|
|
Trabzonspor Kulübü resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türk futbolunda 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan ve büyük bir dalgaya dönüşerek gündemdeki yerini koruyan şike süreciyle ilgili gelinen son aşama kulübümüzün haklı ve onurlu duruşunun bir kez daha belgelenmesi anlamı taşımaktadır. UEFA Disiplin Müfettişi’nin uzun süren inceleme döneminin ardından çalışmalarını tamamlayarak disiplin kuruluna sunduğu rapor artık süreçte sona yaklaşıldığının belgesidir. Her ne kadar ülkemizde birileri bu pisliğin üzerini örtmeye çalışsalar da artık pisliğin kokusu bütün dünyayı sarmıştır. Trabzonspor Kulübü olarak haklı olduğumuz bu davada bizi yolumuzdan döndürecek ve kararlılığımızı engelleyecek hiçbir gücün olamayacağının bilinmesini isteriz. Söz konusu meseleye cezai ve sportif yargılama açısından bakıldığında Yüce Mahkeme delile dayalı kararını açıkça vermiştir. Oysa sportif yargılamayı yapanlar, mahkemenin kararına gerekçe olan delilleri göz önüne alıp, kanaate dayalı cezaları kesinleştirmeleri gerekirken, aksine bu delilleri hiçe sayan bir tavır sergilemişlerdir. Sonuçta da hakkı sahibine teslim etmesi gereken kurumlar, hakkı gasp edenlere yardım etme cehaleti içine girmişlerdir. Ancak unutulmamalıdır ki; herkesin kendine göre bir adaleti varsa Yüce Allah’ın da bir adaleti vardır. Bu adalet er ya da geç tecelli edip, hak sahibine ulaşacaktır. Kulübümüz temiz ve ahlaklı Türk futbolu adına geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da duruşundan asla taviz vermeyecektir. Bizler temiz Türk futbolunu arzu eden diğer paydaşlarla birlikte haksızlığın, adaletsizliğin ve bunları yapıp alet olanların futbolumuzun dışına atılmaları yönündeki inancımız ve azmimizle yolumuza devam edeceğiz. Bu süreçten geçilirken doğrunun yanında yer alması, ahlaklı ve temiz futbol olgusunu benliğinde hisseden bir birlik olması gereken Kulüpler Birliği’nin başkanının da sergilediği tutumu kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz. Genel itibariyle yukarıda bahsettiğimiz hassasiyetleri taşıyan kesimlerden oluşan bu birliği temsil eden bir başkanın, üyelerinin görüşünü almadan ve onları bilgi sahibi yapmadan adaletsiz düzen temsilcilerine hizmet eder açıklamalarda bulunmaya hem hakkının hem de haddinin olmadığının bilinmesini isteriz. Süreçte karşımıza çıkan bir diğer düşündürücü gelişme de asıl hak gaspını yapanların 3 Temmuz sürecinden bugüne lobilerini de kullanarak, saha sonuçlarını olduğu gibi ülke gündemini de manüple etme alışkanlıklarını devam ettirdikleri gerçeğidir. Bu çevrelerin kamuoyunu haklılarmış gibi yönlendirme çabalarının ülkemizde futbolun adaletli zemine oturtulmasını bekleyen ahlaklı insanlar tarafından kabul görmeyeceğine yürekten inanıyoruz. Trabzonspor Kulübü’nün yeni yönetim anlayışının da bu manüplasyonlara müsaade etmeyeceğinin herkesçe anlaşılmasını istiyoruz. Toplumu yanlış yönlendirmeye çalışanlar şunu bilsinler ki; bundan sonraki süreçte hak mutlaka haklının olacak, hakkı olmayan da hak sahibi gibi davranamayacak. Bu yöndeki girişimlerin tamamının önü de her ne pahasına olursa olsun mutlaka kesilecek. Bu gerçekler ışığında; tüm camiamızdan ve taraftarlarımızdan isteğimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de sağduyulu duruşlarını korumaları ve adaletin er ya da geç gerçekleşeceği yönündeki inançlarını kaybetmemeleridir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."