Bangladeş'te Cemaat-i İslam Partisi üyesi Abdülkelam Azad, savaş sırasında işlenen suçların cezalandırılması için kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından suçlu bulunan ilk kişi oldu. Hakkında açılan davanın ardından geçtiğimiz yıl Nisan ayında Pakistan'a kaçtığı belirlenen Cemaat-i İslami Parti üyesi Azad, gıyabında mahkum edildi. Azad, Pakistan'a kaçtıktan sonra Cemaat-i İslam Partisi tarafından partiden ihraç edildi. Uluslararası insan hakları kuruluşları ise, Bangladeş'te kurulan mahkemeyi eleştiriyor. New York merkezli İnsan Hakları İzleme örgütü, bir savunma şahidinin mahkeme kapısında aniden ortadan kaybolduğunu belirterek, eleştiride bulundu. '3 MİLYON İNSAN ÖLDÜRÜLDÜ' İDDİASI 9 ay süren savaş sırasında Pakistan askerleri, bazı Bangladeşli işbirlikçilerinin yardımıyla 3 milyondan fazla kişiyi öldürmüş ve 200 bin kadına tecavüz etmişti. Ğulam Azzam'ın da aralarında bulunduğu 9 Cemaat-i İslami lideri, muhalefetteki Bangladeş Milliyetçi Partisi'nden 2 milletvekili ve bir bağımsız milletvekili, 1971'deki Bangladeş Bağımsızlık Savaşı sırasında Pakistan'la işbirliği yapmakla suçlanıyor. TÜRKİYE İLE DİPLOMATİK KRİZ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bangladeş’te idamla yargılanan Cemaat-i İslam Partisi lideri 91 yaşındaki Prof. Gulam Azzam ve grubun önde gelen isimlerinin affedilmesi için Bangladeş Cumhurbaşkanı'na mektup göndermişti. Cumhurbaşkanı Gül'ün mektubu Bangladeş'te tepkilere neden olmuş, Türkiye’nin Bangladeş Büyükelçisi Vakur Erkul, Bangladeş Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak, kendisine “Cumhurbaşkanı Gül’ün 23 Aralık tarihli mektubu kabul edilemez. Bu, Bangladeş’in içişlerine açık bir karışma anlamına gelir” uyarısında bulunulmuştu. Türk Büyükelçisi’nin Dakka’da Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmasından bir gün sonra, bu kez Ankara’daki Bangladeş Büyükelçisi Zülfikar Rahman Dışişleri’ne davet edilmişti. Bangladeşli Büyükelçi Rahman'a yaşananlardan duyulan rahatsızlık ifade edilerek, Ankara-Dakka arasındaki dostluk ilişkilerine dikkat çekilmişti. 'SUÇLAMALAR SİYASİ AMAÇLI' Bağımsızlık savaşı sırasında Pakistan ordusu tarafından işlenen katliamlara destek vermekle suçlanan Cemaat-i İslami Partisi ise, suçlamaların siyasi amaçlı olduğunu ileri sürüyor.