Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Avrupa Birliği’nin bir barış projesi olduğunu hatırlatmak amacıyla kutlanılan Avrupa Birliği Günü’nü, “Avrupa Birliği’nin Kıbrıslı Türklere yönelik sözlerini tutmadığı için, toplumun farklı kesimlerinden temsilcilerin AB hakkında görüşlerinin aktarıldığı” bir etkinlik düzenledi.
Etkinlikte konuşan toplumun farklı kesiminden temsilciler, izolasyonlar, AB mali yardımlarında çıkarılan bürokratik engeller, AB kurumlarının Kıbrıs Türklerine yönelik kabul edilemeyen bazı uygulamaları dile getirildi.
Etkinliğe Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’nun yanında, yabancı ülke misyon şefleri ile Avrupa Komisyonu temsilcileri de katıldı.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Avrupa Birliğinin Kıbrıslı Türkler açısından “Avrupa’daki yaşam biçimini algılayabilmelerinden dolayı” bir hedef olarak görüldüğünü kaydetti.
Eroğlu, “Bunun esas nedeni ne ekonomik sıkıntılar nede, Kıbrıs sorununun dayattığı siyasi sıkıntılardır. Esasen Kıbrıslı Türklerin kendilerini Avrupalı olarak görür olmaları ve yaşam biçimini benimsemeleridir. Kıbrıslı Türklerin Avrupa’nın diğer halklarından pek fazla bir farkı yoktur. Avrupa halkları ile mevcut düzeyde bütünleştikleri takdirde pek fazla sıkıntı çekmezler” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 2004’te Birleşmiş Milletler çözüm planının sonuçlarının Kıbrıslı Türkler açısından bir “hayal kırıklığı” olmasına rağmen ilişkilerin geliştirilmesi için çalıştıklarını ifade etti.
AB tarafından sağlanan katkılardan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Eroğlu, “Tüm bunlar yaşanırken bizim Brüksel’deki durumumuz belirsizdir. Doğrudan Ticaret Tüzüğü bir kayıp gibi” dedi.
AB’den “Kıbrıs’taki statükoya daha adil bir şekilde bakmaları” ve “Kıbrıslı Türklerin sorunlarını değerlendirmelerini” istediklerini kaydeden Eroğlu, “Bizler Avrupa Birliği siyasetçileri ile işbirliğine her zaman hazır olduk ve bu işbirliğinin daha sağlıklı zeminlerde yürüyebilmesi için gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu burada bir kez daha belirtmek isterim” dedi.
Eroğlu konuşmasının sonunda, AB’ye karşı çok olumlu olmaya dikkat gösterdiğini ancak KTTO Başkanı Güney Çerkez’in konuşmasında Kıbrıs Türkünün düşüncelerine tercüman olduğunu söyledi.
ÇERKEZ
KTTO Genel Başkanı Günay Çerkez konuşmasında, “Kıbrıslı Türkler, Avrupa Birliği’ne olan inancını her geçen gün biraz daha yitirmekte ve bu eğilim maalesef giderek daha geniş kesimleri içine almaktadır” dedi..
AB’nin Kıbrıslı Türklere verdiği sözleri tutulmadığı ve saygı göstermemesinden dolayı AB Günü’nde kutlama yerine farklı bir yöntem uygulamaya karar verdiklerini anlatan Çerkez, “AB’nin Kıbrıs’taki çözüm ortağı olarak halkımızın neler hissettiğini Avrupalı dostlarımıza aktarmanın öncelikli görevimiz olduğunu düşünerek bugünkü etkinliğimizin formatını farklı şekilde oluşturduk” dedi.
Çerkez, “Avrupalı dostlarımızın çözümü isteyen tarafı gün geçtikçe daha da fazla cezalandırırken, çözümü istemeyen tarafı da gün geçtikçe daha da fazla ödüllendirdiğini net bir şekilde görüyoruz” dedi.
AB’nin yarattığı fırsatlardan tüm AB vatandaşlarının yararlanması için çaba sarf edildiğini kaydeden Çerkez, “AB vatandaşı olan bizler, AB’nin en temel haklarından bile yararlanamamaktayız. Genç Üniversite mezunlarımız Erasmus projesinin bir parçası olma hakkına sahip değiller. Yine ayni içtenlikle sormak isterim: Haklar olmadan AB vatandaşı olmak ne demektir? Cevabı yine çok basittir. Hiçbirşey demektir. Onun için hiçbir kimse bizimle alay etmesin. Havuç gösterip acı biber vermesin” dedi.
Geçen yüzyıl kıtayı hatta dünyayı bölen soğuk savaşın Avrupa’da ısrarla sürdürülmeye çalışıldığı tek yerin Kıbrıs olduğunu kaydeden Çerkez, “Kıbrıs Rum yönetimi siyasi ve psikolojik bir savaş yürütmektedir. Ancak bizce burada ki esas sorumlu Kıbrıs Rum Yönetimi değil buna müsamaha gösteren AB’dir” dedi.
KRİZ KATALİZOR OLARAK KULLANILABİLİR
Güney Kıbrıs halkına ekonomik krizden dolayı üzüntü duyduklarını ancak ekonomik krizin katalizör olarak kullanılıp çözüme ulaşılabileceği ve krizin ters yüz edilebileceğini kaydeden Çerkez, “Özellikle Güney Kıbrıs ekonomisinin süratle ve dıştan para pompalama ihtiyacı olmadan sürdürülebilir bir yapıya kavuşması Güney Kıbrıs kayıtlı gemilerin Türkiye limanlarından yapacağı taşımacılık ve Türk ekonomisinin katkılarıyla olacaktır. Giriş limanına bakılmaksızın adaya gelen Türk vatandaşları dahil, herkesin Güney’e geçebilmesi özellikle Güney’deki dükkanlar, lokantalar, kısaca KOBİ’lere gelir kaynağı olacak, Türk vatandaşlarının yatırımları ekonomiye ciddi bir ivme kazandıracaktır” dedi.
NAMİ
CTP-BG Milletvekili Özdil Nami ise, AB ile uyumlaşma sürecinde hayata geçirilmesi gereken pek çok yasa bulunduğuna dikkat çekerek, AB aday ülkelerin AB uyum çalışmalarını Avrupa Birliği ile imzalanan resmi bir belge üzerinden yürüttüğünü, ancak KKTC’nin bu uyum çalışmalarını söz konusu resmi belgenin getirdiği yükümlülüklerden muaf yürüttüğünü kaydetti.
Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde Kıbrıslı Türklere tanınan temsiliyet hakkını tanımayı ret ettiğini bunun yerine Kıbrıslı Türklerle temas için Avrupa Parlamentosu üyelerinden oluşan Yüksek Temas Grubu’nu oluşturduğunu anımsatan Nami, “Ancak bu temas grubunun başarısızlığı ortaya çıktıktan sonra AP’de temsiliyet konusu gündeme gelmiştir” dedi.
Konunun Parlamento Başkanı’nın gündeminde olduğunu ve parlamentoda bazı gruplar tarafından da destek gördüğünü, ay sonunda Parlamento Başkanı Martin Schultz’la görüşme yapılacağını kaydeden Nami, “Ümidimiz yıl sonundan önce bunun Avrupa Parlamentosu’nun AKPA örneğine benzer bir şekilde bu temsiliyeti Kıbrıs Türk toplumuna sağlamasıdır” dedi.
TAÇOY
UBP Milletvekili Hasan Taçoy ise AP’daki temsiliyetin 2014 AP üyeliği seçimlerinden önce çözülmesi gerektiğini, aksi takdirde lobi faaliyetlerine sıfırdan başlamak gerekeceğini kaydetti.
Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği’nden doğrudan ticaret, doğrudan uçuş ve Avrupa Parlamentosu’nda temsiliyet hakkı için beklenti içerisinde olduğunu belirten Taçoy, “Bu beklentiler bir türlü gerçekleşememekte ve Avrupa Birliği’ne güvende her geçen gün düşüş yaşanmaktadır” dedi.
Kıbrıs Türk tarafının AB ile uyum çalışmalarına davam edeceğini kaydeden Taçoy, “Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılabilmesi için AB’nin taraflara dengeli bir yaklaşımda bulunması ve Kıbrıs Rum kesimi liderliğinin Avrupa Birliği’ni, Kıbrıslı Türklerini izole etme yönünde kullanmaktan vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.