Ak Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak hayatının 50 yılını Muratpaşa ve Kalekapısı merkez olmak üzere Antalya’da Liman-Aksu ve Lara-Organize Sanayi arasında geçirdiğini, 25 yıldan bu yana 5 kıtada 50’ye yakın büyükşehiri inceleme imkanı bulduğunu söyledi. Antalya’da son yıllarda giderek artan kent içi trafik sorunu, açılmayan bulvarlar, çarpık planlama, aşırı yoğunlaşan mahalleler hakkında halktan, kamu görevlilerinden ve muhtarlardan gelen yoğun şikayetler üzerine yatırımı beklenen hızlı tren ili ilgili yaptığı araştırma ve istişare sonuçlarını da kamuoyu ile paylaştı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı 1/25.000’lik İmar Planı’nın tartışıldığını ve halen tartışılması gereken bir önemli bir konu olduğunu ifade eden Badak, planın Antalya’ya bir vizyon kazandırmayacağını, aksine daha da karmaşık bir hale getirecek bir plan olduğu söyledi. Badak, “Kentlerin ekonomisini ve sosyal hayatını önemli derecede etkileyen unsurlardan biri imar planlarıdır. Bizler dedelerimizin planladığı şehirlerde yaşıyoruz, torunlarımız da bizim planladığımız şehirlerde yaşayacak. Geçen ay Antalya Büyükşehir Belediye sınırlarında 1/25.000’lik imar planı tartışıldı. 5-7 Eylül 2013 tarihlerinde katıldığım Ulusal Ulaşım Şurası’nın Kent içi Ulaşım ve Planlama bölümünde ‘İnsanı yormayan, enerji tüketmeyen ve günlük hayatı kolaylaştıran kentin sağlıklı olduğu’ vurgulandı. Antalya gibi orta boy kentlerde Valilik, Büyükşehir Belediyesi, otogar, hastane, tren garı, Merkez Camii, ana spor tesisi, kent meydanı, büyük tiyatro gibi yerlere yürüyerek, araçla veya toplu taşıtla kentin her köşesinden en fazla 15-20 dakikada ulaşılabilmesi gerektiği de ifade edildi. 1980’lere kadar bütünlük akışı içinde bulunan yukarıdaki hizmet alanlarımızdan bazıları yeni planlarda yok edildi. Kalanlar ise kentte birbirine uzak yerlere dağılmış durumda. Birinden diğerine erişmek işkence haline geldi. Kentimiz, insanları yormakta, enerjisini tüketmekte, günlük hayatı zorlaştırmaktadır” şeklinde konuştu.
Geçmişte yapılan imar planlarının Antalya’nın güzelliklerini koruyup, geleceğe taşıması gerekirken, yine imar planlarıyla güzelliklerin katledildiğini belirten Badak, şunları söyledi:
“Esasen, son aylarda hemşerilerimizin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasını önerdiği beton yığını mahallelerle Haşim İşcan döneminin plan dengelerini yok eden; kolu yakasına, cebi sırtına dikilmiş ceket gibi, Antalya’nın kalıbına zarar veren planlama 1960’ların eseridir. 1990’lı yılların düzenlemeleri ise dengesizliği daha da arttırmıştır. Örneğin; Antalya otogarının günlük ticaret ve sosyal hayat merkezlerimizden çok uzaklaştırılması kent merkezinde perakende ticaretin bozulmasına yol açmıştır. Düzeltebilmek için 10 yıldır esnafımız oda ve dernekleriyle çareler arıyor. Muratpaşa, Kepez, Aksu’da 1990’ların planlamasında önerilen geniş bulvarlar hala açılmadığı gibi çevresinde 100 binlerce nüfusun yaşadığı TRT Caddesi devamıyla çıkmaz sokak olduğundan ulaşım dengeleri daha da bozulmuştur. Maalesef Büyükşehir’in sunduğu son planda da yukarıda anılan ana tesisler bulunmadığı gibi toplu işyerleri, KSS ve Sektörel İstihdam Merkezleri’nin de sistem bütünlüğü içinde düşünülmediği görülmektedir. Üstelik halkımızın büyük heyecanla beklediği Afyon-Antalya-Konya Hızlı Tren ve Otoyol projelerinin programa alınmasının yıl saydığı bu dönemde, toplam il nüfusunun yarısının yaşadığı, Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı için spor tesisleri, hastahane, kamu binaları, kent meydanı yanında, Otogar ve İstasyonun da göz ardı edilmiştir.”
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 25 binlik İmar Planı’ndaki önemli hatalardan birisinin de hızlı tren güzergahı olduğuna dikkat çeken Badak, “Planda, Konya Hızlı Tren girişi Antalya’yı teğet geçerek, Serik’ten Döşemealtı’na yönlendirilmiştir. Belirtmemiz gerekir ki; görkemli mimarileriyle otogar ve tren garları, sadece ulaşım için değil otogar ve istasyon caddelerindeki restoranlar, pastaneler, mağazalar, oteller gibi imkanlarla kent merkezinin performansını arttırır, yaşam kültürünü zenginleştirir ve yüksek ticari potansiyel sağlar. Ayrıca bunlar sevinç ve hüznün bir arada yaşandığı medeniyet duraklarıdır. Metropolitan oldukları halde Berlin, Londra, New York ve benzeri kentlerde bile otobüs ve tren garları tam merkezde bulunmakta. Büyük kentlerde aklın, bir ahenk içinde kent imarına yayıldığı görülmektedir. Sistem bütünlüğüyle bakamadığımız, 40 yıldır neden Barselona ve Cenevre gibi veya Bakü ve Almaata gibi insanı yormayan kent oluşturamadığımızdan anlaşılmakta. Keşke Kayseri örnek alınsaydı. Dünya’da şehircilik kavramı değişiyor. 60-70 yaşına gelen apartmanlar ve mahalleler yıkılıp geleceğin mimarisine dönüşüyor” diye konuştu.
Bu gerçekler ve alınan görüşler ışığında sonuç ve önerileri belirten Ak Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artık geçti. Bu çarpıklığı Antalya’da oturanlar sonsuza kadar yaşayacak’ diyenlere şunu sormalıyız; Akıllı-Yeşil Şehir planlamasında usta mimarları davet edip, tüm ilçelerimizi kapsayan ‘2123 İdeal Şehir Planı Tasarımı’ yaptırsak; her 10-15 yılda bir, yani 8-10 etapta mevcutta olanı en az zararla, kentsel dönüşümle yeniden yaparak örnek Antalya’ya ulaşsak, böylece kentimizin değerini birkaç misli arttırsak nasıl olur? Öncelikle hızlı tren istasyonunu havaalanı hinterlandında (Varsak çevresinde) planlamalıyız. Turizm taşımacılığında işletme verimliliği açısından da bu gereklidir. Toptancı Hal, Kuzey Çevre Yolu-Kurşunlu kavşağına alınıp, yerine Otogar getirilerek bölgeye Liman’dan ve Lara’dan toplu ulaşım planlanır. Zeytinköy, öncelikli kentsel dönüşüm kapsamına alınarak çevresinde doğacak alanlara AVM’ler yerine valilik, Büyükşehir Belediyesi, Merkez Camii, kent meydanı, büyük tiyatro gibi tanzim edilir. Antalya’nın mevcut İmar-Ulaşım durumunun güncel iyileştirmelerine devam etmeliyiz. Büyükşehir Belediyesinin Bakanlığa önerdiği Konya Hızlı Trenin kent girişi ve şehirden gizlenmiş istasyondur.”