da da ben bunun döneceğine dair çok ciddi istatistiksel çalışmalar olduğunu biliyorum.
2’nci bir hesap daha var: Kısmi dar bölge sistemi. Hesaplamışlar; kısmi dar bölge sistemi getirirlerse meclisteki sandalye sayıları 30 kadar artıyor. Aslında bütün bunlar demokrasiyle oynamadır. Yerelleşme de değil; yerel hizmetleri bozmadır. Olayın çok daha vahim boyutları da var, Türkiye’yi federalizme götürme gibi.”
Antalya Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Hediye Gündüz, toplantıya katılarak kendilerine destek veren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’a teşekkür etti.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Baskan-Akaydin-Temiz-enerji-konusunda-oncu-belediyeyiz/374559