|
|
TDP'den verilen bilgiye göre, Ülkenin yangın yerine döndüğünü, ancak koltuk derdindeki Başbakan’ın bunu görmezden geldiğini savunan Özyiğit, kendi koltuğu uğruna mahkeme kararlarına uymayan İrsen Küçük’ü bu yangını körüklemekle suçladı.
Özyiğit, Başbakan Küçük’e kaosu daha fazla uzatmadan ve halka daha büyük zararlar vermeden, kurultay rezaletini sonlandıracak sürecin önünü açma çağrısı yaptı.
AKP ile imzalanan protokoller nedeniyle Kıbrıslı Türklerin her alanda saldırıya maruz kaldığını, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Merkez Bankası gibi kurumların başında TC’li yetkililer olması yetmezmiş gibi, Havayolları, Havaalanı, Limanlar, Telefon, Elektrik ve Kooperatif gibi Kıbrıs Türküne ait stratejik kurumların bazılarının AKP destekli yeşil sermayeye devredildiğini, bazılarının da devredilmeye çalışıldığını kaydeden Özyiğit, her türlü kaçakçılığın olduğu ülkenin, adeta kumar ve fuhuş cennetine döndürüldüğünü vurguladı.
Ağır ekonomik koşullar ve Göç Yasası gibi uygulamalar nedeniyle, kendi ülkesinde insanca yaşayamaz duruma düşen halkın, bir türlü kaldırılmayan Bileşik Faiz illeti nedeniyle de mahkemelere ve hapishaneye düştüğünü anımsatan Özyiğit, son günlerde artan şiddet olaylarına da dikkat çekti. Taciz, tecavüz, hırsızlık, soygun, silahlı tehdit ve saldırıların akıl almaz derecede yoğunlaştığını, ülkenin adeta Teksas’a döndüğünü belirten Özyiğit, “Eşi tarafından tehdit edilen bir kadının başvurusuna kayıtsız kalan polisin tutumu nedeniyle, kadın öldürülmüş, eşi de intihar etmiştir. Bazı kişiler alacağı olan kişilere ve işyerlerine kurşun yağdırmaya başladılar. Bunun yanı sıra daha da ileri gidilerek polisin narkotik şubesine bile saldırıda bulunulmuştur” dedi.
Cemal Özyiğit, ülkede yaşanan gelişmelerin yanı sıra dini eğitime ihtiyaçları var gerekçesiyle Kıbrıslı Türklerin inanç, düşünce ve kültürel kimliklerinin tehdit edilmekte olduğunu da vurguladı. Özyiğit, şunları kaydetti: “ Tüm bu gelişmeleri göz önünde tutarak koltuğa yapışıp bir türlü bırakmak istemeyen Sn. Başbakan ve AKP dayatmalarına boyun eğen UBP’den biran önce kurtulmak gerekmektedir. Bu amaçla oluşturulan Toplumsal Varoluş Hareketi de eylemlerinin dozunu giderek artırmalı ve biran önce topyekün sonuç alıcı eylemler başlatmalıdır.”