Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen Aile Söyleşileri etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. Nahit Motavalli Mukaddes, Antalya Kültür Merkezi (AKM) Perge Salonu’nda “Yaşam Boyu Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu” konulu bir konferans verdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Mukaddes, en sık görülen çocukluk ve ergenlik ruhsal sorunu olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun, hem iş hem de aile yaşamında çok önemli sorunlara neden olabileceğini söyledi.
Kısaca DEHB olarak tanımlanan ‘dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu’ konusunda dinleyenleri bilgilendiren Prof. Dr. Mukaddes, tedavi yöntemleri konusunda önemli ipuçları verdi. DEHB’in yaşamın ilk yıllarından beri kendini gösterdiğini belirten Mukaddes, belirtilerin bazen de daha geç yaşlarda, yani ergenlikte de başlayabileceğine dikkatleri çekti. DEHB’in belirtileri arasında aşırı hareketlilik, fevrilik, gürültücülük, maceraperestlik ile dikkat dağınıklığı, konsantre olamama gibi sorunların bir arada görülebildiğini ifade eden Prof. Dr. Mukaddes, “Yani bazı dikkati dağınık kişiler aşırı hareketli iken, bazıları ağır ve uyuşuktur. Dikkat eksikliği genelde okulda ders dinleyememe, evde ödev yapamama, dağınıklık, sınavlarda bildiğini bile unutma şeklinde kendini gösterir. Eğer zamanla veya tedavi ile düzeltilmezse kişi hayatında dağınık, unutkan, iş hayatında sorumluluklarını ihmal eden bir karaktere bürünebilir. Ailede yeterince sorumluluklarını yerine getiremez, ödemelerini vaktinde yapamaz, randevularına ve işine vaktinde gidemez. Dikkat sorunu hayatta hem iş hem ailevi hayatta önemli sorunlara yol açar” dedi.
Birçok ebeveynin çocuklarıyla birlikte dinlediği sunumda Prof. Dr. Nahit Motavalli Mukaddes, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiperaktivite ise çoğunluk oyun çağından itibaren aşrı hareketlilik, yerinde durmama, evi karıştırma, lüzumsuz koşuşturma, bazen tehlikeden anlamama şeklinde görülür. İlkokul yıllarında sınıfta oturamama, kıpır kıpır olma, çok konuşma, gürültücülük, kurallara uymama, kendini denetleyememe şeklindedir. Ergenliğe doğru çoğunlukla hareketlilik azalır ama iç huzursuzluk, gürültücülük, çok konuşma ve fevrilik, acelecilik sürmektedir. Bu kişiler ergenlik ve erişkinlik döneminde araba kullanırken kurallara uymakta güçlük çeker, riskli davranışları söz konusudur. Bir başka şekilde ise sigara, alkol hatta madde bağımlılığı görülebilir. Araba kazaları, şiddet, illegal işlere eğilimler de görülebilen başka riskli davranışlardır.”
DEHB’in çocukluktan itibaren tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mukaddes, tedavide ilk seçeneğin ilaç kullanımının olduğunu, birçok hastada ilaçla beraber psikoterapi ve eğitimin de gerekli olabileceğini söyledi.