Mamalı, “Anayasal eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde suçlular arasında ayrımcılık yaratan, bazı suçluların bu kurula başvurma hakkını ortadan kaldıran, ya da bazı suçluların başvuru hakkını geciktiren bir durum mevcut” dedi.
Barış Mamalı, konuyla ilgili açıklamasında, adında ‘şartlı’ kelimesi olmasına rağmen, kurulun olumlu karar vermesiyle tahliye olan kişinin geri kalan cezasını serbest bir şekilde ve herhangi bir koşula bağlı olmadan geçirdiğini söyledi. Mamalı, “Mahkumun şartlı tahliye süresince ne iş yapacağı, hangi günler poliste imza atacağı, hangi memur tarafından kontrol edileceği veya nerede ikamet edeceği yönünde hiçbir kural getirilmemektedir. Kısacası bu Şartlı Tahliye Kurulu’nun işi istenen kişileri affetmektir” dedi.
Cezaevinde mahkumlar için herhangi bir eğitim faaliyeti, mesleki öğretim ya da rehabilitasyon uygulaması olmadığı için Şartlı Tahliye Kurulu’nun önüne bu yönde dosyalar konmadığını ve sadece Cezaevi Müdürü’nün görüşüne başvurulduğunu kaydeden Mamalı, kurulun, mahkumun gelişimi ve ıslahı hakkında sağlıklı doneler olmadan, hukuken keyfi kararlar ürettiğini ileri sürdü.