DP Genel Başkanı Serdar Denktaş konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hükümetin sağlık sektörüyle ilgili açıklamalarının; devleti yönetme konusunda ‘ciddiyetsiz ve tutarsızlığını” gösterdiğini ileri sürdü.
Sağlık Bakanlığı’nın YDÜ Hastanesi ile ilgili ortaya koyduğu tavrın; “Benim hastanem var” mantığını taşıdığını ifade eden Denktaş, bu durumun ülke kaynaklarıyla hayat bulmuş özel hastanelerin bakanlık tarafından “ötekileştirilmesi” göstergesi olduğunu savundu.
“LTB olayında çalışanın haklarını vermeyen, ama bu olguya karşı verilen mücadeleyi isyan kabul eden; YDÜ Hastanesi’ne olan borucunu ödemeyen, ancak alacağını alamadığı için hasta sevklerini durduran bu zihniyet; Türkiye hastanelerine olan borcu ödemek için talimat verebiliyorsa, halkımız ‘Onlar can da bizimkiler patlıcan mı?’ sorusunu elbette soracaktır” diyen Serdar Denktaş, sistemsizliğin faturasının her konuda olduğu gibi, sağlık konusunda da halka çıkarılmakta olduğu görüşünü dile getirdi
Cengiz Topel Hastanesi konusundaki tutumun da “Ben yaparım olur” mantığı ile hareket etme inadının bir göstergesi olduğunu ileri süren DP Genel Başkanı Denktaş, “İnsanımızın en kısa zamanda tıbbi müdahale görmesini sağlayacak ilk yardım hastanelerinin oluşturulması gerekirken, var olan bir hastaneyi kapatmak hangi amaca hizmet etmektedir, anlaşılmış değildir” dedi.
YDÜ ile devletin tüm alacak ve vereceklerini kapsayacak şekilde mahsuplaşmaya gitmesini talep eden Denktaş, “Alacak verecek konusu ortadan kaldırıldıktan sonra varolan protokoller gözden geçirilmesi gerekiyorsa bu değişiklikler diyalog yolu ile yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye hastanelerine olan borçlar belli bir takvim çerçevesinde ödenmeli, bundan böyle KKTC özel hastaneleri halkımızın kullanımına açılmalıdır. Halkımız yurt içinde hastane ve doktor seçiminde özgür bırakılmalıdır. ‘Devlet hastanesi benim, özeller benim değil’ mentalitesi terk edilmelidir” diyen Denktaş, açıklamasını şöyle tamamladı:
“Cengiz Topel Hastanesi’nin eksikleri giderilmeli; Güzelyurt ve Karpaz bölgesine yeni ilk müdahalenin yapılacağı hastaneler ya devlet tarafından, ya da özel sektör teşvik edilerek kurulmalıdır.
Devlet eczanecilik yapmaktan vazgeçmeli ve ihtiyaç duyulan tüm ilaçların eczanelerden alınabilmesinin önü açılmalıdır.
Hükümet partisinin kurultay içi hesaplaşmasının günlük yaşamımıza yönelik olumsuz etkilerinden bir an önce kurtulmamız için hiç gecikmeden erken seçime gidilmelidir.”