2. Cumhurbaşkanı Talat, Kanal T’de katıldığı bir programda gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
2. Cumhurbaşkanı Talat’ınOfisi’nden yapılan açıklamaya göre, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Downer’ın girişimlerini değerlendiren Talat, Rum tarafındaki seçimlerden sonra görüşmelerin başlayacağının belli olduğunu, ancak ciddi bir ilerleme beklemediğini kaydetti.
Hristofyas ile otuzun üzerinde yakınlaşma kağıdı hazırladıklarını anımsatan Talat, geçmişte bu tür yakınlaşma belgelerinin söz konusu dahi olmadığını, o zamanlar ortaya çıkan tüm belgelerin, tarafları dinleyen BM tarafından hazırlandığını söyledi.
“SÜRECİ TÜRK TARAFI SÜRÜKLEMELİ”
“Bu yakınlaşma kağıtlarından sonra, yani Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasından sonra, hiçbir ilerleme olmadı” diyen Talat, ancak “İlerleme olmamasının sorumlusu Türk tarafıdır” demenin de yanlış olduğunu anlattı.
Rum tarafının çözüme olan ihtiyacının Türk tarafına oranla son derece düşük seviyede olduğuna işaret eden Talat, işte bu nedenle süreci Türk tarafının sürüklemesi gerektiğini kaydederek, 2010’dan beri bu tutumun terk edildiğini ve eleştirisinin bu yönde olduğunu ifade etti.
Türkiye faktörüne işaret eden Talat, Türkiye’nin AB sürecinin yeniden canlanması durumunda Kıbrıs sorununda da bir hareketlilik olacağını ve bunun için hazır olunması gerektiğini anlattı. 2. Cumhurbaşkanı Talat, o döneme kadar Kıbrıs Türkü’nün dağılmaması, tam aksine diri olması ve bütünlüğünü koruması gerektiğine işaret ederek, göçün yeniden başlamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
GÜNEY’E GÖÇ İDDİALARI
Kıbrıslı Türklerin Avustralya’ya, İngiltere’ye göçünün belki anlaşılır olduğunu ama dağlardan kaçarak geldikleri Kuzeyden, yeniden Güney Kıbrıs’a göçünün anlaşılır olmadığını söyleyen Talat, bazı iddialara göre yirmi binin üzerinde Kıbrıslı Türk’ün güneyde yaşamaya başladığını kaydetti.
“GÜNEY KIBRIS’IN AB DÖNEM BAŞKANLIĞI BAŞARISIZ”
Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı dönemini başarısız bir dönem olarak değerlendiren Talat, AB mevzuat ve geleneklerine göre dönem başkanlarının kendi ulusal çıkarları doğrultusunda çalışmasının söz konusu olmadığını ancak, Güney Kıbrıs’ın tam da böyle yaptığını ve dönem başkanlığını kendi hedefleri için sonuna kadar kullandığını söyledi.
Talat, “Rum tarafı hangi AB sorununa neşter vurdu?” diye sordu.
“POLİSE BİLE SALDIRI…İNANILMAZ ŞEYLER”
İç konularda da değerlendirmelerde bulunan Talat, polise bile saldırı olaylarının olduğuna dikkat çekerek, çeşitli hesaplaşmaların olduğunu, kurşunlamaların gerçekleştirildiğini belirterek “Bunlar inanılmaz şeyler” dedi.
Bir vatandaşın eşini ruhsatsız tabanca ile öldürdüğünü de hatırlatan Talat “Üstelik polisten defalarca yardım ve koruma istendikten, söz konusu kişinin birçok tabancalı-tabancasız vukuatına rağmen” diyerek tüm kurumların kendilerine çeki düzen vermesi gerektiğini söyledi.
Ülkede hükümetin olmadığı görüşünü savunan Talat, “İktidar pozisyonundakiler birbirlerini yerken” adli olayların arttığını ve şekil değiştirdiğini ifade etti.
“YOLLARDA DEVRİYE YOK
Yollarda hiçbir devriyenin olmadığını, polis ihtiyacı varsa alınmasını gerektiğini kaydeden Talat, trafikte ve soygunlarda işin kameralara bırakıldığını anlattı. Hırsızların buna da çare bulduğunu, artık maskeli soygunlar yapıldığını kaydetti. Çocukluk ve gençlik yıllarında bisikletle dolaşırken bile devriye polislere yakalanma korkusu yaşadıklarını örnek veren Talat, şimdiki ortamın anlaşılamaz olduğunu, hiçbir caydırıcılığın kalmadığını kaydetti.
Bütün bunların sonuçta hükümet boşluğundan kaynaklandığını ileri süren Talat, “‘mahkeme kararı çıksın ona uyacağız’ dediler yine uyan yok” dedi.
“İKTİDARLAR ARASINDA KIYASLAMA YAPILSIN”
Bir vatandaşın CTP’nin de benzer şeyler yaptığı ve sıkıyı görünce iktidarı bırakıp kaçtığı şeklindeki sorusu üzerine Talat, bunun yaygın fakat yanlış bir ifade olduğunu, kendisinin CTP adına konuşmadığını, ancak bir iktidarın karar için halka başvurmasının yanlış olmadığını söyledi.
Talat, iktidarlar arasında kıyaslama yapılırsa doğru ile yanlışın ayırt edileceğini ve tüm iktidarların aynı olmadığının görüleceğini anlattı.