|
|
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş yaptığı yazılı açıklamada, “Şartlı tahliyelerde cezaevi yönetiminden oluşacak bir alt komitenin de oluşturulması, personelin saygınlığı ve etkinliği açısından önemlidir. Biz Kamu-Sen olarak bu konuda da işbirliğine ve katkı koymaya hazırız” dedi.
Merkezi Cezaevi’ndeki huzur ile güvenliğin, orada bulunan hükümlü ve tutuklularla, tüm çalışanların can güvenliğinin sendika için önemli olduğunu belirten Özkardaş, şöyle devam etti:
“İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı, Merkezi Cezaevi Müdürü ve cezaevinde örgütlü bulunan yetkili sendikalarla K.T Gardiyanlar Birliği bir masa etrafında toplanarak Cezaevindeki sorunları asgariye indirecek bir protokol imzalamış ve bu protokol sonrası da geçmişe göre çok daha iyi bir huzur ve güven ortamı oluşmuştu. Ancak, bugün basına yansıyan ve Merkezi Cezaevindeki huzurlu ortamı bozabileceği endişesini taşıdığımız, ‘Cezaevi Şartlı Tahliye Kurulu’nun almış olduğu kararların hangi yasal zemine dayandığını, şartlı tahliye için aranan kriterlerin neler olduğunu bilmek istiyoruz.”
Şartlı tahliyelerin herhangi bir yazılı kurula dayanmaması, kriterler aranmaması ve yalnızca bu komitedeki üyelerin iki dudakları arasına bırakılmasının yanlış, haksız ve şaibeye açık olduğunu savunan Özkardaş, “Hele de mahkemelerin ceza verdiği birilerini hiçbir yazılı kurala bağlı olmadan siyasi atamalarla oluşan Şartlı Tahliye Kurulu yapıyorsa, bu işlerde torpil, şaibe hatta daha da pis kokular aranır” ifadesini kullandı.
Özkardaş, “Şartlı tahliye, hükümlü ve tutukluların cezaevinde kaldığı sürece rehabilite olmaları, iyi hal göstermeleri, cezaevi kurallarına uymaları açısından olumlu ve gereklidir de. Ancak bu iş belli kurallara ve kriterlere bağlı değilse ters etki yapar. Hiç kimsenin; ne hükümlü ve tutukluların ne de çalışanların huzurunu bozup, güvenliklerini tehlikeye atma hakkı yoktur” dedi.