Konuşmasında bölgesel işbirliklerinin önemine işaret eden Şimşek, "2008 ve 2009 yıllarında yaşananlar G20 düzeyinde ve diğer platformlarda çok güçlü bir işbirliği olmasaydı 'küresel buhran' şeklinde gelişebilirdi. Yani, eğer biz bugün küresel bir buhranı engelleyebildiysek aslında bunu önemli ölçüde küresel işbirliğine borçluyuz" dedi.
O nedenle bütün alanlarda hem bölgesel hem de küresel anlamda işbirliğinin artık bir zaruret olduğunu anlatan Şimşek, KEİ'nin de bu amaçla kurulan bölgesel bir birlik olduğunu söyledi.
"Bölgemizde istikrar istiyoruz, refah istiyoruz" diyen Şimşek, işbirliklerini sadece kültürel ve siyasi alanlarda sınırlamamak gerektiğini, her alanda ülkelerin birbirlerinden öğrenecekleri birçok şey bulunduğunu dile getirdi.
Tecrübe paylaşımının çok önemli olduğunu vurgulayan Maliye Bakanı,
"Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok, nerede iyi bir uygulama varsa bizim o uygulamalardan ilham almamız lazım, kendi ülkemize o güzel uygulamaları yansıtmamız gerekiyor" diye konuştu.
-Türkiye'nin KEİ bölgesindeki ticareti-
Türkiye'nin Karadeniz bölgesindeki ticareti hakkında bilgi veren Şimşek, 10 yıl önce bölge ülkelere 3,5 milyar dolar civarında olan ihracatın bugün 17,7 milyar dolara kadar çıktığını ve bunun da toplam ihracatın yüzde 13'üne denk geldiğini söyledi.
Bakan Şimşek, bölge ülkelerinden 6,5 milyar dolar düzeyinde yapılan ithalatın ise bugün 39 milyar dolara kadar çıktığını dile getirdi.
Bu rakamların önemli olduğunu kaydeden Şimşek, "Bu ticareti ve karşılıklı yatırımları çok daha iyi bir noktaya, potansiyelimizi yansıtacak düzeye çıkarabilmek için daha çok diyaloğa ihtiyacımız var" dedi.
KEİ'de 23 üye ve gözlemci ülke bulunduğunu, bu ülkelerin 22'si ile karşılıklı yatırımları ve ticareti teşvik edecek nitelikte çifte vergilendirmeyi engelleyici anlaşmalar olduğunu belirten Şimşek, önümüzdeki dönemde sadece mevcut vergi anlaşmaları çerçevesinde değil, vergilendirmenin küresel entegrasyonun gerektirdiği çerçevede yapılabilecek yoğun diyaloglara ihtiyaç bulunduğunu bildirdi.
Fransa'da son düzenlenen G20 zirvesinde OECD ülkeleri arasında çok taraflı bir anlaşma imzalandığını hatırlatan Bakan Şimşek, bu anlaşmaların sadece bilgi değişimi içermediğini, taraf ülkelerde vergi denetimine de imkan kıldığını söyledi.
-Tütün fiyatlarında işbirliği yapılabilir mi--
Zengin olsun, fakir olsun bütün ülkelerin kaynak sorunu bulunduğunu anlatan Şimşek, şöyle konuştu:
"Çok spesifik bir konuya değinmek istiyorum. Bunu da beraber çalışırsak bu tür forumların ne kadar faydalı olduğu ortaya çıkar. Hemen hemen bütün ülkelerin Rusya, Irak gibi petrol ve doğalgaz kaynakları konusunda zengin olan ülkelerin bile eğitim, altyapı, sağlık, sosyal yardımlar anlamında kaynağa ihtiyacı var. Çünkü kaynaklar sınırlı. Bu kaynakları artırmak elimizde. İşbirliği yaparsak başarılı olabiliriz.
Türkiye'de popüler bir paket sigaranın fiyatı yaklaşık 4 dolar 55 sent. Komşu ülkelere bakıyoruz 1 dolar ile 1,5 dolar arasında değişiyor. Bütün dünya tütün ürünlerinin zararlı olduğu konusunda hemfikir. Bunu işbirliği yaparak daha makul düzeyde vergilendirirsek sağlık için, Ar-Ge için, ülkelerimizin kalkınması için hem kaynak bulabiliriz hem de beşeri sermayemizin kalitesini artırabiliriz. Gelin, bu alanda vergilendirme konusunda işbirliği yapalım. AB bunu başardıysa Karadeniz bölgesindeki ülkeler de bunu başarabilir."
Türkiye'de tütün ürünlerinden 10 milyar doların üzerinde vergi toplandığını anlatan Şimşek, "Çok spesifik bir konu ama bu örneği şunun için verdim, eğer işbirliği yaparsak bu işbirliği çok faydalı olabilir" dedi.
Türkiye'de bu yıl yapılan bir uygulama ile 4,5 milyon civarında olan kira mükellefi sayısının yaklaşık 370 bin artırıldığını anlatan Şimşek, bu tür deneyimlerin KEİ ülkelerinde bulunduğuna, bu forumda bu deneyimlerin de paylaşılabileceğine vurgu yaptı.
-Vergi konusunda işbirliği önemli-
Küresel ekonomik krizle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Şimşek, kriz sonrasında ABD, Japonya, AB ülkeleri gibi büyümenin motoru sayılan birçok ülkenin büyümede kriz öncesi seviyeleri henüz yakalayamadığını kaydetti.
Küresel krizin bütün ülkeleri etkilediğini, küresel krizle birlikte ülkelerin gerek bankacılık sistemini kurtarmak gerekse ekonomiyi canlandırmak için çok ciddi bütçe açıkları verdiklerini anlatan Mehmet Şimşek, Avrupa başta olmak üzere son 1-2 yıldır da ülkelerin bu açıkları kapatma çabasında olduklarını dile getirdi.
Şimşek, "Bu, önümüzdeki 5-10 yılı tehdit eden bir unsur. O nedenle de vergi konusundaki işbirliği çok daha önemli. Küresel kriz sonrasında birçok alanda olduğu gibi bu alandaki işbirliği çok önemli" diye konuştu.
-En önemli problem cari açık-
Maliye Bakanı Şimşek, küresel kriz ortamında Türkiye'nin büyüme ve işsizlikle mücadele konusunda önemli başarılar elde ettiğini, en büyük sorunlardan birinin ise cari denge problemi olduğunu dile getirdi.
Cari dengeye bakıldığı zaman aslında enerji hariç fazla bulunduğunu kaydeden Şimşek, "Son 12 ayda enerji ithalatını dışarıda tutarsanız 3,5 milyar dolarlık cari fazla var. Fakat enerji açısından fakir bir ülkeyiz. O nedenle enerji ithalat faturamız oldukça yüksek, son 12 ayda 58,8 milyar dolar civarında" dedi.
Türkiye'nin enerji ithalatını azaltmak için yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile nükleer enerjiyi harekete geçirmek için çalıştığını belirten Şimşek, daha da önemli yüksek katma değerli ürünler üretmeye çalıştığını, bu nedenle Ar-Ge'ye büyük önem verdiklerini dile getirdi.
Eğitime de büyük öncelik verildiğini kaydeden Şimşek, 40-50 yılı şekillendirecek en önemli unsurlardan birinin de eğitim olduğunu ifade etti.
-Türkiye'deki vergi uygulamaları-
Türkiye'deki vergi uygulamaları konusunda da bilgi veren Mehmet Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde kurumlar vergisinin yüzde 33'ten yüzde 20'ye, gelir vergisinin en üst diliminin yüzde 49,5'tan yüzde 35'e, en alt diliminin yüzde 22'den yüzde 15'e düşürüldüğünü, asgari ücret üzerindeki vergilerin ise yüzde 0-5 aralığında sınırlandırıldığını hatırlattı.
KDV oranlarının eğitim, sağlık, turizm, giyim gibi 4-5 temel alanda yüzde 18'den yüzde 8'e, temel gıda ürünlerinde yüzde 8'den yüzde 1'e düşürüldüğünü anımsatan Şimşek, "Sadece tütün ürünlerinde yani sigarada, içkide, otomobil ve akaryakıt ürünlerinde vergileri artırdık. Diğer bütün alanlarda neredeyse vergileri indirdik" dedi.
Tüketim üzerinden vergilendirmenin Türkiye'de çok yaygın olduğunu kaydeden Şimşek, "Ben inanıyorum ki dünyada da trend ona doğru dönecektir. Çünkü şirketlerin yatırımlarını artırmak ve istihdamı artırmak için şirketin üzerindeki vergi yükünü daha makul düzeyde tutmak önemli" ifadelerini kullandı.
En önemli sorun alanlarından birinin kayıtdışılıkla mücadele olduğunu ve Türkiye olarak bu alanı çok önemsediklerini belirten Şimşek, Türkiye'nin son yıllarda kayıtdışılıkla mücadelede önemli başarı sağladığını, fakat geldikleri noktadan hala memnun olmadıklarını ve kat edilecek daha çok mesafe bulunduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, "Genel ekonomide kayıtdışılık oranı yüzde 27'ler civarında, istihdam açısından baktığımız zaman kayıtdışılık yüzde 38 civarında. Onun için daha kat edeceğimiz çok mesafe var, kayıtdışılığı daha azaltmamız lazım" dedi.