Bitlis'te bir sınıf öğretmeni, subay eşinin Amasya'ya tayin edilmesi üzerine eş özrü nedeniyle atanma istemiyle Milli Eğitim Bakanlığına başvurdu.
Bakanlık, öğretmenin Amasya'da boş kadro bulunmaması nedeniyle tayin için alan değişikliği talebinde bulunmasını istedi.
Davacı öğretmen, zorunlu alan değişikliği talebinde bulundu ve eşinin görev yaptığı Amasya'ya Eğitim ve İş Uygulama Merkezi Zihinsel Engelliler Okuluna zihinsel engelliler sınıf öğretmeni olarak atandı.
Alan değiştirmek zorunda bırakıldığını, alanının "sınıf öğretmeni" olarak değiştirilmesini isteyen öğretmen, tekrar başvuruda bulundu. Başvurusunun reddedilmesi üzerine alan değişikliği işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.
Samsun 2. İdare Mahkemesi, davayı reddetti.
Davacı öğretmenin karara itiraz etmesi üzerine dosyayı görüşen Samsun Bölge İdare Mahkemesi, itirazı kabul etti. Samsun 2. İdare Mahkemesi kararını kaldırıldı ve dava konusu işlemin yürütmesi durduruldu.
Mahkeme, öğretmenin uzmanlık alanı dışında görevlendirilmesinin, bireyin eğitim ihtiyacının uluslararası düzeyde belirlenen standartlara ve ulusal hukuka uygun düşmediğine karar verdi.
Gerekçede, şöyle denildi:
"Eğitimin özünü, uzmanlaşma ve eğitimin her dalının uzman öğretmen-eğitici-uzman tarafından sağlanması oluşturur, eğitime ihtiyacı olan bireyin uzman kişiden eğitim alma hakkı aynı zamanda insan hakkıdır.
Bu durumda, bir konuda uzman öğretmenin kendi uzmanlık alanı dışında görevlendirilmesi, bireyin eğitim ihtiyacının uluslararası düzeyde belirlenen standartlarına ve ulusal hukukumuza uygun düşmemektedir."
"Hukuka uygun değil"
Talim Terbiye Kurulunun bütün kararlarında sınıf öğretmeni ve zihinsel engelli okullarında görev alacak öğretmenlerin mezun olması gereken yüksek öğretim programları ve alanlarının açıkça belirtildiği vurgulanan gerekçede, şunlar kaydedildi:
"Sadece 2012 yılı özür grubu atamalarına özgü hazırlanan Talim Terbiye Kurulunun 12 Eylül 2012 tarihli 5510 sayılı mütalaasının bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Sadece 2012 yılı eş özrü bulunan sınıf ve branş öğretmenlerinin norm kadro nedeniyle atanamadıkları yere atanması amacıyla yapılan bu değişiklik bilimsellikten uzaktır. Düzenleme, öğretmenin ve eğitim alan bireyin olumsuz etkilenmesine yol açacak olup, ülkemizin taraf olduğu Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'nin eğitimi düzenleyen 24. maddesine, Anayasa ve ulusal hukukumuza uygun düşmemektedir."
"Atanabilmek için zorlama"
Gerekçede, dava konusu olayda, davacının branşı dışında bir alana atanma talebinin, eşinin görev yerine atanabilmek için "zorlamaya dayalı" olduğu sonucuna varıldığı kaydedildi. Gerekçede, "İrade bozukluğuna dayalı yapılan başvuru sonucu tesis edilen alan değişikliği işlemi hukuka aykırı olduğundan, bu hukuka aykırılığın yönetim tarafından düzeltilmesi, Anayasamızın 2. maddesinde yer verilen hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Davacının eş özrü nedeniyle Amasya'da, branşında bir eğitim kurumuna hizmet puanı ve hizmetin gerekleri gözetilerek atanması hukuk devleti ilkesinin gereğidir" denildi.