Güney Kıbrıs’ta yaşanmakta olan ekonomik krizle ilgili görüşlerini paylaşan KTTO, “Aksi durumda, ekonomik hayat, kendi kurallarını bize zorla yaşatacak ve halkımızın acı çekmesine neden olacaktır. Güney Kıbrıs’taki gelişmeleri üzüntü ama ibretle izlerken, yaşananlardan gerekli dersleri çıkarmak da gerekmektedir” dedi.
Ekonomik krizin Kıbrıs Rum halkının yaşamına taşıdığı zorlukların üzücü olduğunu kaydeden oda, “Yaşananlardan gerekli dersin çıkarılması, daha sağlam bir ekonomik yapı kurmak ve bunun için gerekli siyasi tavırların benimsenmesini sağlamak bakımından umut verici olacak; yaşanan yıkımın en kısa zamanda telafi edilmesine olanak sağlayacaktır” ifadesini kullandı.
Oda şöyle devam etti:
“Bu bağlamda, Kıbrıs Rum tarafında yaşanan krizin, finans sektörünün verimsiz bir şekilde aşırı büyümesinden ve kamu maliyesinin aşırı harcamalarından kaynaklandığını gözlemlediğimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Nitekim, 2008 yılında Güney Kıbrıs’ta bankaya yatırılan 100 bin Euro’nun İtalya ve İspanya’ya göre 15 bin Euro, Almanya’ya göre ise 23 bin Euro daha fazla faiz getirisi olduğu uzmanlar tarafından açıklanmıştır. Kıbrıs Rum bankacılık sektöründeki şişkinlik böylesine yüksek faizlerden kaynaklanmıştır ve bu şişkinlik Kıbrıs Rum ekonomisine büyük bir sorun olarak geri dönmüştür.
Bu arada, bazı bankaların sermaye ve mevduatlarını aşan ve karşılığı olmayan krediler verdikleri, aralarında bürokrat ve siyasilerin de bulunduğu bazı borçlulara ayrıcalıklı uygulamalar yaptıkları haberleri gelmeye başlamıştır. Bütün bunlar, Euro bölgesinde denetim ve gözetimin yeterli olarak icra edilmediğini, ayrıca siyasi nedenlerle AB üyeliğine kabul edilen Kıbrıs Rum tarafına çeşitli ayrıcalıklar sağlandığını göstermektedir. Haksız yere ve siyasi nedenlerle AB üyeliğine kabul edilen Kıbrıs Rum tarafı, ayrıcalıklı davranışlarını Euro bölgesi üyeliği sırasında da sürdürmek istemiş ve Euro’yu tarihinin en büyük krizine sürüklemiştir.
Bu gelişmeler, sadece Kıbrıs Rum tarafının değil, ayni zamanda AB karar ve denetim mekanizmalarının sorgulanmasını da gerektirmektedir. Teknik gereklilikleri acımasızca uygulaması ile tanınan Avrupa Birliği, teknik gereksinmeleri siyasi nedenlerle göz ardı ettiği zaman ciddi ekonomik ve siyasi sorunlarla karşılaşacağını böylece öğrenmiş olmalıdır. Kıbrıs Rum tarafının haksızca elde ettiği AB üyeliğinin de artık sorgulanması zamanı gelmiştir.”
KKTC ekonomisinin de en az Kıbrıs Rum ekonomisi kadar değişime ve verimli olarak yeniden yapılandırılmaya ihtiyaç duyduğunu savunan KTTO, Güney Kıbrıs’ta yaşanan ekonomik krizden ders alarak, Kıbrıs Türk ekonomisinin verimsiz alanlarını verimli hale getirmenin, gerekirse kontrollü olarak tasfiye etmenin ciddi bir görev olduğunu, aksi durumda, ekonomik hayatın, kendi kurallarını zorla yaşatacağını ve halkın acı çekmesine neden olacağını kaydetti.