Agius ayrıca görüştüğü siyasi partilerden, eşcinselliğin suç sayıldığı yasal düzenlemenin değiştirilmesi için çaba harcamalarını istedi.
KKTC’de temas ve incelemelerde bulunan Uluslararası Lezbiyen, Homoseksüel, Trans ve Interseks Birliği (ILGA) Avrupa Politikaları Direktörü Silvan Agius ve beraberindeki heyet bugün bir basın toplantısı düzenledi.
Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nda düzenlenen toplantıda ILGA heyetinin KKTC’de gerçekleştirdikleri temaslar hakkında bilgi verildi ve Avrupa’daki uygulamalarla, karşılaşılan sorunlara ilişkin deneyimler anlatıldı.
Toplantıda ayrıca Kuir Kıbrıs Derneği’nin ILGA desteğiyle gerçekleştirdiği “Kuzey Kıbrıs’ta Lezbiyen, Gay ve Biseksüel Bireylerin İnsan Hakları İhlallerini Belgeleme” araştırmasının sonuçları açıklandı.
AGIUS
ILGA Avrupa Politikaları Direktörü Silvan Agius, en son 2 yıl önce geldikleri Kuzey Kıbrıs’ta eşcinselliğin suç sayıldığı yasanın değiştirileceği yönünde kendilerine söz verildiğini ancak gelinen aşamada hiçbir şeyin değişmediğini görmekten büyük üzüntü duyduklarını söyledi.
Avrupa’da eşcinselliği suç sayan en son ülke olan Azerbaycan’ın da bu düzenlemeyi değiştirdiğine işaret eden Agius, şu an eşcinselliğin suç sayıldığı tek bölgenin Kuzey Kıbrıs olduğunu belirtti. Agius, Kuzey Kıbrıs’ta LGBT (Lezbiyen, Gay, Biseksüel ve Trans) bireylerinin yaşadıkları sıkıntıların bilincinde olduklarını kaydederek, bunun değişmesi için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.
Eşcinselliğin suç sayıldığı yasanın değiştirilmesiyle ilgili yasa değişikliği önerisinin, gündem yoğun gerekçesiyle mecliste ele alınmamasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Agius, adada bulundukları süre içinde görüştükleri CTP, TDP ve YKP ile bu yasa değişikliğinin yeniden gündeme alınması konusunu görüştüklerini belirtti.
Agius, Kuir Kıbrıs Derneği’nin gerçekleştirdiği araştırmanın Kuzey Kıbrıs’taki durumun vahametini çok iyi gösterdiğine işaret ederek, eşcinsel bir bireyin tedavi edilmek için din görevlisine götürülmesini eleştirdi. Agius, “Bir kadını, kadın olduğu için tedavi edemediğiniz gibi, eşcinsel bir kişinin cinsel kimliğini de tedaviyle değiştiremezsiniz” dedi.
ILGA’NIN DİĞER TEMASLARI
Bu arada ILGA heyetinin Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında siyasi partilerin yanı sıra sendikalarla da temaslarda bulunuldu. İngiltere’nin Sendikalar Birliği (UNISON) Ulusal LGBT Komitesi üyesi, ILGA yöneticilerinden Louise Ashworth, 5 sendikayla LGBT insanların çalışma hayatında karşı karşıya kaldığı ayrımcılık ve benzeri konuları görüştüklerini söyledi. Ashworth, sendikalarla görüşmelerinin oldukça olumlu olduğunu ve sendikaların tutumlarının cesaret verici olduğunu vurguladı.
Dünya çapında faaliyetlerde bulunduklarını kaydeden Ashworth, eşcinselliğin suç olmaktan uzun süre önce çıktığı İngiltere’de dahi bazı üyelerinin ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, Kuzey Kıbrıs’taki sendikaların da bu ayrımcılığı önlemede çok şey yapabileceğini belirtti.
Transgender Europe üyeleri Richard Köhler ile Dr. Julia Ehrt ise, Kıbrıs’ta pek konuşulmayan bir konu olan “cinsiyet değiştirme” konusunda Avrupa’da yaşanan sıkıntılar ve deneyimlerini aktardılar. Cinsiyet değiştiren insanların yeni kimlikleriyle pasaport, ehliyet ve kimlik kartı alma zorluğu yaşadığına dikkat çeken konuşmacılar, bu kişilerin bir diğer önemli sorununun da maruz kaldıkları şiddet olduğunu söyledi. Köhler’in verdiği bilgiye göre Avrupa’da, Ocak 2008’den bu yana bin 83 kişi “transphobia” ve bundan kaynaklanan şiddetten dolayı hayatını kaybetti.
YASAL MÜCADELE
Avukat Öncel Polili de, eşcinselliğin suç sayıldığı Ceza Yasası ile ilgili yasal mücadele hakkında bilgi verdi. Mevcut yasaya göre erkekler arasındaki cinsel ilişkilerin, Ceza Yasası tarafından cezalandırıldığına işaret eden Polili, doğa dışı olarak tanımlanan ilişkiye 5 yıla kadar hapislik cezası verilebileceğine işaret etti.
Konuyla ilgili 2 önemli dava olduğunu kaydeden Polili, İngiltere’deki İnsan Hakları Onur Vakfı ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtıkları davanın yanı sıra, Anayasa Mahkemesi’nde yürütülen bir davaları bulunduğunu belirtti. Polili, yasanın değiştirileceği gerekçe gösterilerek gerçekleştirilmeyen 2010’da gerçekleşen bir olayla ilgili dava duruşmasının, 18 Şubat 2013’e ertelendiğini hatırlattı.
ARAŞTIRMA SONUÇLARI
Kuir Kıbrıs Derneği’nin 100 lezbiyen, gay ve biseksüel bireyle yaptığı “Kuzey Kıbrıs’ta Lezbiyen, Gey ve Biseksüel Bireylerin İnsan Hakları İhlallerini Belgeleme” konulu araştırmaya göre, lezbiyen, gey ve biseksüel kişilerin yüzde 63’ü toplum içinde, alay eden, aşağılayıcı ve iğneleyici ifadelerle karşılaşıyor.
Bu kişilerin yüzde 14’ü fiziksel şiddet görüyor; yüzde 20’si fiziksel şiddetle tehdit ediliyor; yüzde 11’nin şahsi malına zarar veriliyor; yüzde 3’ü silahla yaralanıyor ya da tehdit ediliyor; yüzde 28’i cinsel tacize maruz kalıyor; yüzde 12’si tecavüze maruz kalıyor; yüzde 21’i ailesi tarafından evden atılma ya da atılmayla tehdit ediliyor; yüzde 30’u cinsel yönelimini değiştirme gerekçesiyle tedavi edilmek isteniyor; yüzde 5’i cinsel yönelimini değiştirme gerekçesiyle din görevlilerine götürülüyor; yüzde 13’ü işten atılmayla tehdit ediliyor; yüzde 11’i kamuya ait yerlere kabul edilmeme durumu yaşıyor.
Araştırmaya katılan 100 kişinin 57’si cinsel yönelimini ailesiyle paylaşmıyor. Bu kişilerin yüzde 86’sı, cinsel yönelimini tüm çevresine açıklamıyor. Cinsel yönelimini tüm çevresine açıklama oranı ise yüzde 11.
Bu insanların yüzde 51’i, olduğu gibi kabul edilmeyeceği için; yüzde 47’si cinsel tercihinin bir hastalık olarak görüleceği için; yüzde 43’ü yargılanmaktan korktuğu için; yüzde 38’i dışlanmaktan korktuğu için; yüzde 17’si şiddet göreceğinden korktuğu için; yüzde 47’si itibarını/ailesinin itibarını kaybetmemek için cinsel yönelimini açıklamıyor.