Partilerin anayasa konusunda hazırlıklarının yeterli olmadığını savunan Şentop, şöyle konuştu: ''AK Parti'nin bu konudaki hazırlığını tüm kamuoyu biliyor. 2001'den beri AK Parti yeni anayasayı dillendiriyor. 2007 seçimlerinden sonra zaten somut bir metin ortaya koydu. Bu metin, sürekli geliştiriliyor. AK Parti'nin yeni anayasayla ilgili hazırlığı ortada. Millete taahhüt verdiğinde, elinde böyle bir çalışması vardı. Diğer partiler biraz sanki seçim öncesi bir beyanda bulunmak zorunda oldukları için böyle bir taahhütte bulundular. Hazırlıklı değiller, bunu komisyonda görüyoruz. Hazırlıklı olmak demek, bir metin getirmek demek değil. Üzerinde bir gece çalışıp metin getirirseniz olmaz. Bu konuda bizim yerleşmiş bir parti görüşünüz var mı? Önemli olan bu.

Yoksa birisi bir görüş getiriyor komisyona, sonra aynı partiden bir başkası bu görüşü eleştiriyor. Böyle olunca müzakere süreçleri ilerlemiyor. Uzamasının sebebi biraz bu. Bazı partiler hazırlıklı olmadıkları için bir anayasa çıkması halinde kendi katkılarının zayıf olacağı kanaatiyle bu süreci engellemeye çalışıyor.''

Komisyon çalışmalarının uzadığına yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Şentop, şunları kaydetti: ''Biz, 'yeni Anayasa yapımında Türkiye'nin tek şansı bu komisyondur' diyemeyiz. Diğer partiler kendileri açısından bunu diyebilirler. Onlar için bu bir mazerettir. Ancak bizim için böyle bir mazeret yoktur. Biz bu komisyonda yapamıyorsak, başka yolları deneyebilecek bir güce sahibiz. Bu bakımdan millete vermiş olduğumuz sözü tutmak için eğer bu komisyondan bir netice çıkmazsa başka yolları denemek zorundayız. Nihai olarak netice alamadığımızda kendi önerimizi Meclis'e sunmak istiyoruz. Ancak görevimizi bu şekilde yerine getirdiğimizi, verdiğimiz sözü tuttuğumuzu gösterebiliriz. Bir sonuç çıkmazsa AK Parti kendi önerisini sunacak.''

Şentop, ''Son seçenek AK Parti'nin kendi teklifini vermesi.. Bundan önce denenecek yol nedir?'' sorusuna şu cevabı verdi: ''Komisyondan ortaya çıkacak sonucu çeşitli şekillerde belki değerlendirebiliriz. Yani tam mutabakat çıkmaması, sonuç çıkmadığı anlamına gelmez. Belki 130 maddeden 100'ünde mutabakat çıktı, diğerlerinde çıkmadı. İşte bu 30 madde ile ilgili ne yapacağız? Buna bir yol bulabiliriz. Bizim mesela bir önerimiz var. Şahsen benim ortaya attığım bir öneri bu. Diyoruz ki, mutabık kalınan maddeler, mutabakatla geçirilsin. Mutabık kalınmayan maddelerde kaç paket komisyondan çıkar, ona bakılsın.

İşte 4 parti, 4 paket, 3 paket, 2 paket. Bu paketler birlikte referanduma sunulsun. Tek tek değil, 4 paket olarak. İşte A paketi, B paketi.. Millet oy kullansın. Hangi paket yüzde 50'yi geçiyorsa, mutabakatla geçen metne eklensin. Anlaşamadığımız konularda milleti hakem yapalım. Milletin hakemliğinden kimse kaçmaz diye ümit ediyoruz. Bir yol bu. Başka bir yol, yine yaparız mutabık kaldığımız metni. Mutabık kalmadığımız konularda, mevcut anayasanın maddelerini belki benimseriz. Bu da bir yol.'' Uzlaşma Komisyonu'ndan sonuç alınamadığı zaman bir veya iki partiyle uzlaşma aranabileceğini vurgulayan Mustafa Şentop, bunun için süre sıkıntısının bulunduğunu anlattı.

Şentop, ''Ama Türkiye'nin o kadar çok vakti yok. Yeni anayasa konusunda yapılacak her şeyin bu yasama yılının sonuna kadar, 2013'ün Haziran sonuna kadar yapılması lazım. Yeni yasama yılı başladıktan sonra bir seçim takvimi başlayacak. Arkasından Cumhurbaşkanlığı seçimi, milletvekili seçimleri. Dolayısıyla Anayasa yapmak için çalışma yapacak ortamı Türkiye kaybeder. Bu açıdan kendimizi kandırmayalım. Sadece bu komisyon anayasa yapmayacak. Bu komisyon metin çıkartsa bile, bu anayasa haline gelmeyecek. Bunun Genel Kurul gibi başka süreçleri var'' diye konuştu.