Arınç vatandaşlardan gelen şikayetleri ve itirazları değerlendirdiklerini ifade ederek, “Ya yılbaşından itibaren ya da bir ara çözüm bulmak suretiyle bu işi çözeceğiz” dedi.
Harçların yüksek olmadığını düşündüklerini fakat durumun böyle olmadığını fark ettiklerini belirten Arınç, “Yaptığımız düzenlemeyle gençlerimiz Türkiye’ye geliyorlardı. 21 gün askerlikle ‘mış’ gibi yapıyorlardı. Bu ‘mış’ gibilerle bizde onlara sen askerlik yaptın diyorduk. Ve bir bedel alıyorduk. O bedel 10 bin Euro’ya yükseldi. Ve bu 10 bin Euro’da gençlerimiz için gerçek bir yük haline geldi. Sırf bu yüzden Alman vatandaşlığına geçmek isteyen bu parayı kabul etmeyen bir kitle vardı. Çok samimi söylediler bunu. Bu para mara meselesi değil. Maddi ihtiyaç ve imkanları ortaya koyan bir durum. Ben de dövizli askerlik ve buna bağlı bazı konularda notumu aldım. Ve ilk Bakanlar Kurulu’nda bütün arkadaşlarıma bu konuyu açtım. Hepsi de haklı buldular ama nasıl düzelteceğiz bu işi? Yani 1 ocaktan itibaren yürürlüğe girmiş bir kanun var. Nasıl yaparız, geriye dönüp nasıl hallederiz? Ama şu önemli bu gelen talepleri haklı buldu arkadaşlarım. Biz zannediyorduk ki bu miktar ödenebilir. Biz düşünüyorduk ki bu harç yüksek değil. Ama öyle değilmiş. Vatandaşlarımız böyle olmadığını bize söylediler. Geçmişte de size söylemişler ama kulak asmamışsınız. Bunu bir şekilde düzeltelim denildi. Ya yılbaşından itibaren ya da bir ara çözüm bulmak suretiyle bu işi çözeceğiz” dedi.
Arınç ayrıca Avrupa’da görev yapan ve farklı ülkelerden gelmiş olan basın mensuplarına yönelik konuşmasında çeşitli konulara değinerek, “Avrupa'da Türk medyası olarak çalışan arkadaşlarımızın yaptıkları işleri görmek istiyoruz. Bu işleri yaparken nelerle karşılaşıyorlar ve biz onlara nasıl katkı sağlayabiliriz bunları önemsiyoruz. Dün BM UNESCO merkezinde 'Batıya doğru akan nehir isimli bir belgeselin tanıtımındaydım. Bu büyük prodüksiyon çok rağbet gördü çok başarılı bulundu. Bin kişilik salon tamamen doluydu ve iki saatlik bir konuşma ve gösterim gerçekleşti. Çok yüksek bir ilgi vardı. Tabi toplantının sonuna doğru birkaç kişinin bir şeyler söylediğini yüksek sesle duyduk ama doğrusu toplantıyı etkileyecek kadar da güçlü olmadı. Toplantı büyük bir sevgiyle sonuçta hamdolsun bitirilmiş oldu.Türkiye artık sadece Türkiye değil, bölgesinde ve dünyada küresel bir aktör haline geldi. Türkiye 61 yıl önce bir defa BMGK üyesi olmuş biz de ikincisi için müracaat ettiğimizde daha ilk turda seçildik. 2015-16 adaylığımız var ve şimdiden adaylığımızı teyit eden yüzün üzerinde ülke mevcut” dedi.
İsrail ile ilişkilere de değinen Arınç, tazminat konusunun hukuki bir konu olduğunu hatırlatarak Bakanlar Kurulu’nda bu işle kendisinin görevlendirildiğini ve yurt dışında olması nedeniyle de bu görüşmelerin 22 Nisan'a ertelendiğini söyleyerek, “Aslında İsrail tarafı bir an evvel bu işi bitirmek taraftarı” dedi.
Yurtdışında görev yapan Türk basın mensuplarının Türk milletini temsil ettiğini de ifade eden Arınç, hem ülkenin çıkarları hem de olaylara Türkiye'nin menfaatine olabilecek şekilde çalışmaların ortaya konulmasının çok önemli olduğunu belirterek yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının da oylarının etkili olabileceği bir siyaseti her ülkede mutlaka göstermeleri gerektiğini kaydetti. Arınç, “Bunu bir şantaj vasıtası olarak değil ama siyasetteki güç çok önemlidir. Belediye başkanı seçileceği zaman şunu düşünmeli ki 'buradaki Türk oyları benim için çok önemli' veya parlamenter seçileceği zaman nasıl ki Ermeni oylarını dikkate alarak bazı yerlerde ona göre vaatler veriyorlar, hem bunu dengeleyecek hem de Türkiye adına iyi sonuçlar alabileceğimiz bir siyasette etkinliğiniz olmalı" şeklinde konuştu.