CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Taksim Gezi Parkı olaylarına ilişkin açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Başbakan’ın bildiği Türkiye değildir. Ben oraya sivil bir yurttaş olarak gittim. Eylem yapanlara destek vermek için oraya gittim. Biz bir sorumluluk üstlendik. Türkiye’ye çok partili yaşamı getiren bir parti olarak mitingi iptal ettik. Eylem halkın eylemi. Halka rağmen iktidar olunmaz. Başbakan’ın halktan özür dilemesi gerekiyor. Bu erdemi yerine getirir mi? Başkan’ın yapması gerek ilk iş bu" dedi.
Medya patronlarının eleştirilmesi gerektiğini söyleyen CHP lideri, "Medya çalışanlarını kendi görevlilerini rahat yapabilmeleri için herkesin kolaylığı sağlaması gerekiyor. Medya özgürülüğü çok önemlidir. Medya çalışanlarına eleştiri getirmeyin sizin sesinizi dünyaya ulaştırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
YURTTAŞ OLARAK GİTTİM
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan’ın çıkıp televizyonlara halktan özür dilemesi gerekir. Bunu bekliyorum. Bu erdemi yerine getirir mi bilmiyorum” diye konuştu.
Yeşilköy Fuar Merkezi’nde düzenlenen ‘Deneyimli Başkanlar Konuşuyor’ oturumunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Başbakanın bildiği Türkiye değildir" dedi. Toplumun, özgürlük ve demokrasi konusunda ciddi bir tepki verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gezi Parkı'nda başlayan bir olay uluslararası boyuta taşıyorsa, Türkiye’nin hemen hemen her ilinde İstanbul’a destek amacıyla eylem yapılıyorsa bu AK Parti iktidarının ülkeye getirdiği baskının bir sonucudur. Baskıya ortak bir tepki göstermiştir halk.
Bunu Sayın Başbakan’ın çok iyi anlaması gerekir. Türkiye kendi bildiği Türkiye değildir. Hele hele İstanbul’da şu kadar kişi toplanacak Taksim’de, 'ben de 1 milyon kişi toplayabilirim' diyorsa bu da başka bir bölücülüktür. Başbakan eylem yapanların tümünü kendi karşıtı olarak görmemelidir. Onların tümü ülkenin özgürlüğü ve demokrasisi için mücadele ediyor. Kendi yandaşları özgürlük istemiyor mu? Baskı mı istiyorlar. Toplumu böyle bir ayrıştırmanın içine sokmak doğru değildir”
Taksim'e bir yurttaş olarak eyleme destek vermek çini gittiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz hiçbir zaman fırsatçılık yapmadık. Ben oraya sivil bir yurttaş olarak gittim. Eylem yapanlara destek vermek için gittim. Orada yapılan eylem CHP’nin eylemi değildi. Biz bir sorumluluk üstlendik bir görev yaptık. Halkın eylemlerine duyduğu saygının gereği saygı göstermek için mitingimizi erteledik. Biz bayraklarımızı oraya götürmedik. Çünkü eylem halkın eylemi bir partinin eylemi değil. Üstelik bütün illerde yapılan bir eylem. Sayın başbakanın şunu bilmesi lazım halka rağmen iktidar olunamaz. Halk en büyük güçtür demokrasilerde. Sayın Başbakan’ın çıkıp televizyonlara halktan özür dilemesi gerekir. Bunu bekliyorum. Bu erdemi yerine getirir mi bilmiyorum”
MEDYA PATRONLARI SORUMLU
Taksim’de yaşanan olaylarda göstericilerin medya mensuplarına saldırması ile ilgili soruya da Kılıçdaroğlu, şöyle karşılık verdi: “Medyayı zaman zaman ben de eleştiriyorum ama hiçbir zaman medya çalışanlarını eleştirmedim. Onlar en zor koşullarda görev yapıyor. Bütün medya çalışanlarına hepimizin saygılı olması lazım. Medya çalışanlarının kendi görevlerini yapabilmesi için gerek yurttaşların gerek siyasi partilerin her türlü kolaylığı sağlaması gerekiyor. Bu demokrasilerin temel kuralıdır. Medya özgürlüğü çok önemlidir.
Halkın özgürlük tepkisi medya yeteri kadar kamuoyuna sundu mu? Hayır. Bu bağlamda eleştirdim. Ama bunun sorumluluğu medya çalışanlarının değildir. Medya’nın patronlarındadır. Medya patronları ile medya çalışanlarını ayırmamız gerekiyor. Medya çalışanları da özgürlük istiyor. Bütün yurttaşlarıma açıkça söylüyorum. Medya çalışanlarına sakın ola hiçbir eleştiri getirmeyin. Onlar zor koşullarda görev yapıyor sizin sesinizi dünyaya duyurmaya ulaştırmaya çalışıyorlar.”