Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan’ın ardından iflas bayrağını çekerek AB Destek Mekanizması’na giren ülkeler arasına katıldı. Açıklama Rum lider Dimitris Hristofyas'tan geldi: Maalesef 4 ay önce başvuru yaptığımız AB’nin önerilerini kabul etmek zorunda kaldım... Troyka’nın (AB Komisyonu, AB Merkez Bankası ve IMF) acı reçetesini kabul ettiklerini açıklayan Hristofyas, "Kabul etmezsem tam iflas yaşayacağız ve halkımız daha da zor durumda kalacaktı” dedi. Rum liderin hedefinde ise, ülke bankaları ile merkez bankası vardı. Ekonomik krize, bankacılık sektörünün Yunanistan hisseleri ve Yunan halkına verdikleri bireysel kredilerin ve merkez bankasının gerekli denetimleri yapmamasının neden olduğunu belirten Hristofyas, "Banka yöneticilerinin ve Merkez Bankası eski Başkanı’nın ağır hatalarının bedelini ödüyoruz. Hükümet ve şahsen ben sorumluların ortaya çıkartılarak adaletin sağlanmasını için elimden geleni yapacağım” dedi. BORÇ DOĞALGAZLA ÖDENECEK En büyük sıkıntıyı memur ve emeklilerin çekeceğini itiraf eden Hristofyas, felaket tellallığı yapmak istemediğini ancak durumun iyi olduğunu da söylemenin yanlış olacağını sözlerine ekledi. ACI REÇETEDE NELER VAR? İSTENEN KREDİ EKONOMİSİNİ AŞIYOR
Hristofyas, Troyka ile acı çekerek ve içi kan ağlayarak bir ön anlaşmaya vardıklarını da belirterek, Türkiye ve KKTC’nin tüm itirazlarına rağmen doğu Akdeniz’de doğalgaz yataklarından elde edilecek gelirlerin bir kısmının alacakları kredinin ödenmesinde kullanılacağını söyledi.
Rumların acı reçetesi içinde, kamuda her yıl 1200 memur azaltılması, 13’üncü maaşların yeniden değerlendirilmesi, emekli maaş ve ikramiyelerinin azaltılması, erken emeklilik hakkının kaldırılması, memur maaşlarının düşürülmesi, kar eden kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi, Rus kara parasını çeken şirket vergilerinin artırılması ve otomatik zammın 4 yıl dondurulması var.
17 milyar Euro’luk ekonomisi olan Rum yönetiminin, AB ile sürdürdüğü pazarlıklarda 17.5 milyar Euro acil kredi talebinde bulunduğu belirtilirken, şubat ayındaki seçimlerde aday olmayacak Hristofyas'ın, önlemlerin sorumluluğunu yeni seçilecek başkana bırakmak amacıyla zamana oynadığı yorumları yapılıyordu.