|
|
Atatürk Kültür Merkezinde yapılan toplantıya, Antalya Büyükşehir Belediyesi Mustafa Akaydın, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Medstar Kanser Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Haccettepe Üniversitesi Koruyucu Onkoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mutlu Hayran, Medstar Antalya Hastanesi Kanser Merkezi Hemotoloji Uzmanı Prof. Dr. İhsan Karadoğan ve çok sayıda davetli katıldı.
Antalyalılar'ın büyük ilgi gösterdiği toplantıda Medstar Hastanesi'nde kanser tedavisi gören hastalar kendi yazdıkları hikaye üzerine kurdukları tiyatro oyununu sergiledi.
Daha sonra Kanser tedavisinde ‘Tamamlayıcı ve Altrernatif Tıbbın’ kanser tedavisi ortaya çıkardığı komplikasyonlarla ilgili bilgi verildi. Konuyla ilgili konuşma yapan Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, alternatif tıbbın kanser tedavileri ile birlikte kullanılmasının çoğu zaman ciddi problemlere yol açabildiğini belirtti. Hatta bazen yaşam kaybı, ciddi karaciğer bozukluğu, böbreğini kaybeden hastalarla karşı karşıya kalabildiklerini ifade eden Prof. Dr. Özdoğan ‘Daha da önemlisi alternatif tıpla verdiğimiz tedaviyi etkisiz bıraka biliriz, yan etkisini artırıp yaşam kalitesini bozabiliriz. Hastalarımızdan ricamız lütfen bütün kullandıkları tedavileri hekimleri ile paylaşsınlar. Doğru, yanlış karşılıklı tartışacaklardır” dedi.
Türkiye’deki onkolojik tedavilerin uluslararası nitelikte olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özdoğan aynı zamanda Türk onkologlarının da inanılmaz yetkinlikte olduğunu belirtti. Hastaların korunması konusunda hem devletin, hem hekimlerin, hem de sivil toplum kuruluşlarının dikkatli olması gerektiğini savunan Prof. Dr. Özdoğan şöyle konuştu: "Aslında hep beraber bu konuyu aydınlığa çıkarmalıyız. Biz bilim adamları bu konularda daha çok doğruları ortaya koymalıyız. Basın doğruları daha çok yazmalı, yasal kuruluşlar ise bunları denetlemeli diye düşünüyorum. Yoksa sağlığın ticari maksatla yönetilen ellere bırakılması çok tehlikeli. Hele hele bu bir kanser tedavisi ise, açıkçası ben bir onkolog olarak çok yaralanıyorum.”
Toplantı salonunda binlerle insanın kendilerini dinlemeye geldiklerini ifade eden Prof. Dr. Özdoğan insanların aslında doğru bilgiyi aradığını kaydetti.