Törende konuşan İçişleri Bakanı Güler, şehitlik ve gazilik makamlarının önemine dikkat çekerek, “Şehitlerimizin hatıraları bizim için çok önemlidir. Onların sahiplenmesi anlamında Cumhuriyet Hükümeti’nin, özellikle son 10 yıllık dönemde yaptığı ve yapacağı çalışmalar vardır. Şehitler ve gaziler ile ilgili her türlü konuda biz hep AK Parti hükümetlerinin son 3 dönemdeki temsilcileri, bu anlamda her türlü katkıyı sağlamaktan geri durmamışlardır. Onlar her şeyin en iyisine layıklardır. Biz bu emanetleri onların şahsında hükümetin bütün imkanlarını, devletin bütün imkanlarını kullanarak onlara vermekle mükellefiz” dedi.

“Devletin terörle mücadelesi asla ve asla bitmez” diyen Bakan Güler, sözlerine şöyle devam etti: “Gündemde hangi süreç olursa olsun, devletin terörle mücadelesi asla bitmez. Bunun bilinmesini isterim. Sevgili şehitlerimizin yakınları, sevgili gazilerimiz, Cumhuriyet Hükümeti sizin hatıralarınıza helal getirecek hiçbir yaklaşımın içinde olmaz. Ama bu ülkede terörle mücadeleyi en kararlı şekilde sürdürürken, gelecekte evlatlarımızın daha huzurlu, daha güvenli yaşaması için gerekli tedbirleri de bizler bir borç olarak görüp evlatlarımızın, torunlarımızın bizden emanet alacakları bu ülkenin huzur ve güven içinde olmasını da sağlamakla ilgili görevimizin bilincindeyiz. Bu görev önemli bir görevdir. Risk almayı gerektiren bir görevdir. Ama bu ülkenin geleceğini kuşatmak için hepimizin üzerine düşen bir görevdir. Bu kararlı mücadelemizde asla geride durmayacağımızı ve bundan emin olmanızı özellikle istiyorum.”

Şehit ve gazi yakınları için hükümetin yaptığı çalışmalara değinen Güler, “Sizlerin kendinizi yalnız hissetmemeniz için bütün birimlerimizle seferber olmakta, her anınızda yanınızda olmaya gayret göstereceğiz. Evlatlarımız, yüce devletimizin bekası için üstlendikleri görevlerde, yüksek sorumluluk duygusu ile canlarını feda ettiler.

En yüksek makam olan şehitlik makamına ulaştılar. Böylesine de övünç dolu bir madalyayı da almayı hak ettiler” diye konuştu. Düzenlenen törende duygulu anlar yaşayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Her insanın bir kaderi olduğu gibi her toprağın, her coğrafyanın da bir kaderi vardır. Bizim kaderimiz mücadeledir. Bizim kaderimiz bu topraklarda, bu toprakların huzurunda ve barışında, canıyla, cananıyla bedelini ödeyip ama 1071 yılında girdiğimiz bu topraklardan böldürmeden, parçalanmadan milletin huzuru ve barışı için fedakarlıktır. Aslında hepimiz öleceğiz. Hepimiz faniyiz. Doğacağız, büyüyeceğiz ve öleceğiz.

Hepimiz ebedi hayata hazırlanıyoruz. Bunu biliyoruz ama şu o kadar önemli bir duygu ki vatan için evlatlarını verip, ak sütünle yetiştirdiğin evladını, kına yakarak gönderdiğin asker ocağından, başına bir iş geldiği zaman canını, cananını kaybettiği zaman buradaki duruş o kadar önemli ve kıymetli ki. ‘Vatan sağ olsun’ deyip acısını içine gömmek, düşmanlara malzeme vermeden Türk bayrağının kanıyla şehidin kanını örtüştürmek. Aslında çok hesaplar yapıldı bu topraklar üzerinde. Çok büyük bedeller ödetilmeye çalışıldı ama bizi bir arada tutan bize çimento olan, hesabını yapamadıkları bir şey vardı. O duygu, o inanç, o feraset, o fedakarlık. Ne olursa olsun bu topraklar için her şeyimi veririm diyen Türk Milleti” şeklinde konuştu.

Çözüm süreciyle ilgili de konuşan Bakan Şahin, “Bu süreci çok önemsiyoruz. Terörle mücadelenin her türlüsünü yaparken bir taraftan da müzakere süreci ile de bu canların canına sahip çıkmak ve onların yaşamlarında yanlarında olmayı çok önemsediğimiz için bu sürecin bütün risklerini alıyoruz. Bu yolculuk uzun bir yolculuk biliyoruz. Önünde çok taşlar var onu da biliyoruz. Bu taşları kaldırırken en çok sizin o acınızın üzerinden farklı çalışmalar yapılacağını da biliyoruz. Ama yeterince bedel ödediğimizi düşünüyoruz. On yıllarımız gitti. On binlerce canımız gitti.

Canımızla cananımızla, varımızla yokumuzla, bu toprakların vatan olmasına devam edeceğiz. Ama bir taraftan da bu iş bitsin, bu süreç çözüme ulaşsın istiyoruz” ifadelerini kullandı. Törende konuşan Gaziantep Valisi Erdal Ata ise şöyle konuştu: “Aziz şehitlerimizin manevi huzurlarında saygıyla eğiliyor, kahraman gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın ilimizde toplam 9 şehit ve 2 gazimize devlet övünç madalyasını kendi adına, valiliğimiz tarafından verilmesi uygun görülmüştür. Bu onurlu görevi bizlere tevdi eden sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. Türk Milleti tarih boyunca vatanı, bayrağı, istiklal ve hürriyetini korumak için canını ve kanını seve seve vermiş, bu uğurda asırlardır verdiği mücadelede birçok mazlum milletlere örnek olmuştur.

Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Türk Milleti asırlardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklali yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından ibarettir. Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş milletiz’ diyerek Türk Milletinin istiklal ve hürriyetine ne kadar düşkün olduğunu belirtiyor. Şehitlerimizin değerli aileleri, acınız çok büyük, üzüntünüzün çok derin olduğunu biliyoruz. Yıllardır emek verip büyüttüğünüz, sevgili evlatlarınızı veya eşinizi kaybettiniz. Ama bu acılar ve üzüntülerin yanında öyle bir unvan, öyle bir onur, öyle bir şeref kazandınız ki bunları dünyada maddi hiçbir şey ile ölçmek mümkün değildir”

Konuşmaların ardından şehit ve gazilere devlet övünç madalyası verildi. Yoğun katılımın olduğu törende duygulu anlar yaşandı. Törende şehit yakınları gözyaşlarını tutamadı. Törene, İçişleri Bakanı Muammer Güler ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in yanı sıra Gaziantep Valisi Erdal Ata, Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Halil Mazıcıoğlu, Nejat Koçer, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Gazaiantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Coşkun, Tuğgeneral Kahraman Güneş, Gaziantep Emniyet Müdürü Ömer Aydın, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda şehit ve gazi yakını katıldı.