F16 Yerini Yerli Jete Bırakıyor

28 Mart 2013 Perşembe  16:04

Hava Harp Akademisi tarafından Harp Akademileri Komutanlığı'nda düzenlenen Uluslararası Havacılık ve Uzay Konferansı'nın (ICAP'13) açılışında konuşan Bayar, savunma alanında Türkiye'nin teknolojisini geliştirmesi için çok büyük çaba sarf ettiklerini söyledi.

Çalışmaları hakkında bilgi veren Bayar, nihai kullanıcının ihtiyacını iletmesiyle çalışmaların başladığını, sistemler geliştirildiğini ve bunların askeriye ile paylaşıldığını anlattı. Bayar, ''Sizden istenen talebin hizmete sokulması 10 yıl kadar sürebiliyor. Bu noktada bir sonraki 10 yılın ihtiyaçlarına yanıt verecek teknolojiler nasıl hazırlanıyor? Bu, zorlu bir süreç'' diye konuştu.

Türkiye'nin ilk başta yabancı tedarikçilere bağımlı olduğunu ve ihtiyaçların küresel tedarikçilerden sağlandığını anlatan Bayar, daha sonra ortaklaşa üretim programları kapsamında teknolojinin yurt dışından alındığını ve üretimin Türkiye'de yapıldığını kaydetti. Bayar, son 10 yılda Türkiye'nin kendi teknolojilerine yatırım yaptığını belirterek, şöyle devam etti:

''Artık ihtiyaçlarımızı karşılamak için kendi ürünümüzü yaratıyoruz. Burada zorluklar ve riskler devreye giriyor. Bu aşamada silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarını karşılamak için mühendislik yeteneklerinizin olması gerekiyor. Türkiye'de bu kabiliyeti silahlı kuvvetlerin uzun vadede etkinliği açısından sağlamak zorundayız. Son birkaç yıldır biraz daha yaşam döngüsünü yönetmeye başladık. Gördük ki, bir ekipmanı yaratmak, üretmek yeterli değil, daha ziyade onun etkili, operasyonel olmasını sağlamak zorundayız. Onun kullanım ömrünü yönetmek için çok etkili bir mekanizma oluşturmamız lazım. Bu özellikle de benzersiz bir ürün olduğu zaman çok gerekli. Silahlı kuvvetlerinize özel bir ürün ürettiğiniz zaman kendi kaynaklarınıza bağımlısınız. Özellikle bu alanlara odaklanıyoruz. Toplam ihale edilen projeler, 30 milyar dolara yaklaşıyor. Bu yatırımların yarısından fazlası hava ve uzay gücü kabiliyetini artırmaya harcanıyor.''

Türkiye'nin savunma alanında Ar-Ge'ye 1 milyar dolara yakın bir bütçe ayırdığını bildiren Bayar, ''Bu trend bu şekilde devam edecek'' dedi.

Kabiliyeti artırmaya yönelik programlar üzerinde çalıştıklarını, bunlardan birisinin de Konsorsiyum Programı olduğunu belirten Bayar, F-100 uçağı üzerinde çalışmaların devam ettiğini kaydetti.

Ulusal programlara bakıldığında, öncelikle mevcut platformların modernizasyonuna odaklandıklarını dile getiren Bayar, ''Bu konuya çok ciddi çaba harcadık, ciddi çalışmalarımız oldu. Envanterimizdeki bütün hava platformlarını modernize etme kabiliyetine sahibiz. Şu anda hava desteği operasyonlarında kullanabilecek şekilde eğitim uçağı üzerinde de çalışıyoruz. Uçak, bu sene uçuşa başlayacak. Aynı zamanda Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile bir konsept çalışması yapıyoruz. Türkiye için bir savaş jeti üzerinde çalışmalarımız var. Bu proje, F-16'nın yerini almayı amaçlıyor. Bu bir geliştirme programı olacak ve önümüzdeki 10-20 yıl içinde operasyonel kullanıma kazandırmayı hedefliyoruz. Şu anda bununla ilgili konsept çalışmaları üzerinde çalışıyoruz. Bu konseptin tasarımı yıl sonuna doğru tamamlanacak'' diye konuştu.

''ATAK'ın teslimine yıl içinde başlanacak''
Savunma Sanayii Müsteşarı Bayar, insansız uçak sistemlerinin bütün silahlı kuvvetler için önemli bir kabiliyet noktası olduğunu, Türkiye'de bu alanda çok yoğun çalışmalar bulunduğunu anlattı.

Çalışmalara mini insansız uçak sistemleriyle başladıklarını, bunların şu anda kullanıldığını ifade eden Bayar, üzerinde çalıştıkları ilk insansız uçak sistemi ''ANKA''nın üretimine başlandığını söyledi.

Murad Bayar, biraz daha stratejik kabiliyetler elde etmeyi hedeflediklerini, türbin jetli uçak ve daha fazla yük taşıyabilen uçaklar üzerinde çalıştıklarını açıkladı.

Türkiye'de envantere kayıtlı 400'den fazla helikopter bulunduğunu belirten Bayar, ''Bu konuda da yine çalışmalarımız var. Bunlardan ilki ATAK Projesi ve bu yıl içinde uçakların teslimatına başlayacağız. Genel maksatlı helikopterler için ortak üretim programımız olacak'' bilgisini verdi.

Hava savunması alanına da ciddi yatırım yapıldığını vurgulayan Bayar, kısa menzil ve orta yükseklikte uçan araçlar üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bayar, bunların tamamen Türk üretimi olacağını ve önümüzdeki birkaç yıl içinde teslim edileceğini, bununla ilgili ihalenin devam ettiğini bildirdi.

''İşbirliğine son derece açığız''
Murad Bayar, aynı zamanda birtakım tamamlayıcı kabiliyetler geliştirdiklerini ifade ederek, ''Uydular artık Türk Hava Kuvvetleri'nin gündeminde olan bir konu ve bir uydu yol haritamız var. Bunun ilk örneği geçen yıl hayata geçirildi. Bu yatırıma devam edeceğiz. Önümüzdeki yıl da hem askeri hem de sivil kullanımda ortak çalışmalar yaparak, kabiliyetler geliştirmeyi amaçlıyoruz. Ankara'da çok ciddi bir uydu entegrasyon ve test tesisi oluşturuyoruz. Tesis, bu yıl hayata geçirilecek'' şeklinde konuştu.

Savunma Sanayii Müsteşarı Bayar, Türk Hava Kuvvetleri'nin dünyanın önde gelen hava kuvvetlerinden biri olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle
tamamladı:

''Hava operasyonlarına bakıldığında, Türk Hava Kuvvetleri'nin standartları, sınır ötesi harekat yapma kabiliyeti çok yüksek. Dolayısıyla hava kuvvetlerimize de teknoloji desteği sağlamak durumundayız ve bu da bizim sorumluluğumuz. Bu operasyonel kabiliyetleri sürekli yeni teknolojilerle desteklemeyi amaçlıyoruz. Neden Türk teknolojilerine yatırım yapıyoruz? Türk teknolojilerine yatırım yaparken bir yandan da uluslararası programlara da aktif şekilde katılıyoruz. İş birliğine son derece açığız ve iş birliği fırsatlarından yararlanmak isteriz. Mesajımız çok basit; hava ve uzay gücü yatırımları için çok ciddi bütçeler gerekiyor. Ortaklarla kaynaklarımızı birlikte kullanarak, hava kuvvetleri için en iyi kabiliyet ve teknolojileri yaratmalıyız.''



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/F16-Yerini-Yerli-Jete-Birakiyor/379968