Cumhurbaşkanı Eroğlu: Vakfetmek, İnsanlığa Yapılabilecek En Ulvi Katkı

15 Nisan 2013 Pazartesi  19:50

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan ile Vakıflar İdaresi yöneticilerinin hazır bulunduğu tören Atatürk Büstü’ne çelenk konulması, Saygı Duruşu ve Atatürk Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin İstiklal Marşı’nı okumasıyla başladı.
Kutlama etkinlikleri çevresinde Anıttepe’den başlayıp Vakıflar İdaresi Genel Müdürlüğü önünde sona eren geleneksel Vakıflar Koşusu da yapıldı.
Vakıflar İdaresi önündeki törende konuşmaların ardından Vakıflar Koşusu ve kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi.
Vakıflar Koşusu’nda kadınlar kategorisinde Emine Yarkın birinci, Sabriye Atikoğlu ikinci, Özlem Özenen üçüncü gelirken; ödüllerini TC Lefkoşa Büyükelçisi Akça verdi.
Vakıflar Koşu’su erkekler kategorisinde Cemal İneci birinci, Tümer Depreli ikinci, Halil İri üçüncü oldu. Dereceye girenlere ödüllerini Başbakan İrsen Küçük verdi.
Kompozisyon yarışmasında birinciliğe Ümit Aydın, ikinciliğe Fulay Kozan, üçüncülüğe ise Niyazi Karamanoğlu layık görüldü. Kazananlara ödüllerini Cumhurbaşkanı Eroğlu verdi.
KAYMAKAMZADE: “VAKIFLAR GEÇMİŞE SAYGI, GELECEĞE TEMİNATTIR”
Törende ilk konuşmayı yapan Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Kemal Kaymakamzade, Vakıflar’ın Kıbrıslı Türklere devredilmesinin 57’inci yıldönümünü gururla kutladıklarını belirtti ve kurumun geçmişe saygı, geleceğe teminat olduğunu söyledi.
Kaymakamzade, insanların yardım duygularını geliştirmenin, dayanışmanın önemini anlatmanın, gönül zenginliğine ulaşmalarını sağlamanın Vakıflar İdaresi’nin görevleri arasında olduğunu kaydetti.
Vakıflar İdaresi’nin kuruluş ve gelişim süreçleriyle ilgili bilgi veren Kaymakamzade, İngiliz Sömürge Yönetimi’nde maddi ve manevi kayıplar yaşandığını ifade etti. Kaymakamzade, bu durumun görülmesi üzerine Dr. Fazıl Küçük önderliğinde verilen mücadele sonucunda Vakıflar İdaresi’nin devralındığını anlattı.
Kaymakamzade, bunun Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine büyük güç, moral ve motivasyon kattığını kaydetti.
Kaymakamzade, gelirlerini ve kaynaklarını halkın ihtiyaç duyduğu alanlara katkı amacıyla kullandıklarını, bir yandan da İngiliz döneminde kaybedilen mal varlığının araştırılıp geri alınması için çalışmalar yapıldığını söyledi.
Yapılan çalışmalarda adanın takriben yüzde 35’inin vakıf malı olduğunun ortaya çıktığına vurgu yapan Kaymakamzade, bunu yeniden vakfa kazandırmanın görevleri olduğunu belirtti.
Rumların Güney Kıbrıs’ta bulunan vakıf varlıklarına saldırılar yaptığını söyleyen Kaymakamzade, bunun takibinin yapıldığını belirtti.
Kaymakamzade, faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.
ARKAN: “ÖNEMİ BUGÜN DAHA İYİ ANLAŞILIYOR
Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı Işılay Arkan da, tarihi bir gün yaşandığını, 57 yıl önce sömürge idaresinden Kıbrıslı Türklere devredilen ata yadigarı vakıf emlakinin değer ve öneminin bugün daha iyi anlaşıldığını söyledi.
İngiliz İdaresi döneminde Vakıflar’ın büyük kayba uğratıldığını belirten Arkan, kurumun 57 yıl önce Kıbrıslı Türklere devredildiğini ve tüm dünya tarafından resmen tanınmış bir kurum olduğunu kaydetti.
Tüm çalışmalara rağmen eksik bırakılan hususlar olduğunu söyleyen Arkan, “Bizim görevimiz vakıf kuralları içinde bu eksik ve yanlışları ciddi ve bilimsel olarak ele alıp gereken doğru işleri yapmamızdır” dedi.
Arkan, halkın yararına çalışarak gerekenleri yapmaya devam edeceklerini ifade etti.
AKÇA: “BİR ÜLKENİN VAKIF VARLIKLARI O ÜLKENİN TAPUSU GİBİDİR”
Vakfın, hayatı sadece insanın kendisi için yaşamak yerine hep beraber mutluluğa ulaşma sürecinin bir ürünü olduğunu söyleyen Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da, Vakıflar aracılığıyla toplumun gücünün bireye, bireyin gücünün topluma aktarıldığını belirtti.
Akça, “Vakıfların tarihçesi çok eskilere dayanır. Dinimiz yardımlaşma ve ihtiyacı olanlara destek olmayı temel saymıştır. Yardımlaşma, birbirine destek olma, acı ve mutlu günleri paylaşmak sevgi ve saygı tohumlarını atabilmek için fertler arasındaki ilişkilerin de güçlü ve sağlam olması gerekir. Bu yüzden vakıf medeniyeti toplumsal yapının ne kadar sağlıklı ve sağlam olduğunu göstermektedir. Geçmişimiz bir vakıf medeniyetidir” dedi.
Kıbrıslı Türklerin vakıf medeniyetinin ne olduğunu en iyi anlayacak toplumlardan biri olduğuna işaret eden Akça, toplumun vakıflarla iç içe yaşadığını, hayatının her alanında bunun izlerini görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Akça, vakıfların Kıbrıs Türkünün mücadelesinde özel bir yeri olduğunu belirterek, geçmişe ve geçmişin mirası tarihi eserlere sahip çıkılmadan geleceğe sahip çıkılamayacağını kaydetti.
Akça, “Bir ülkenin tarihi eserleri, vakıf varlıkları, o ülkenin tapusu gibidir” dedi.
KÜÇÜK: “VAKIFLARIN KIBRIS TÜRK TARİHİNDE BÜYÜK YERİ VAR”
Başbakan İrsen Küçük de, varoluş mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ün Kıbrıs Türk toplumuna kazandırdığı en önemli değerlerden birinin Vakıflar olduğunu vurguladı. Uzun mücadelelerden sonra 1957 yılında Vakıflar’ın Türk yönetimine devrinin sağlandığını belirten Küçük, o günleri yaşamış biri olarak coşkulu töreni hatırladığını kaydetti.
“Vakıflar’ın Kıbrıs Türk tarihinde büyük yeri ve önemi vardır” diyen Küçük, fakirlik yıllarında vakıfların öne çıktığını, dinin devam etmesine de katkısı olduğunu söyledi.
Küçük, sosyal güvence yasalarının olmadığı yıllarda Vakıflar’ın bu boşluğu doldurduğunu ifade etti.
Vakıfların, İngiliz Sömürge döneminde büyük kayıplar yaşadığını belirten Küçük, çok büyük toprak kayıpları olduğunu söyledi.
Küçük, “Aldığımız emaneti en iyi şekilde yürütüp geliştirmek görevimiz olmalıdır” dedi.
EROĞLU: “VAKFETMEK İNSANLIĞA YAPILABİLECEK EN ULVİ KATKI”
Kıbrıs Türk halkının 82 yıl İngiliz İdaresi’nde yaşamak zorunda kaldığını anlatan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da, “İngiliz İdaresi altında yaşamak ne demektir bilen bir neslin insanı olarak o günlerde ne halde olduğumuzu iki cümle ile özetlemek istiyorum: Başımız öne eğikti… Atatürk’le, İstiklal Savaşı’nda elde edilen başarı ile övünüyor, onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin gün gele bizi de özgürlüğe kavuşturacağı umudu ile dini ve milli aidiyetimize sarılıyorduk” dedi.
Herkesten yakın tarihi, son yüz yılı iyi okumalarını, ecdada ve mücadeleye sahip çıkılmasını, bilinçlenmesini isteyen Eroğlu, bu şekilde hakları savunurken daha güçlü olunacağını vurguladı.
Doktor Fazıl Küçük ve arkadaşlarının Vakıflar İdaresi’nin Kıbrıs Türk halkına geri verilmesi için verdikleri uğraşların tarihi öneme sahip olduğuna değinen Eroğlu, “Bu kavga Kıbrıs’taki hak ve hukukumuzdan vazgeçmeyeceğimizin Rumlara ve ilgili tüm devletlere fiilen gösterilmesi yönündeki en güçlü adımlardan biri olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum” dedi.
Türkiye ile tam bir uyum içinde Kıbrıs konusunu bir çözüme bağlamak üzere çaba gösterdiklerini söyleyen Eroğlu, “Umarız Rum komşularımız bir an önce ekonomik sıkıntılarını aşarlar ve iyi niyetle, yapıcı bir anlayışla Kıbrıs konusunu çözerek Ada’nın bir barış, refah, huzur merkezi haline gelmesini sağlayacak fikirlerle görüşme masasına gelirler” diye konuştu.
Belirsizlik ortamının sona ermesi, Kıbrıs meselesinin bir an önce çözülmesi gerektiğini söyleyen Eroğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Türkiye AB Bakanı Egemen Bağış’ın bu konuda son söylediklerine atıf yaptı.
Eroğlu, doğal gaz olayı ve Türkiye’den su ile elektrik getirilmesi konusunu; Kıbrıs adasını barışa, huzura ve refaha kavuşturmak, Türkiye ve Yunanistan arasındaki işbirliği ve dostluğu artırmak için kullanmak, bu yönde çalışmalar yapmak istediklerini vurguladı.
“Ama eğer çözüm istemiyorlarsa o takdirde daha fazla bize pranga vurulmaktan vazgeçilmeli, herkes yoluna gitmelidir” diyen Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının kendi devletine, egemenliğine, hakkına, hukukuna sahip çıkmakta kararlı olduğunu söyledi.
Vakıf olayının birlik-beraberlik, dostluk-kardeşlik, dünya nimetlerinden mümkün olduğunca herkesin adil ve eşit yararlanması, bireyin toplumuna yararlı olma arzusunun bir uygulaması olduğunu anlatan Eroğlu, bu anlayıştan kesinlikle kopmamak gerektiğini belirtti.
Eroğlu, halka ve özellikle varlıklı kesime çağrı yaparak, “Vakfetmek, vakıf kurmak insanlığa yapılabilecek en ulvi, en makbul katkılardandır” diye ekledi.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Cumhurbaskani-Eroglu-Vakfetmek-Insanliga-Yapilabilecek-En-Ulvi-Katki/380625