Bugün geçekleştirilen duruşmada, davacı tarafın tanıkları, UBP Milletvekilleri Ahmet Kaşif ile birlikte Zorlu Töre ve Hasan Taçoy dinlendi. Yarın sabah saat 10.00’da ise davalı tarafın tanıkları dinlenmeye başlanacak.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Emine Dizdarlı huzurunda bugün yapılan duruşmada, tanıklar, Ahmet Kaşif’in avukatlarından Fuat Veziroğlu ile UBP Genel Başkanı, Başbakan İrsen Küçük’ün avukatlarından Ergin Ulunay tarafından yöneltilen soruları yanıtladı.
Mahkemede ilk tanık olarak Zorlu Töre dinlendi. UBP Kurultayı’nda Divan katibi görevini üstlenen UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre, Avukat Fuat Veziroğlu’nun sorularını yanıtladı.
Mahkemeye emare olarak sunulan divan kararlarını Töre’ye onaylatan Veziroğlu, mahkemeye, 1 ve 2 Kasım tarihli, içerisinde UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün Ahmet Kaşif’e yönelik açıklamalarını içeren “Kıbrıs, Güneş, Havadis ve Yenidüzen” gazetelerini emare olarak sundu ve bu açıklamaların, iddialarını teyit ettiğini savundu.
Bu davanın siyasi değil bir hukuk davası olduğunu savunan Veziroğlu, ara emri kararı geciktikçe, UBP’de geri dönüşü mümkün olmayan gelişmeler yaşanabileceğini, İrsen Küçük’ün Genel Başkan ve Başbakan yetkilerini kullanarak delegeleri etkileyebileceğini öne sürdü.
UBP Parti Meclisinin Cumartesi günü toplanarak Genel Yönetim Kurulu seçimini yaptığını, bu toplantıya Hasan Taçoy ve Afet Gürcafer ile birlikte katıldıklarını, toplantının başında söz hakkı istediklerini, ancak Başbakan İrsen Küçük’ün kendilerine “seçimden sonra veririm” diyerek söz hakkı vermediğini iddia eden Zorlu Töre, bunun üzerine itiraz dilekçesi vererek salondan ayrıldıklarını söyledi.
Toplantının “Parti Meclisi üyelerinin 27 imzasıyla” çağrısıyla yapıldığının söylenmesine karşın belgenin kendilerine gösterilmediğini iddia eden Töre, toplantı saatinden 1 saat önce kendisine haber verildiğini kaydetti.
Avukat Veziroğlu da, “Mahkeme varken inatla icraatlar yapmaya devam ediyorlar, iddialarımızı teyit eden, geriye dönüşü mümkün olmayan icraatlar yapıyorlar” dedi, davanın, başkanın yetkilerini durdurmak için açıldığını anımsattı.
Ergin Ulunay ise Zorlu Töre’ye “Bu davada tarafsız değilsiniz” dedi, Töre ise “tarafsızım” diye cevap verdi.
“Seçim sonrası Divana ilk önce Ahmet Kaşif taraftarları gelerek 13 dakika boyunca itiraz ettiğini, sonra Küçük’ün gelerek ‘artık kararı açıklayın’ dediğini” söyleyen Ulunay, kurultayda hazır olan delegelerin sayısından 1 fazlasını alan İrsen Küçük’ün divan başkanlığı tarafından Genel Başkan olarak açıklandığını dile getirdi.
Ergin Ulunay, parti meclisinin, üyelerin 27 imzasıyla toplandığını, daha önce de toplantıların telefonla bildirildiğini ifade ederek, Genel Yönetim Kurulu seçiminin ise parti meclisinin istemiyle yapıldığını söyledi.
Töre’nin dinlenmesinin ardından mahkemeye 15 dakika ara verildi. Aradan sonra Veziroğlu, Hasan Taçoy’u tanık olarak çağırdı. Parti Meclisi’nin Genel Başkan başkanlığında toplandığını söyleyen Taçoy, toplantının kendisine evi aranıp kızına iletilerek haber edildiğini savundu.
Taçoy, Parti Meclisi toplantısında kendilerine söz verilmediğini, seçimden sonra verilmek istendiğini, ancak seçimden sonra salonda kimsenin kalmayacağı düşüncesiyle toplantı arasında itiraz dilekçesi vererek, salondan ayrıldıklarını söyledi.
KAŞİF
Son tanık olarak davacı Ahmet Kaşif’i çağıran Avukat Fuat Veziroğlu, Kaşif’e sorular yöneltti ve genel başkanlık görevine devam eden İrsen Küçük’ün başkanlık yetkilerini kullanarak, delegelere etki yapıp yapamayacağını sordu.
Ahmet Kaşif de, İrsen Küçük’ün başkanlık yetkilerini kullanarak, delegelere etki edebileceğini, ikinci tur seçime gidilmesi halinde kurultay delegelerini değiştirme ihtimali olabileceğini kaydetti.
İkinci turda 1 oy fazla alanın seçimi kazanacağını, istenirse genel sekreterin seçilebileceğini, herhangi birinin disiplin kuruluna sevk edilebileceğini savunan Kaşif, genel sekreterin teşkilat işlerini yürüttüğüne göre örgütler ve delegelere etki yapabileceği görüşünü dile getirdi.
İRSEN KÜÇÜK’ÜN AVUKATLARINDAN ULUNAY
Kaşif daha sonra Ulunay’ın sorularını yanıtladı.
Ulunay, Kaşif’in 2004 yılından beridir UBP’de yer aldığını ve 4 kurultay geçirdiğini, UBP’de yapılan bu kurultayların hepsinde de kurultayda hazır olan delegelerin salt çoğunluğunun dikkate alınarak genel başkan seçildiğini söyledi.
Kaşif’e “Neden divan kararına saygı duymadığını” soran Ulunay, Kaşif’ten “Ben divana saygılıyım, hayır divana saygısızlığımız olmadı” cevabını aldı.
Kurultay Divanını, Genel Başkan Küçük, kendisi ve UBP Genel Sekreter Vekili Fuat Namsoy’un birlikte oluşturduğunu söyleyen Kaşif, divana saygılı olduğunu ancak parti tüzüğüne de saygılı olduğunu vurguladı.
Ahmet Kaşif, Ulunay’ın “Neden Parti Meclisi’ne gitmedin?” sorusu üzerine, kurultayın partide en üst makam olduğuna dikkat çekti. Bunun üzerine Avukat Ulunay, Ahmet Kaşif’i “Parti iç yollarını tüketmeden hukuk yoluna başvurmakla” suçladı.
Avukat Veziroğlu ise buna itiraz ederek, Parti Meclisi’nin kurultaydan daha düşük bir yerde olduğunu, bu davanın hukuki olduğunu savundu. Yargıç, Emine Dizdarlı ise davanın “hukuki olabileceğini, ancak buna mahkemenin karar vereceğini” söyledi.
Avukat Ulunay, bunun üzerine kurultay divan kararının iptalinin istendiğini, ancak divanın genel başkanı ilan ettiğini ifade ederek, bu seçimin bittiğini kaydetti.
Yargıç Dizdarlı da, “Seçimden sonra kimsenin hakkı yok mu?” diye sordu. Ulunay ise seçimden sonra başkanın ilan edildiği görüşünü yineledi.
“Zarar ziyandan bahsediyorsunuz ama zarar ziyan yok telafisi nasıl olacak” diyen Ulunay, seçimi İrsen Küçük’ün kazandığını ve bittiğini, kime ne zarar olduğunu sordu.
UBP’de herkesin hür iradesi olduğunu, rahatça kararını verebildiğini ifade eden Ulunay, geriye dönüşü imkansız bir durum olmadığını söyledi. Ulunay, ortada ara emirlik bir konu olmadığını da ileri sürdü.
Buna mahkemenin karar vereceğine dikkat çeken Yargıç Emine Dizdarlı, davalı tanıklarının dinlenmesi için duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.