AK Parti'nin Kızılcahamam kampının kapanış konuşmasını yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 2023 vizyonu sahiplenmesine tepki göstererek, "Yani eğer bunun patenti hakikaten size aitse, bedelini de söyleyin ödeyelim. Biz doğruya her zaman sahip çıkarız. Biz siyaset deyince; hizmeti, projeyi, yatırımı, reformu anlıyoruz. Konuşurken, somut faaliyetlerden bahsediyoruz" diye konuştu.
Gün boyu milletvekillerinin sorularını cevaplayan ve önerilerini dinleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra ise kampın kapanış konuşmasını yaptı. Başbakan Erdoğan'ın konuşma yapacağı salonda, özel harekat polislerinin de önlem alması dikkat çekti.
Konuşmasına, Şemdinli'de kobra türü polis aracının geçişi sırasında patlatılan bomba yüklü araca değinerek başlayan Erdoğan, bu terör saldırısında polis aracının zarar görmediğini fakat bir çocuğun hayatını kaybettiğini, 18 vatandaşın da yaralandığını söyledi. Başbakan Erdoğan terör saldırısı ile ilgili olarak, "Bu alçakça saldırı bir düğün mahallinin hemen yanı başında olduğundan maalesef sivil kayıplar meydana geldi. Ve bir yavrumuz 11 yaşında hayatını kaybetti. Terör örgütünün alçakça yüzünü bir kez daha ortaya bu hain saldırı ile koymuş oluyor ve biz de tabi ki bunu şiddetle kınıyor, şiddetle lanetliyoruz. Hayatını kaybeden yavrumuza Allah'tan rahmet ve ailesine de sabırlar dilerken, yaralı kardeşlerimize de Rabbimden şifalar temenni ediyorum" diye konuştu.
11 yıl önce AK Parti'yi milletle istişare ederek kurduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak, hiçbir zaman kapalı tutmadıklarını söyleyerek, "Danışmayı, istişareyi terk edenin doğru yolu bulamayacağı öğüdünü hiç aklımızdan çıkarmadık. Atalarımızın, 'danışanın dağları aştığı, danışmayanın yollarda şaştığı' sözünü hiç unutmadık" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan ayrıca, Türkiye'de bir kesimin haklarının geri verilmesine diğer kesimin tepki göstermesini eleştirerek şunları söyledi:
"Biz Türkiye'de cumhuriyeti dillerinden düşürmeyenlerin aslında cumhurla, Cumhuriyetle ilgilerinin olmadığını nasıl biliyorsak, aynı şekilde demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin de gerçekte demokratik bir anlayıştan ne kadar uzak olduklarını gayet iyi biliyoruz. Kendilerinin özgürlükleri, hakları, hukukları söz konusu olduğunda arşa kadar demokrat olanlar, konu başkalarına gelince bu defa sonuna kadar yasakçı bir kimliğe bürünüyorlar. Başkalarının hak ve özgürlükleri başkaları için bir tehdit, bir sorun gibi algılayanlar, yıllarca toplumun bir bölümüne ötekileştirmeyi, ayrımcılığı dayattılar. Geçmişte hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılan insanların, bugün en tabii haklarına kavuşmasını bir sorun olarak görenler, mahalle baskısı gibi kavramları tedavüle koyarak yeni ayrımcılıklar üretmeye başladılar.
Meslek liselerine uygulanan haksızlıklar ortadan kalkınca, kendi özgürlükleri sınırlanıyormuş gibi yaygara yaptılar. İmam-Hatip liseleri meselesi normalleşince, Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okullara girmesi gerçekleşince, Peygamberimizin hayatı seçmeli ders olunca toplum muhafazakarlaşıyor diye gürültü koparttılar. Kendilerini imtiyazlı, kendi yaşamlarını tek hakikat olarak görenler, farklı toplum kesimlerinin yaşam tarzlarına, düşüncelerine, inançlarına hep bir sorun, bir tehdit gibi yaklaştılar. Türkiye normalleştikçe, özgürleştikçe, ileri demokrasiye doğru yol aldıkça bunların tahammülsüzlükleri daha da arttı. Çoğunluğun, azınlığın tahakkümünde kalmasını isteyenler, demokrasiyi de sadece kendileri için arzu ettiler, kendi imtiyazları için demokrat göründüler."
"AK PARTİ'DE BİRİLERİNİN UMDUĞU GİBİ METAL YORGUNLUĞU YOK"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, istişare ve değerlendirme toplantısında geleceğe ilişkin beklentilerini yaptıklarını ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyleyerek, "Gerçekten çok verimli bir bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirdik" dedi. AK Parti'de bir yorgunluk olmadığını tam tersine heyecanın devam ettiğini belirten Erdoğan, "İktidarının 10. yılını geride bırakan AK Parti'de, öyle birilerinin umduğu, beklediği gibi bir metal yorgunluğu asla yok. Tam tersine, heyecanımız, dinamizmimiz, üretkenliğimiz en az iktidara geldiğimiz günkü kadar diridir. Bu heyecanın üzerine 10 yılık tecrübemizi de ilave ederek, artık daha kapsamlı, daha iddialı projeler üretiyor, daha hazlı çalışma takvimleri oluşturabiliyoruz" şeklinde konuştu.
2023'ÜN SAHİPLENENLERİ ÇOĞALMAYA BAŞLADI
Başbakan Erdoğan, "2023'ün de sahiplenenleri çoğalmaya başladığını belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü kurultay konuşmasında 2023 vizyonu kavramını daha önce kendilerinin kullandığını hatırlattı. Bahçeli'ye cevap veren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Doğrusu bu kadar yüzeysel ve sığ anlayışa yorum yapmak bile abestir. AK Parti'nin bugüne kadar somut projelerle, icraatlara yatırımla ortaya koyduğu vizyona diğer partilerin hayalleri bile erişemez. Ne kadar vizyona sahip oldukları geçmiş iktidar örneklerinde milletimizce çok iyi görülen bu partilerin, AK Parti'nin 2023 hedeflerini anlaması da, algılaması da, bunlarla yarışması da mümkün değildir.
Biz 2002'de; Türkiye'yi o bitmiş, tükenmiş Türkiye'yi bu MHP'den, DSP'den ve ANAP'tan devraldık. Şimdi DSP diye bir parti var mı, ANAP diye bir parti var mı? Tamamen bunlar yok oldu. MHP? Eh, şuanda ayakta durmaya çalışıyor. Bir dönem parlamentoya dahi giremediler. Şimdi parlamento. Ama şimdi diyorlar ki, 'bizden 2023'ü çaldılar, kaptılar.' Yani eğer bunun patenti hakikaten size aitse, bedelini de söyleyin ödeyelim. Biz doğruya her zaman sahip çıkarız. Biz siyaset deyince; hizmeti, projeyi, yatırımı, reformu anlıyoruz. Konuşurken, somut faaliyetlerden bahsediyoruz. Onların konuşmasında sevgili kardeşlerim sadece retorik var, hamaset var, tutarsız laf kalabalıkları var."