|
|
Mehmet Ali Talat, konuk olduğu bir televizyon programında, Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in çözüm için daha cesur olabileceği kanaatinde olduğunu söyleyen Talat, 2004 referandumunda “hayır dese de” Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın da çözüm istediğini düşündüğünü ancak referandumda olduğu gibi müzakerelerde de yeterli cesareti gösteremediğini belirtti.
Talat, bunun nedeninin de “Türk dostu, ateist ve komünist olarak suçlanacağından korkmak” olduğunu söyledi. Anastasiadis’in bu bağlamda daha rahat olacağını, onun tek sorununun 2004’te evet demiş olması olduğuna işaret eden Talat, yeni Rum liderin daha cesaretle adım atabileceği düşüncesinde olduğunu kaydetti.
Anastasiadis’in son demeçlerinde “görüşmelere kaldığı yerden devam edeceğiz” demediğine dikkat çeken Talat, bunun sil baştan demek olduğunu ve esas tehlikenin bu noktada olduğunu belirtti. Talat, zamanın, çözümün aleyhine işlediğine işaret etti.
“KIBRISLI ÇÖZÜM PEŞİNDE KOŞMAYACAK”
Mehmet Ali Talat, Anastasiades’i kutlama vesilesiyle telefonla aradığını, Rum liderin sorunu oyalama niyetinde olmadığını ve Hristofyas gibi “Kıbrıslı çözüm” peşinde koşmayacağının anlaşıldığını kaydetti.
Talat, Anastasiadis’in Türkiye ve Yunanistan’ın çözüme katkı sağlamasına karşı çıkmayacağını ve AB’yi de bu kapsamda düşündüğünü anladığını, bunu belki de Türkiye’nin üzerinde bir “baskı unsuru” olarak düşündüğünü söyledi.
Talat, her halükarda Kıbrıs sorununun bir yönü ile Rum tarafını, bir yönü ile de Türk tarafını zorladığını belirtti.
“ÇÖZÜMÜN YERİNİ HİÇBİR ŞEY TUTAMAZ”
Mehmet Ali Talat, bir başka soruyu yanıtında, ikinci bir “Hayır”lı referandum sonunda daha kalıcı bir bölünme olabileceğini ancak KKTC’nin tanınması gibi bir noktaya ulaşılıp, ulaşılamayacağının, o durumda bile kuşkulu olduğunu söyledi.
Talat, “herkes yoluna” noktasına gelindiğinde nelerin olabileceğinin bilinmediğini, bunun çok tehlikeli bir aşama olabileceğini ifade etti. Talat, “Hiçbir şey çözümün yerini tutamaz” dedi.
“YETKİ EROĞLU’NDA”
Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin kendisine görüşmeci görevi vermesi halinde bunu yapıp yapmayacağı yönündeki bir soruyu yanıtında, yetkinin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nda olduğunu belirtti.
Türkiye’nin böyle bir görevlendirme yapamayacağını kaydeden Talat, Eroğlu’nun bu görevi kendisine vermesi halinde de bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi.
“ÖNEMLİ OLAN ÇÖZÜM İÇİN ÇALIŞMAK”
Müzakere sürecinde gelinen aşamada ne Rum tarafının iyi bir zemin hazırlığı talebinde, ne de Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun birdenbire acil çözümcü olacağını tahmin etmediğini kaydeden Talat, Türkiye’nin ise Eroğlu’nu ne kadar teşvik edeceğini bilemediğini söyledi.
Talat, “Burada önemli olan çözüm istiyoruz nakaratını tekrarlamak değil, çözüm için canla başla çalışmak ve sonuç almaktır. Yoksa propaganda maksatlı sözler her zaman söylenmiştir. Mesele süreci sürüklemektir” dedi.
“KIBRIS SORUNU EN ÖNEMLİ SORUN”
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununun halkın gündeminde olup olmadığı yönündeki bir soruyu yanıtında, Kıbrıs sorununun en önemli sorun olduğunu kaydetti.
Talat, “Bugün esnaf kepenk açamıyorsa, ekonomi yerlerde sürünüyorsa, günlük yaşamda kalite düşüyorsa ve sorumlular hesap vermiyorsa, bunun en önemli nedeni Kıbrıs sorunu yüzünden uluslararası hukukun dışında bulunmaktır. Bu yüzden Cumhurbaşkanı’nın ‘Anlaşmama da bir anlaşmadır’ yanlışına saplanmak yerine, Kıbrıs sorununda halkına öncülük yapması doğru olacak” dedi.
Mehmet Ali Talat, uluslararası hukukun içine girilmediği müddetçe sorunların devam edeceğini ve tarımdan spor etkinliklerine kadar olumsuz etkilerin devam edeceğini söyledi.
ERDOĞAN-SAMARAS GÖRÜŞMESİ
İkinci Cumhurbaşkanı Talat, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Samaras’ın görüşmesi ve Samaras’ın BM kararlarını hatırlatmasına ilişkin soruyu yanıtında, sorunun BM kararları çerçevesinde çözüleceğinin açık olduğunu söyledi.
Talat, Gali Fikirler Dizi ile Annan Planının da bu çerçevede hazırlandığını unutmamak gerektiğini kaydetti.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Mehmet Ali Talat, iç konularla ilgili soruları da yanıtında, sıkça gerçekleşen seçimlerin yarattığı sorunları değerlendirirken başka ülkelerde de seçimler olduğunu, hatta ABD’de her iki yılda bir Temsilciler Meclisi seçimleri olduğunu, ancak sistemin başkanlık sistemi olduğu için icraatın sürekliliğinin korunduğunu belirtti.
Talat, çözüme ulaşıldığında bir tarafta başkanlık, diğer tarafta da parlamenter sistem olması durumunu “O zaman yandık” sözleriyle değerlendirdi.
Ehven-i şer olanın, yasama ile yürütmenin ayrılması ve seçim sisteminde tek bölge sistemine geçilmesi olduğunu söyleyen Talat, meclisin bugün otonom olarak yasama görevini yapamadığından önceliğin bunu sağlamak olması gerektiğini belirtti.