KKTC’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları Başladı

TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, konuşmasında Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli eseri olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 89’uncu yıldönümünü kıvanç ve coşkuyla kutladıklarını kaydederek, bu anlamlı günü Kıbrıs Türk halkı ile paylaşmanın kendisi için ayrı bir sevinç ve gurur kaynağı olduğunu ifade etti.

Akça, “Bu büyük bayram hepimize kutlu olsun. Bu önemli günde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün aziz hatırası önünde bir kez daha eğiliyor, Kurtuluş Savaşımızın şanlı şehitlerini rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyoruz. Bu vesileyle, Cumhuriyet Bayramı’nın hemen öncesine rastlayan mübarek Kurban Bayram’ınızı da kutlamak istiyorum” diye konuştu.

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yapılan Türk devrimlerinin temelinin Cumhuriyet olduğunu ifade eden Akça, “Büyük Önder Atatürk, Cumhuriyet rejiminin ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesini hayata geçirebilecek yegane yönetim biçimi olduğuna karar vermiş ve 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetimizin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilanına öncülük etmiştir” ifadelerini kullandı.

Millet iradesini kullanarak, kendi kaderini tayin yetkisini kendi eline alan yüce Türk ulusunun, Cumhuriyetten başka bir idare biçimi altında yaşayabilmesinin düşünülemeyeceğini, Atatürk’ün de dediği gibi, Türk Ulusunun yaradılışına ve karakterine en uygun idare Cumhuriyet idaresi olduğunu vurgulayan Akça, şöyle konuştu:

“Türk ulusunun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı, Cumhuriyetimizin kuruluşuna kadar verilen mücadeleyi en iyi anlayan toplumdur. 1571 yılında Anadolu’dan Kıbrıs’a gelip burayı vatan yapan Kıbrıs Türk’ü, Atatürk’ün Anadolu’ya geçerek başlattığı ve önderlik ettiği milli mücadeleyi dikkatle izlemiş, desteklemiş, Kurtuluş Savaşımıza katılıp şehitler vermiş, Atatürk ilke ve devrimlerinin kendi toplumunda uygulayıcısı olmuştur.”

Önümüzdeki günlerde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 29’uncu kuruluş yıldönümünü aynı coşkuyla kutlayacaklarını ifade eden Akça, Kıbrıs Türkü’nün uzun yıllar, varlığını, özgürlüğünü, ulusal kimliğini korumak için büyük fedakârlıklarla kahramanca mücadele ettiğini, bu mücadelesini 1983 yılında, ortak iradesiyle kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlandırdığını vurguladı.

Kıbrıs Türkünün huzur, güven, refah ve mutluluk içinde yaşamayı sürdüreceğinden kimsenin kuşkusu olmaması gerektiğini kaydeden Akça, Türkiye Cumhuriyeti’nin uzun yıllardır inanç ve gönül birliği içerisinde hak ve eşitlik mücadelesini sürdüren Kıbrıslı Türk kardeşlerine, tarihi ve ahdi vecibelerinin bilinci içerisinde, desteğini kararlılıkla vermeye devam edeceğini vurguladı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türkü'nün 1974 öncesi sıkıntılı koşullara dönmesine müsamaha etmemekte kararlı olduğunu, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabayı desteklediğini ifade eden Akça, Türkiye Cumhuriyeti’nin adil ve kalıcı bir çözüme, ancak Ada'daki gerçekler göz önünde tutularak ulaşılabileceğine inandığını da belirtti.

Akça konuşmasına şöyle devam etti: “Bu anlayışla, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türkü'nün yanında yer almaya ve haklı beklentilerini desteklemeye devam edecektir. Varılacak çözümün, Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin hak ve çıkarlarının siyasi eşitlik ve iki kesimlilik ilkeleri temelinde korunması yönündeki ortak çabamız devam edecektir.

Adil, gerçek ve kalıcı çözüm isteyenler, Kıbrıslı Türklerin bu güzel Ada’da en az Kıbrıslı Rumlar kadar hak sahibi olduklarını ve Ada tarihinin hiçbir döneminde Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Türkü’nü yönetmedikleri gerçeğinin bilincinde olmalıdır”.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kalkınması, Kıbrıs Türk’ünün hak ettiği refah seviyesine ulaşarak geleceğe güvenle bakabilmesi için her türlü desteği, bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da kararlılıkla sürdüreceğini dile getiren Akça, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde uygulanan programların ana hedefinin, Kıbrıs Türk halkını güçlü kılmak ve refah seviyesini arttırmak olduğunu da kaydetti.