TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın hazırlayıp sunduğu "Ankara'nın Gündemi" programına konuk olan ve Batuhan Yaşar ve İhlas Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol'un sorularını cevaplayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, canlı yayında duygusal anlar yaşadı. Programının başında İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Enver Ören'in vefatıyla ilgili konuşan Başkan Gökçek, "Hatırasını hep hayırla yad edeceğiz. Bizde hiç kötü anısı yok, hep güzel anısı var. Rabbim inşallah cennette hepimizi buluştursun. Allah taksiratını affetsin. Kalanlara da başta oğlu olmak üzere hepsine sabır diliyorum. 'Enver Abi'nin yolundan gitsinler. Onun prensiplerini de bırakmasınlar" ifadelerini kullandı. Başkan Gökçek, 16. yıldönümü olan 28 Şubat'a ilişkin ise, "İnanç sahibi olan herkes o dönemde az ya da çok nasibini aldı ve gerçekten bir zulüm dönemiydi. Bugün ortaya dökülen davalardaki belgeler bunu o kadar net, o kadar açık ortaya koyuyor ki... Birtakım kişiler şu anda hesap veriyorlar ama birtakım kişilerin de dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezmesini de Melih Gökçek olarak hazmedemiyorum. Çünkü bugün içeride yatıp suçlanan kişilerden çok daha önemli olan bazı medya mensupları var. O medya mensuplarına hiçbir şey olmadı. aslında işi köpürten, işi hararetlendiren hatta o gün askeri tahrik ve teşvik eden bunlardı. Bunlar şimdi kenardan bakıyorlar ve sessiz sedasız oturuyorlar" dedi. "MÜSLÜMAN SERMAYE GRUPLARINA O DÖNEMDE ACIMA, MERHAMET YOKTU" 28 Şubat'ta askeriyenin içerisindeki bir grubun beklentisinin ayrı, siyasetin içerisindeki CHP'nin beklentisi ayrı, CHP ile birlikte hareket eden, CHP'li olan ya da olmayan işi gücü para olan sermaye gruplarının beklentilerinin ayrı ve medya mensuplarının ayrı beklentilerinin olduğuna dikkat çeken Gökçek, "Hepsi bir araya geldiği zaman hepsi aynı noktaya hareket etmek için birlikte hücum ediyorlar, birlikte saldırıyorlardı. Özellikle inanç itibariyle Müslüman olan, çevresinde Müslüman olarak bilinen ne kadar sermayedar varsa onlara karşı inanılmaz bir hücum dört cepheden birden yapılıyordu. Af yoktu. Birisi eziyor, birisi yumruğu atıyor, diğeri tekmeyi atıyor ve parçalayıp yok ediyorlardı. Acıma, merhamet yoktu" diye konuştu. "9 SENEDE 500 SORUŞTURMA GEÇİRDİM" 28 Şubat döneminde yaşadıklarını anlatan Başkan Gökçek, "O dönemin mağdurlarını belediyeye işe alamıyordum. Birkaç kişiyi belediyeye aldım, hemen sağdan soldan 'Efendim biz bundan çok rahatsızız' şeklinde baskı yapmaya başladılar. Terör estiriyorlardı. Bana direkt değil de en direkt yollardan beni tanıyan, bende nazı olan birtakım kişileri onların üzerine baskı unsuru olarak 'almasın' diye gönderiyorlardı. Bu şekilde baskı kurmaya çalışıyorlardı" dedi. Kendisine asıl baskının, asıl eziyetin müfettişler vasıtasıyla yapıldığı vurgulayan Gökçek, "Aynı anda 50 müfettişin geldiğini bilirim. CHP'liler, 'AK Parti hükümeti zamanında bunlara müfettiş gelmiyor. Hükümet bunların yaptıklarını, ettiklerini görmemezlikten geliyor' diyorlar, ben 9 sene sizin teftişinizi yedim. Bir pisliğim, yanlışlığım olsa 9 senede beni linç ederdiniz. 9 senede 500 tane soruşturma, inceleme geçirdim. Hangi belediye 500 tane soruşturma geçirmiş şu 10 yıl içerisinde?" şeklinde konuştu. "KORKSAYDIK BU MAKAMLARA GELEMEZDİK" Haksız yere ve hiçbir suçu olmadan gözaltına alındığını kaydeden Melih Gökçek, tutuklandığı gece Abdullah Öcalan'ın yakalandığını söyledi. Gözaltının 36 saat sürdüğünü ifade eden Gökçek, serbest bırakıldığı gece ASKİ Spor Salonu'nda bir program olduğunu ve o programa katılmaması yönünde bir ricada bulunduklarını ifade etti. Gökçek, "Ben de gitmedim ama lafımı da esirgemedim. Esirgeyen birisi olsaydık, korkan biri olsaydık, alttan alan birisi olsaydık Allah, bizi o makamda bırakmazdı" dedi. GÖZYAŞLARINI TUTAMADI 28 Şubat döneminde yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Başkan Gökçek, "Allah'tan başka, başka yerden korkar da, onlardan minnet beklersen Cenab-ı Allah 'Sen benden korkmuyor musun?' diye sorar. Biz, Allah 'tan başka kimseden korkmayız" dedi. "CHP, batılın temsilcisi olmuş. O batılın temsilcisi ile mücadele etmek inanç sahibi bir insan için görev" diyen Başkan Gökçek, "Oradaki yanlışlıkları göstereceksin, söyleyeceksin ki insanlar bunu görecek. Ondan sonra kendi hayat şekillerini o yanlışlara göre ayarlayacaklar. CHP'nin milletin özellikle değerlerine karşı vermiş olduğu kavga bizi de ister istemez ona karşı tavır içerisine sokuyor" dedi. Yeni CHP ile eski CHP arasında bir fark olmadığını dile getiren Gökçek, sadece nüans farkı olduğunu söyledi. Gökçek, "Eski CHP'nin başındaki genel başkanlar ile bugünkü genel başkanın ana fikirde bir farklılığı yok. Sayın Baykal ile Sayın Kılıçdaroğlu'nun fikirleri aynı ama birisi olaya mezhepsel olarak yaklaşıyor, diğeri mezhepsel olarak yaklaşmıyor. Temelde baktığımız zaman özellikle bizim 'değer' diye saydığımız hemen her şeye ikisinin de tavrı aynı, karşılar. Tabii kalite ayrı bir konu. Kılıçdaroğlu kasaba politikacısı, Baykal ise uluslararası politikacı" değerlendirmesini yaptı. BAYKAL'IN GÖREVİ BIRAKMASI Kaset olayının tamamen organize bir iş olduğuna inandığını ifade eden Gökçek, "Basit bir iç hesaplaşma olduğuna inanmıyorum. Solun Türkiye'deki çöküşünü Baykal'a bağladıkları için baronlar tarafından organize edilen bir olaydır. Özellikle o baronlar belli bir dönemin içerisinde bilinçli olarak CHP'nin içerisinden kendilerinin elinden çıkmayacak, düşünce yapısı olan kendilerine çok yakın birisini aramışlardır. Bu da Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Kılıçdaroğlu'nu kademe kademe yukarıya çıkararak CHP'yi de yukarıya taşımak istediler. Ama şu anda tepe aşağı gidiyorlar" diye konuştu. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye girmesi takdirde aynı baronların Sarıgül üzerinde de oynayacağını söyleyen Gökçek, "Sarıgül, CHP'ye girdikten sonra ilk kongrede genel başkan olur. Muharrem İnce, Gürsel Tekin filan bunların mesabesi okunmaz. Sarıgül girdi mi olay bitti" dedi. "BİR DÖNEM DAHA HİZMET ETMEK İSTERİM" Başkan Gökçek, belediye seçimlerine ilişkin, "Daha Başbakanımızla adaylıkla ilgili görüşmedik. Allah, hayırlısı ise bana adaylığı, seçilmeyi, bu makama gelmeyi nasip etsin. Değilse nasip etmesin. Bütün duam bu. Eğer Allah nasip ederse bir dönem daha hizmet etmek isterim" şeklinde konuştu. BAŞKENTE MEGA PROJELER Ankara'ya yapılmış en büyük yatırımın hayvanat bahçesi ve Tema Park olduğunu vurgulayan Gökçek, "Atatürk Orman Çiftliği'nde 2 milyon 100 bin metrekarelik bir alan teslim aldık. Bu bölümün üzerinde müthiş bir park yapıyoruz. İddia ediyorum Avrupa'daki Amerika'daki Disneylandlarla boy ölçüşecek ve onlardan daha iyi olacak. Bu yıl içerisinde de Ankaralılara açacağız. Biz yaptığımız parktan para kazanmayı düşünmüyoruz. Ankara kazansın diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Projelerle ilgili bilgiler veren Başkan Gökçek, şunları kaydetti: "Akyurt fuar alanı bu yıl içerisinde bitecek. Gölbaşı'nda oto galerilerini yapıyoruz. İnanç ve Tarih Müzesi'nin yapımına başlayacağız. Seçime kadar 2 tane teleferiği bitirmeye çalışacağız. Ankara'nın 40 değişik yerine saat kulesi yapılacak. Toplam olarak yapacağımız alt-üst geçit sayısı ise 45 olacak. Kentsel dönüşümler devam edecek."