KTMMOB Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada, Şehir Planlama Dairesi, Eski Eserler Dairesi, Orman Dairesi ve Çevre Koruma Dairesi’nin Altın Kumsal üzerindeki yapılaşmalar için, yasal prosedür olan kaçak inşaat ihbarı yapmaktan kaçınmaya devam ettiği; bununla birlikte ilgili belediye ve kaymakamlığın bu inşaatların yıkılması için mahkeme kararı olmasına rağmen hiçbir faaliyette bulunmadığı anlatıldı.
60/94 sayılı Eski Eserler Yasası’nın kaçak binaların yıkılması için oldukça yeterli bir araç olduğu; ilgi yasa altında oluşturulan Anıtlar Yüksek Kurulu’nun bağımsız ve kararları kesin olan bir kurum olduğu ifade edilen açıklamada, bu kurumun bahse konu bölge için geçmişte aldığı ve halen yürürlükte olan 'Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı' kararı bulunduğu anımsatıldı.
Açıklamada, "Koruyarak Gelişen, Üreterek Büyüyen, Dünya İle Bütünleşen, Yenilikçi, İnsanların Yaşamaktan, İş Yapmaktan Mutlu Olduğu Bir Kuzey Kıbrıs" vizyonu ile hazırlanan Ülkesel Fizik Plan raporu çerçevesinde bu tür alanların Natura 2000 alanı olarak tanımlandığı ve Özel Çevre koruma alanı olarak ilan edildiği gerçeğinin vurgulanmasına rağmen, bu bölgedeki kaçak yapılaşmaların durdurulamaması, 3 yılda hazırlanan bu planın yalnızca bir rehber olmaktan öteye geçemeyeceğinin üzücü bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Şehir Plancıları Odası’nın açıklamasında şöyle denildi:
“Avrupa Birliği Fonları ile hazırlanan Natura 2000 projesi kapsamında belirlenen aynı zamanda Eski Eserler Dairesi ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun belirlediği Doğal ve arkeolojik sit alanı içerisinde kalan dahası Sarakinivonu Forest olarak bilinen Orman arazisi içerisindeki Altın Kumsal, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığının belirlediği ‘bozulmamış güzelliğin kutsallığı’ temasını devam ettirebilecek bir bölge olmaktan uzaklaşıyor.”
“80 BİN KİŞİLİK FESTİVAL TEHLİKESİ…”
Açıklamada, Altın Kumsal’ın, kaçak yapılaşmanın yanı sıra 80 bin kişilik “Silk-Route festival organizasyonu (http://www.silkroute-festival.com/index.php) tehlikesi” ile karşı karşıya kalmak üzere olduğu endişesi de dile getirildi.
Bu kadar büyük bir festivalin bu bölgede yapılmak istenmesi (ya da izin verilmesi) “hayret verici” sözleriyle değerlendirilirken “Festival sırasında geçici sahne kurulumu, çöp alanı, veya seyyar tuvalet gibi kullanımların Altın Kumsal üzerinde olacağını da düşünürsek konunun ciddiyetini daha iyi kavramış olacağız. Festival alanı plan ve şemaları işin ciddiyetini de ortaya koymaktadır” denildi.
Açıklamada, “Toplum olarak değiştiremeyeceğimiz devlet daireleri ile karşı karşıya kalsak bile, kendi çevre değerlerimizin kaybolmasına kayıtsız tavırları seyirci olmamalıyız. Paha biçilmez Altın Kum sahillerinin korunması için herkesi, özellikle de devlet kuruluşlarını bu konuda sorumluluk alması ve bir an önce müdahale etmeleri konusunda uyarıyoruz” ifadelerine de yer verildi.