Bugüne kadar Rum tarafının Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) üyeliği gibi avantajları nedeniyle çözüme daha az ihtiyaç duyduğuna inanıldığına işaret eden Talat, mevcut koşullarda gerçeğin böyle olmadığının görüldüğünü söyledi.
2’inci Cumhurbaşkanı Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre Mehmet Ali Talat, katıldığı bir televizyon programında çeşitli konuları değerlendirdi.
Talat, çözüm olsaydı, Rum tarafındaki krizin yaşanmayacağı konusundaki görüşünü yineleyerek, çözüm olsaydı Kıbrıslı Türklerin de batacağı yönündeki yorumlara katılmadığını anlattı.
“AVRUPA’DAKİ DURUMDAN DERS ÇIKARILMALI”
Talat, AB’nin Yunanistan, İspanya, Portekiz ve Güney Kıbrıs’taki çöküşü niye önceden göremediğini sorarak şunları söyledi: “Çünkü AB’nin konu ile ilgili mekanizmaları yeterli değildi. AB yetkilileri bundan ders çıkarılacağını ve gerekli yasal düzenlemelerin gerçekleştirileceğini ifade ediyorlar. Krizden ders çıkarmak ve tekrarını engellemek sağlıklı bir AB yapısı için şarttır.”
Kendisinin başkan olduğu dönemde Rum tarafının kriz içine düşmesi durumunda ne yapacağının sorulması üzerine Talat, Hristofyas’a sorunun çözülmesi halinde Kıbrıs’ın en az on yıl çok hızlı bir ekonomik büyüme yaşayacağını söylediğini ve bunda da mutabık kaldıklarını anlattı.
Talat, kendi döneminde kriz olsaydı, uğraşının, çözümü hızlandırmanın çıkış yolu olacağını daha kuvvetle anlatıp Hristofyas’ı ikna etmeye çalışmak olacağını da sözlerine ekledi.
Sorunun çözümünün sadece taraflara kalması halinde bir çözüm olup olmayacağı şeklindeki soruya cevaben Talat, bunun zor olacağını, çünkü tarafların kendilerine özgü önyargılarının olduğunu ifade etti.
Talat, dış aktörlerin Kıbrıs’ta ne istedikleri şeklindeki bir başka soruya ise “Görünürde Kıbrıs’ta herkes çözüm istiyor” cevabını verdi ve Rumların AB Dönem Başkanlığı’nı alması ile görüşmeleri Türk tarafının sürdürmediğini, bunun da imaj kaybına neden olduğunu söyledi.
Kıbrıs konusunda Türkiye ve Yunanistan’ın mutlaka devrede olması gerektiğini kaydeden Talat, daha geniş çıkarlar manzumesi ile garantör ülkelerin konuya esneklik getirmelerinin yolunun açılması gerektiğini ifade etti.
Talat, ABD ve İngiltere’nin de Kıbrıs sorununa katılımının önemli olduğunu belirterek, Rusya ile Fransa’nın da tarafsız ve daha aktif olmaları gerektiği üzerinde durdu.
Türkiye’nin artan gücünün çözüm için ek bir motivasyon kaynağı olduğunu anlatan Talat, şu anda Rum tarafındaki koşulların da çözüme yönelik kullanılabileceğini söyledi.
Talat, Rum liderliğinin çözüme olan ihtiyacı kendi halkına anlatmasında koşulların şimdi daha uygun olduğunu kaydetti.
Müzakereler için Rumların krizi atlatmalarının mı bekleneceği şeklindeki soruya ise 2. Cumhurbaşkanı, kriz durumunun kanıksanması aşamasında müzakerelere başlanabileceğini söyledi ve geçmişte Türk tarafında da buna benzer süreçlerin yaşandığını anlattı.
“GÜVEN YARATICI ÖNLEMLER UYGULANABİLİR DEĞİL”
Güven yaratıcı önlemler konusunu da değerlendiren Talat, böylesi önlemlerin Kıbrıs özelinde pek uygulanabilir olduğunu düşünmediğini belirtti.
Maraş’a karşı limanlar ve Ercan gibi konularda prensipte anlaşılsa bile uygulamada çok büyük zorluklarla karşılaşılacağını kaydeden Talat, tarafların takıntıları gereği prensip anlaşmasına varmanın da pek mümkün olmadığını söyledi.
Ercan’ın Rumlar için tabu olduğunu ve Maraş’ı sadece Mağusa Limanı ile ilişkilendirdiklerini söyleyen Talat, güven yaratıcı önlemler konusunun sıkıntılı olduğunu kaydetti.
“EKONOMİNİN İYİYE GİTTİĞİNE İNANMIYORUM”
Ekonominin iyiye gittiğine ilişkin açıklamalarla ilgili yorumu istenen Talat, bu açıklamaların propaganda amacıyla yapıldığını, bunlara inandırıcı olmadığını söyledi.
Talat, ekonominin iyi olmadığını söyleyerek esnafa kredi verilmesinin sorunları ortadan kaldırmayacağını belirtti.
Esas ihtiyacın ekonomik aktivite olduğunu dile getiren Talat, bunun yolunun da piyasaya para pompalamaktan geçtiğini kaydetti.
2’inci Cumhurbaşkanı Talat, ekonominin en büyük kesiminin kamu olduğunu ifade ederek, kamu çalışanlarının ücretlerinin, alım gücünü koruyacak şekilde artırılması; fiyat politikalarıyla Güneye kayan ekonominin tekrar Kuzeye çekilmesi ve alışverişin hızlandırılmasının sağlanması gerektiğini anlattı.
“TUHAF PROTOKOLÜ DÜZELTMEK GEREK”
Türkiye’den KKTC’ye yapılan ziyaretlere de değinen Talat, hemen her gelen ziyaretçinin Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, Büyükelçi, Kolordu Komutanı ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nı ziyaret ettiğini belirterek, bir bakanın ziyaretinde bütün bu silsilenin izlenmesinin büyük zaman kaybına yol açtığını söyledi.
Talat, Türkiye’de Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye’ye gelen her bakanı kabul etmediğini örnek göstererek “Bu tuhaf protokolü düzeltmek gerekir” dedi.
“BUTİK OTELLER DE ÇALIŞIR DURUMA GETİRİLMELİ”
Talat, turizm sektörüyle ilgili bir soruya cevaben, sadece beş yıldızlı otellerin değil, daha az yıldızlı ve butik otellerin de çalışır duruma getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Bu otellerin ekonomideki sirkülasyonu daha hızlandıracağını söyleyen Talat, bunun istihdama da katkısı olacağını belirtti.
“HALK TRAFİK KAZALARI NEDENİYLE BUNALIM İÇİNDE”
Talat, halkın trafik kazaları nedeniyle büyük bir bunalım içinde olduğunu ifade etti.
Her yerin kamera ile donatılmasına rağmen, kameradan sonraki ilk yüz metrede kaza olduğuna dikkat çeken Talat, “İnsanlarımız adeta intihar ediyor” dedi.
Talat, “Maalesef insanlarımızı birer ikişer yollarda kaybediyoruz” diyerek, yollardaki sıkıntılara da dikkat çekti.
Arabalara hız bildirim cihazları konmasının çözüm olabileceğini ifade eden Talat, devriyelerin artırılmasının şart olduğunu ekledi.