Kurban Bayramı'nı geçirmek için memleketi Antalya'ya gelen Chp eski Genel Başkanı Deniz Baykal, kırmızı ışıkta yolun karşısına geçmek isteyen beraberindeki milletvekillerini bekletti. Bayram namazı için Konyaaltı Caddesi üzerindeki evinden saat 07.00'de çıkanDeniz Baykal, kendisini Barbaros Çay Bahçesi'nde bekleyen milletvekilleri Osman Kaptan, Arif Bulut, Yıldıray Sapan'ın yanı sıra, eski il başkanları Ömer Melli ve Özer Ülken ile buluştu. Bayram namazı için Kaleiçi girişindeki tarihi Tekeli Mehmet PaşaCamii'ne doğru yola çıkan Baykal, yaya geçişleri için yanan kırmızı ışıkları diğer milletvekilleriyle birlikte bekledi. Yaya geçişine kırmızı ışık yandığı sırada yolun karşısına geçmek isteyen milletvekillerini uyarıp bekleyin diyen Baykal, gülümseyerek gazetecileri işaret etti. Kırmızı ışıkta bir süre bekleyen Baykal ve milletvekilleri, yayaya yeşil ışık yanmasıyla karşıya geçti. Gazetecilere, Nasıl Sizin istediğiniz gibi hareket ettik değil mi diyerek şakalaşan Baykal, namaz öncesi Kaleiçi'nin tarihi sokaklarında kısa bir yürüyüş yaptı. Baykal, cami girişi ve çıkışında vatandaşlarla bayramlaştı. BARIŞA EN ÇOK SUSAYANLAR MÜSLAMANLAR Namaz sonrası Kırcami semtindeki Avcuoğlu Börek'e gelerek kendisi ve ailesi içinAntalya usulü serpme börek alan Baykal, bir Kurban Bayramı'nı daha alıştıkları geleneklerle yaşadıklarını söyledi. Bütün İslam dünyasının bayramını tebrik ettiğini dile getiren Baykal, şöyle konuştu 'Böyle bir bayram gününde, bunun gerçek bir bayram olmadığını hepimiz görüyoruz. Bu bayram, kendimizi aşarak İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu ve onun nedenlerini sorgulamamız için bir vesile olmalıdır. İslam barış dini ama maalesef barışa en çok susamış insanların müslümanlar olduğunu görüyoruz. Bu acı bir tespit. Dünyanın da İslam'a bakışını gözden geçirmeye ihtiyaç var. İslam'ın insanlığın medeniyetin ayrılmaz bir parçası olduğunu, İslami yaşam tarzının insanlık var doldukça devam edecek bir temel insanlık gerçeği olduğunu herkesin anlamasını, kabul etmesini sağlama zorunluluğu var. Fakat bizim İslam'a dünyanın bakışını sorgularken Müslümanlar olarak kendi kendimizi öncelikle sorgulamamıza ihtiyaç var. İSLAM DÜNYASI ŞİDDETLE, TERÖRLE VE KAVGAYLA NİTELENDİRİLİYOR İslam dünyasının sürekli şiddetle, terörle, kavgayla nitelendirildiğini kaydeden Baykal, 'Bakıldığı zaman İslam dünyasının iç kavgalarla, çekişmelerle, şiddetle, savaşla iç içe geçtiğini görüyoruz. Türkiye'de yaşayan Müslümanlar olarak İslam dünyasındaki bu kavga ve çatışla ortamından olabildiğince kendimizi uzak tutmanın ve bizim dışımızdaki İslam dünyasına, barışına katkı yapabilmenin gerçekçi yolarını aramalı ve düşünmeliyiz. En acı olanı da kendi içimizde üstelik de İslam adına, din adına bir çatışma ve kutuplaştırma anlayışının hala Türkiye'de en sorumlu, en yetkili olması gereken insanlar aracılığıyla sürdürülmekte olmasıdırdiye konuştu. HUZURU VE BARIŞI BOZMAKTAN HERKES KAÇINMALI Huzuru ve barışı bozmaktan herkesin kaçınması gerektiğini aktaran Deniz Baykal, Özellikle iktidar sahipleri dini bütünleştirme, kaynaştırma değil de ayrıştırma, çatıştırma, dinden sevgi değil husumet çıkarma, dinden uyum değil çatışma çıkarma zihniyeti anlayışını bir an önce terk etmeli. Bu karmaşık tablonun içinde bu bayramı yaşıyoruz. Türkiye'yi çatıştırarak, kutuplaştırarak, belli hedeflere ulaşma anlayışını Türkiye'de terk etmemiz lazım diye konuştu.