|
|
El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer yaptığı yazılı açıklamada, “Sayın Akça, 38 yıllık TC politikalarını uygulayarak Kıbrıs Türk halkını kimliği ve elinde kalanlarla birlikte yok edebileceğini sanıyorsa aldanıyor. Kıbrıs Türk halkı geçmişte buna müsaade etmemişti. Emin olunsun ki bugün hiç müsaade etmeyecektir” dedi.
TC’nin, KKTC’ye belirli programlarla mali destek verdiğinin bir gerçek olduğunu belirten Cesurer, “1974’den günümüze 38 yıl, KKTC’nin ilanından itibaren ise 29 yıl geçti. Kıbrıs Türk halkının yurtsever aydını, siyaset adamı, ilerici yurtsever örgütleri sürekli kendi ayaklarımız üzerinde durmak istediğimizi savunduk. 38 yıldır TC hükümetleri kendi dayattıkları ekonomik politikalarla hala daha kendi ayakları üzerinde duramayan bir yapı yarattılar. Dolayısı ile Türkiye’de hükümete gelen her partinin ve hükümetin ‘ayaklarınız üzerinde durmak için şunu yapın aksi takdirde para vermem’ politikalarından bıktık usandık” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de uygulanan bazı politikaların başarılı olabileceğini, ancak aynı politikaların Kıbrıs’ta uygulanma sonucunun ortada olduğunu savunan Cesurer, "bu sonucun yaratıcısının, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme hakkına saygı göstermeyi denemeyen geçmiş ve bugünkü TC hükümetleri ile onların Kıbrıs’taki elçi ve diğer temsilcileri olduğunu" iddia etti.
Elektrik ve genelde enerji sektörü ile ilgili TC’deki uygulamaların başarılı olduğuna inanmadıklarını da kaydeden Cesurer, "bunların bir de KKTC’ye empoze edilmesini hiç kabul etmediklerini ve etmeyeceklerini" kaydetti.
Cesurer şöyle dedi:
“Geçmiş yıllarda da pek çok TC elçisi benzeri pervasızlıkla bir halkı ve O’nun kurumlarını yok sayacak şekilde aşağılayarak açıklamalarda bulundu. Hatta bunların bir kısmını uygulamaya koymayı başaranlar da oldu. Koskoca Sanayi Holding’i ve 46 üretim tesisini yok ettiler, Turizm İşletmeleri’ni yok ettiler, Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı yok ettiler. Eserleri ortada olanların, bugün enerji üretiminin de özel bir şirketin menfaatine olacak şekilde sürdürüldüğü bir ortamı da yeterli görmeyerek, Kıbrıs Türk halkının elinde kalan ciddi varlıkların başında gelen elektrik üretim, iletim, dağıtım ve tahsilatını da yok etme çabalarının devam edeceğini biliyoruz. Bunu yaparken yerli işbirlikçileri bulacaklarını da çok iyi biliyoruz. Ancak Sayın Büyükelçi ve yerli işbirlikçileri, Elektrik Kurumu çalışanlarının direnmeye ne kadar kararlı olduklarını henüz anlamamışa benziyorlar.
Sendikamız bilimsel çalışmalarla izlenen yolun yanlışlıklarını ortaya koydu. Objektif her ortamda, dileyen bilim insanları ile bunları tartışmaya hazır olduğunu açıkladı. Bulgu ve çözüm önerilerini herkesle paylaştı ve paylaşmaya devam ediyor.”