|
|
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile KKTC Başbakanı Birsen Küçük ile Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü'nü imzaladı. Başbakanlık Merkez Binası'na gerçekleştirilen imza törenine KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi, Maliye Bakanı Ersin Tatar, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner ile KKTC Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı da katıldı.
İmza töreni öncesi konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, KKTC Başbakanı Küçük ve beraberindeki heyeti Ankara'da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirtti. Türkiye ile KKTC arasında 3 yıllık ekonomik programın çalışıldığını hatırlatan Atalay, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında 1986 yılından itibaren ekonomik ve mali işbirliği protokolleri imzalandığını ifade etti. Atalay, 2001 yılından itibaren bu yana ise söz konusu protokollere ek olarak ekonomik programların da yer aldığını söyledi.
TÜRKİYE'DEN KKTC'YE 3 MİLYAR LİRA MALİ YARDIM
Bugün imzalanan ekonomik protokolün diğerlerinden farklı olarak KKTC hükümeti tarafından hazırlandığına dikkat çeken Atalay, "Bu programın temel amacı, Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin artırılması için sürdürülebilir ve rekabet edebilir bir ekonomik yapının tesis edilmesidir. Bu amaçlar çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti önümüzdeki üç yılda, bir önceki program döneminde 2 bin 584 milyon lira olan KKTC'ye taahhüt ettiği mali yardım miktarını, 3 milyar liraya çıkarmaktadır. Ayrıca, kamu borç yönetiminin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması amacıyla, şartları yapılacak çalışmalarla belirlenmek üzere 300 milyon lira ilave kaynak sağlanması da taahhüt edilmektedir" ifadelerini kullandı.
Atalay, 2010-2012 dönemini kapsayan "Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması Programı"nın başarılı bir şekilde uygulandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Program kapsamında mali disiplinin sağlanmasında önemli aşamalar kaydedilmiş, başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere birçok ülkede etkisin sürdürmekte olan küresel ekonomik krizin, uygulanan programla Kuzey Kıbrıs'a etki derecesi düşürülmüş ve reel ekonomi güçlenmeye başlamıştır. 2008-2009 yıllarında ekonomide reel küçülme yaşanırken program dönemi 2010, 2011 ve 2012 yıllarında reel büyüme gerçekleşmiştir. Uygulanan program kapsamında sosyal güvenlik uyum yasası, özelleştirme yasası, kamu finansmanı ve borç yönetimi yasası gibi temel düzenlemeler tamamlanmıştır. Program döneminde KKTC ekonomisinin ana sektörleri olan turizm ve yükseköğrenimde çarpıcı gelişmeler yaşanmıştır. Turizmde yıllık ortalama yüzde 20 civarında büyüme ile doluluk oranlarında ve turist sayısında tarihinin en yüksek düzeyine ulaşılmıştır. Benzer şekilde yüksek öğrenimde 2009-2010 yılında 43 bin 328 olan öğrenci sayısı 2012-2013 döneminde 55 bin 494'e çıkmıştır. KKTC ekonomisine yeni ivme kazandıracak gelişmelerden biri olan Ercan Havaalanı'nın işletme hakkı, devri de yine bu program döneminde gerçekleştirilmiştir."
"SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİYE GEÇİŞ PROGRAMI'YLA EKONOMİK KRİZ SONRASI DÖNEM PLANLANDI"
İmzalanan 2013-2015 "Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı"yla ekonomik kriz sonrası dönemin planlandığını dile getiren Atalay, bir önceki programda mali disiplinde sağlanan başarı üzerine KKTC'nin çağdaş bir kamu yönetimine ve rekabetçi bir ekonomiye kavuşması için gerekli reformları içeren bir yapıda oluşturulduğunu söyledi. Atalay, "Ülkenin insan kaynaklarının planlanması, rekabet gücünün artırılması ve kamuda iyi yönetişimin sağlanması eksenleri üzerine oturan program, makro hedefleriyle de KKTC'nin geleceğe daha iyi hazırlanması ve güçlü bir yapıya kavuşması için gerekli hedefleri içermektedir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Atalay, programın içeriğindeki ana başlıkları şöyle sıraladı:
"Kamu Mali Yönetimi Yasası'nın çıkarılması, kayıt dışı ekonomiyle mücadele edilebilmesi için çeşitli yasalarda değişiklik yapılması, elektrik dağıtımı ve telekomünikasyon sistemi ile limanlarda işletme hakkı devrine gidilmesi, sağlıkta dönüşüm ile genel sağlık sigortasına geçilmesi, ilk, orta ve liselerde tam gün eğitime geçilmesi, sosyal yardım ve hizmet sisteminin tüm toplumu kapsayacak şekilde geliştirilmesi, kamuda verimliliğin sağlanması için yen Kamu Görevlileri Yasası'nın çıkarılması, kamu bankalarının yeniden yapılandırılarak devlet borç yönetiminin etkin hale getirilmesi, e-devlet projesinin tamamlanması, bölünmüş yol ağının tamamlanması ve reel sektöre yönelik yarı hibe ve faiz destekli programların geliştirilerek uygulanması."
"MÜZAKERE SÜRECİ NASIL SONUÇLANIRSA SONUÇLANSIN, KKTC HUZUR VE REFAH İÇİNDE YAŞAMAYI SÜRDÜRECEK"
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in iyi niyet misyonu çerçevesinde Ada'da iki toplum arasında sürmekte olan müzakere sürecine destek vermeyi sürdüreceğini belirten Atalay, "Ancak müzakere süreci nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Kıbrıs Türk halkı huzur ve refah içinde yaşamayı sürdürecektir" dedi. Atalay, şunları kaydetti:
"Müteaddit kez ifade ettiğim gibi, hükümetimiz, adada kalıcı çözüm olsun ya da olmasın Kıbrıslı Türklerin her halükarda güçlü ve sürdürülebilir ekonomik yapıya sahip olmasına büyük önem atfetmektedir. KKTC'nin gelecekte daha güçlü olması, halkın kendine yetecek, rahat ve huzurlu bir hayat sürmesi hükümetimiz için çok önemlidir. Türkiye KKTC'nin kalkınmasına büyük önem vermektedir. Bu amaçla üzerine düşeni bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da yapmaya devam edecektir. Bu vesile ile Başbakan Sayın Küçük başkanlığındaki hükümetin, ekonominin sağlıklı bir yapıya kavuşması için uyguladığı politikaların hükümetimiz tarafından desteklenmesine devam edilecek. KKTC'nin her alanda güçlü ve kendine yeterli olabilmesi için hükümetimizin her türlü katkıyı sağlamaya devam edeceğini bir kez daha ifade ediyorum. İmzaladığımız ekonomik ve mali işbirliği protokolünün iki ülkeye hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
"KKTC'Yİ TATMİN EDEN BİR PROTOKOL"
KKTC Başbakanı İrsen Küçük ise, yeni protokolle KKTC'ye ayrılan mali yardımın 3 milyar liraya çıkarıldığını ifade ederek, kamu bankalarının kalkınması için ise 300 milyon lira katkının görüşüldüğünü söyledi.
Küçük, Türkiye ile yapılan istişarelerin ardından KKTC'yi tatmin eden bir protokolün imzalandığına vurgulayarak, başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzerek hükümet görevlilerine teşekkürlerini iletti.