Meclise giren yeni yüzlerden ümitli olup olmadığı şeklindeki bir soruyu yanıtlayan Talat “Çok ümitliyim” dedi. Meclisin otonom olarak çalışan gerçek bir yasama organı haline getirilmesinde şimdiki meclisin çok şeyler yapabileceğini kaydeden Talat, bunu bazı milletvekilleri ile de görüştüğünü ve çoğunun bu görüşe katıldığını belirtti.
Birçok yasanın eski olduğunu, bazılarının hiç bulunmadığını kaydeden Talat, bunlarla birlikte Anayasanın ele alınması gerektiği üzerinde durdu ve günün şartlarına göre değiştirilebilecek bir hale gelmesi gerektiğini söyledi.
Mevcut Anayasanın Türkiye’den esinlendiğini kaydeden Talat, demokratikleştirilmesi ve Kıbrıs Türk halkının kültürüne uygun değişikliklerin yapılması gerektiğini söyledi.
KARMA OY
Talat, karma oy meselesine de değinerek, bu seçimlerde karma oyun tavan yaptığını ve partilerin iç dengelerinin de etkilendiğini, demokrasinin en temel kurumları olan partilerin işlevlerini yerine getirmesi için yasalarda bazı düzenlemelerin şart olduğunu anlattı.
2. Cumhurbaşkanı Talat, seçmenlerin de kesin olarak belirlenmesinin çok önemli bir husus olduğunu belirtti. Talat, Anayasanın prensip olarak bütün vatandaşların oy kullanabileceğini söylediğini belirterek “Ama, öyle vatandaşlıklar veriliyor ki, bunların tümünün oy kullanması halinde seçim sonuçları alt üst olur. Bu nedenle olsa gerek, Seçim ve Halkoylaması Yasasında, seçmenlerin daimi ikametgahının Kıbrıs’ta olma şartı var” dedi.
GÖRÜŞMECİ SORUNU
Anastasiades’in görüşmeci atamasını değerlendiren Talat, bunun, sorunu sürüncemede bırakacak bir tehlike içerdiğini söyledi. Mavroyannis’in sonuçta Ulusal Konsey tarafından bu göreve atandığını söyleyen Talat, bu durumun sonuçsuz tartışmalarla birlikte kaotik bir durum yaratabileceğini belirtti. Görüşmecinin parti başkanlarından oluşan Başkanlar Konseyi ve Ulusal Konseye karşı sorumlu olacağı doğruysa en ufak bir esnekliğin bile zor olacağını ifade eden Talat, tüm bu değerlendirmelerinin basın haberlerine dayalı olduğunu, gelişmeleri bekleyip görmek gerekeceğini ve umutlu olmaya devam ettiğini söyledi.
Bizde Cumhurbaşkanı ile Meclisi halkın seçtiğini ve birbirlerine üstünlüklerinin olmadığını ifade eden Talat, bu çerçevede Meclisin Cumhurbaşkanının görüşmecilik yetkisini alamayacağını söyledi. Geçmişte de Meclisin Cumhurbaşkanına görüşmecilik yetkisi vermediğini söyleyen Talat, Meclisin görüşmecilik yetkisini geri alma gibi bir kararının siyasi krize yol açabileceğini anlattı.
EKİM’DE NE OLACAK?
Kıbrıs sorununda Ekim’de ne olabileceği yönündeki bir soruyu yanıtlayan Talat, Anastasiades’in görüşmeci atadığını, ancak doğal olarak Cumhurbaşkanlığı yetkilerini devretmediğini, Ekim’de liderlerin bir araya geleceğini, buna bizim iyi hazırlanmamız gerektiğini anlattı. Talat, bu toplantıda,görüşmelerin liderler düzeyinde olması gerektiği konusunda Türk tarafının baskı yapmasının şart olduğunu ifade etti.
ZOR MESELE MARAŞ
Bir başka soru üzerine Talat, Rum tarafının gündeme getirdiği şekliyle Maraş konusunun oyalama taktiği olduğunu, bu konuyu çözümlemenin çok zor olduğunu söyledi.
Prensip olarak Maraş’ın ele alınmasına karşı olmadığını kaydeden Talat, “Ama Maraş konusunu çözmek Kıbrıs sorununu çözmekten de zordur” dedi.
Rum tarafının bu zorluğu bildiğini ve buna rağmen konuyu gündeme getirdiğini, bunun yanı sıra Maraş’ın iadesinin çözüm isteğini azaltacak bir adım olabileceği endişesini dile getiren 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Rum tarafı Maraş’a karşı Ercan’ın açılmasını reddettiğine ve çözümde elde edeceği bir kazanımı peşinen istediğine göre, günü geldiğinde devletin bölüşülmesini hangi şartlarla kabul edecektir?” diye sordu.
NASIL BİR HÜKÜMET?
Koalisyon konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Talat, kendi açısından bu konuyu tartışmayı bitirdiğini, artık görevlendirme aşamasına gelindiğini söyledi. Talat, kendisinin söylediğinin UBP ile DP’nin bir elmanın iki yarısı olduğu şeklinde olduğunu belirtti ve bu yüzden CTP’nin hangisi ile anlaşabilirse onunla hükümet kurabileceğine inandığını, esas olanın da hükümet programı olduğunu, halkın CTP’den çok şeyler beklediğini kaydetti.
Hükümet programında ekonominin önemli olduğunu söyleyen Talat, ekonomiyi büyütmenin şart olduğu üzerinde durdu.
Başka bir soru üzerine köy gezilerini seçim nedeni ile bıraktığını ancak yeniden başlayacağını kaydeden Talat, yaptığı ziyaretlerde vatandaşların nabzını tutmaya çalıştığını söyledi.
KRONİKLEŞME
Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşlerini bir kez daha yineleyen Talat, Cumhurbaşkanlığı ile KKTC ve Türkiye hükümetlerinin harekete geçmesi gerektiğini söyledi ve sorunun uzadıkça kronikleşeceğini belirtti.
ANORMAL DURUMUN NORMALLEŞMESİ
2003’te kapıların açıldığını ve sonrasında kendi dönemlerinde gidiş gelişlerin rahatlatıldığını anlatan Talat, soğuk savaş dönemi ortamının yumuşadığını ve anormal olan statükonun normal görülmeye başlandığını ve bunun da ciddi bir tehlike yarattığını söyledi.