Tekirdağ’a hareket etmeden önce hazırlıklarını sürdürdüğü Trabzon’da antrenörleri Robert Rolle ve Davut Çınarlar ile bir basın toplantısı düzenleyen Selçuk Aydın, geçen yıl Temmuz ayında ABD’de yapılan WBC Light Welterweight Dünya Boks Şampiyonluğu unvan maçında Amerikalı Guerrero’ya yenildikten sonra iyi bir hazırlık dönemi geçirdiğini belirterek “Geçtiğimiz yıl Türk boks tarihinde ilki başararak dünya şampiyonluğu maçına çıktım. Tartışmalı şekilde Amerikalı rakibime kaybettim. Boks otoritelerince maçı benim kazandığım uzun süre konuşuldu. Ünvan maçına yeniden çıkabilmek için tekrar hazırlanmaya başladım. İki eleme maçı kazandım. Eski Avrupa Şampiyonu İtalyan Guiseppe Lauri’yi Berlin’de yendim. Yenilgisiz Meksikalı Aaron Herrara’yı 8. raundda nakavt ederek çeyrek final maçına çıkmaya hak kazandım. DeMarcus Corley ile Dünya şampiyonluğu çeyrek final eleme maçı yapacağız. Bu maç için yaklaşık 7 haftadır kamptayız. Ondan önceki hazırlık süreciyle 5 aydır çalışıyoruz. Alman antrenörüm Robert Rolle ve eski antrenörüm Davut Çınarlar’la bu maça hazırlandık. Rakibim çok güçlü. Dünya şampiyonluğu kazanmış. Efsanelerle maç yapmış, kendisini ispatlamış bir boksör. Bizim de geçmişimiz ortada. Dev güçlerin maçı olacak. Ama kendime çok inanıyorum. Kazanacağımdan kuşku duymuyorum. Sizlerin de manevi desteğiyle galip gelip geçtiğimiz yıl direkten dönen şampiyonluğu bu yıl kazanacağıma inanıyorum” dedi.
"EZİP GEÇECEĞİM"
Finalde yaşadığı mağlubiyet sonrasında kendine geldiğini belirten Selçuk Aydın, “Ünvan maçına çıkabilmek için uzun süre bekletilmiştim. Bunun tek nedeni Türk ve Müslüman oluşumdu. Oralarda imajımızın zayıf oluşuydu. O arenaya girebilmek için büyük uğraşlar verdik. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız mağlubiyet benim için çok büyük tecrübe oldu. Şu anda çok daha güçlü, inançlı ve azimli şekilde yolumuza devam ediyoruz. Halkın manevi desteğini arkamda hissetmek çok iyi geliyor bana. Halkımızın dışında arkamızda durması gereken, arkamızda durdukları takdirde çok daha güçlü ilerleyebileceğimiz insanlar yanımızda olmadılar. Bu anlamda yalnız kaldık diyebilirim. Arkamızda durması gereken ülkemizdeki güçler, şehrimizdeki mülki amirler, sadece fotoğraf çektirmekle yetindiler. Arkamızda bu manada halkımızın ve sevenlerimizin dışında duran olmadı. Kendi imkanlarımızla dünya devleriyle yarışabilecek seviyeye geldik. Şu anda sadece manevi duygularımla hiçbir destek görmeden Türkiye’yi temsil ediyorum. Çok ciddi teklifler almış olmama rağmen asla aklımda bir soru işareti olmadı. Ama inancımız ve azmimizle yolumuzdan dönmedik. Dünya şampiyonu olmadan da bu işi noktalamayı düşünmüyorum. Gayet formdayım. Kendimi kariyerimin en güçlü halinde hissediyorum. Ezip geçeceğim” diye konuştu.