Yunan Cuntası tarafından 1974 yılında Kıbrıs’ta gerçekleştirilen faşist darbenin ardından Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliğinin tehdit ve tehlike altına girmesi üzerine, Türkiye’nin 1960 anlaşmalarının öngördüğü garantiler temelinden aldığı yetkiyle gerçekleştirdiği 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 39.Yıldönümüne ulaşmış bulunuyoruz.

Kıbrıs’ta iki toplum arasında 1960’ta varılan anlaşmalardan kaynaklanan ve uluslararası garanti ve ittifak anlaşmalarının temelinden güç alan bu harekâtla, Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatleri güvence altına alınırken, adada yeni bir durumun doğmasına yol açmıştır.Oluşan bu konjonktürde adada kalıcı bir çözüme ulaşılması yönünde sürdürülen toplumlararası görüşmeler ise bu temelden şekillenerek zemin bulmuştur.

Kıbrıs Türk toplumunun uzun yıllar sürdürmüş olduğu mücadele, bugün adada barışın kökleşerek kalıcılaşması yönünde devam etmektedir. O günün koşullarındaki gelişmelere bakıldığında, Kıbrıs Türklerinin can ve mal güvenliğini sağlayan 20 Temmuz Barış Harekatı ile sadece Kıbrıs Türk halkı korunmamış, kritik bir eşiğe gelen akdeniz havzasındaki gelişmelerin ve demokrasinin yeniden şekillenmesi de sağlanmıştır. Bu nedenle bu harekat, ada halkı kadar Akdeniz bölgesi için de bir dönüm noktasını teşkil etmektedir.

Uzun ve zorlu bir tarihsel mücadeleden geçerek 20 Temmuz Barış Harekâtı temelinde yeni bir safhaya ulaşan Kıbrıs sorununun iki toplumlu, iki kesimli karşılıklı kabul edilebilir bir çözüme ulaştırılması bundan sonraki en önemli görevdir. Kıbrıs Türk halkının toplumsal, siyasal ve kurumsal varlığının, federal bir Kıbrıs’ın kurucu ortağı ve eşit tarafı olarak uluslararası siyaset, hukuk ve ekonomi ve demokratik sürecte kabul görmesi, olumlu gelişmelere ve siyasal çalışmalara hız katacaktır. Geçmiş acı tecrübelerine ve sıkıntılarına rağmen, barıştan umudunu kesmeyen Kıbrıs Türkleri, görüşme sürecinde her fırsatta barışçıl ve olumlu tavrını ortaya koyarak Kıbrıs sorununa bir çözüm bulmaya yönelik yürütülen müzakerelerde samimi çaba ve iyi niyetini, inanç ve kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir ve göstermeye de devam etmektedir.

Adadaki halkın yanı sıra Türkiye ve Yunanistan halklarının barış ve işbirliği içerisinde, karşılıklı düşmanlık temelinde tüketmeyecekleri çalışmaları ve çözüm bulunması yönündeki samimi iradeleri ile demokratik huzur ortamına ve barışa ulaşmak mümkündür. Bu yönde taraflara düşen sorumluluk ve anlayışla hareket edilmesi, bir çok sıkıntıyı aşacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle 20 Temmuz’un 39ncu yılını idrak ederken, gerek 20 Temmuz Barış Harekatı sırasında gerekse de mücadele yıllarında canlarını ortaya koyan aziz şehitlerimize Tanrıdan rahmet diler, gazilerimizi saygı ile anar, bu anlamlı günde tüm halkımıza en derin sevgi ve saygılarımı sunarım.