Nami, “Bunlara saygı duyacağını söyleyen bir ortak metin yeterli olmalı ve bir an önce buna nokta konmalı; gerçek müzakereler başlamalı. Her iki halkın da ihtiyacı olan federal çözüm mutlaka oluşmalı. Bu hem ada, hem de bölge için önemlidir”dedi.
Özdil Nami bugün Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) heyetini kabul ederek, görüştü. Nami, görüşmede yaptığı açıklamada, Kıbrıs müzakerelerinde, Rum tarafının ortak metin konusundaki ısrarcı tavrından dolayı liderler seviyesinde müzakerelere henüz başlanamadığını söyledi.
Nami, “Bu ortak metin çalışması gereğinden fazla zaman aldı. 2 ayı aşkın bir süredir, tek sayfalık bir metin üzerinde uzlaşmak için çalışılmakta. Bunun artık nihayetine indirilmesi lazım” dedi.
“ÇÖZÜMÜN ZEMİNİ GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARINDA NET”
Kıbrıs’ta federal bir çözümün hangi zeminde olacağının ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarında net bir şekilde ifade edildiğine kaydeden Nami, taraflardan birinin bunun dışında hareket etmesinin mümkün olmadığını söyledi.Nami, buna sadık kalacak bir ortak açıklama metninin mutlaka ortaya çıkması gerektiğine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Nami, şöyle devam etti:
“Bu ortak açıklama metninde ne ifade edileceği de aslında ortadadır. Elbette halkın büyük çoğunluğunun evet dediği Annan Planı’nda çizilen çerçeve dışındaki bir yapıya ne bir taraf, ne de öteki taraf süreci sürükleyemez.”
Oluşturulacak federal yapının tek uluslararası kimliği olacağını ve bu yapının egemenliğinin, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlardan eşit şekilde neşet edeceğini kaydeden Nami, yapı içinde federal hükümetin yanında, statüsü eşit bir Kıbrıslı Türk, bir de Kıbrıslı Rum devletinin kurucu devlet olarak yer alacağını söyledi.
Nami, 23 Mayıs 2008 ve 1 Temmuz 2008 anlaşmalarında net bir şekilde ifade edilen çözüm şekline BM Güvenlik Konseyi kararlarında da atıfta bulunulduğuna dikkat çekti. Anlaşmaların yanı sıra, sonrasında oluşan yakınlaşmalara sadık kalınarak bir şeyler inşa edileceğini ve geriye kalan konulara odaklanılacağını kaydeden Nami, ortak açıklamanın da bunları ifade etmesi gerektiğini belirtti.
“İKİ BÖLGELİLİK KORUNACAK”
Dışişleri Bakanı Nami, oluşacak bir federal çözümde AB ilke ve normlarının tüm adada geçerli olacağını ancak iki bölgelilik, iki kesimliliğin korunacağını söyledi.
“Bunlara saygı duyacağını söyleyen bir ortak metin yeterli olmalı ve bir an önce buna nokta konmalı; gerçek müzakereler başlamalı. Her iki halkın da ihtiyacı olan federal çözüm mutlaka oluşmalı. Bu hem ada, hem de bölge için önemlidir”
Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu konuda büyük destek verdiğini kaydeden Nami, “Herkesin çıkarına olacak bu ilişki mutlaka artık bir çözümle vücuda gelmeli. Biz Türkiye’den su getirme projesini nihai aşamasına taşıdık. Yarın belki de elektrik de gelecek. Neden bunlar barış projelerine dönüşmesin ve bunların sağlayacağı imkanlar, adanın her iki tarafında da yaşanan ekonomik sıkıntıların süratle aşılmasına vesile olmasın” dedi.
İSLAM ÜLKELERİYLE EKONOMİK İLİŞKİLER
Dışişleri Bakanı Nami, İslam ülkelerinin yanı sıra diğer ülkelerle ekonomik ilişkilerde sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini destekler mahiyette Dışişleri Bakanlığı’nın da yürüttüğü çalışmalar bulunduğunu söyledi.
Nami, en son Tahran’da Ekonomik İşbirliği Konferansı’nın toplantısına katıldığına işaret ederek, oldukça yüksek seviyede bir kabul gördükleri konferansın yanı sıra İslam Kalkınma Örgütü ve İşbirliği Teşkilatı çatısı altında KKTC ekonomisini bekleyen ciddi potansiyeller bulunduğunu belirtti.
Özdil Nami, “Bu sadece eğitim sektörüyle ilgili değil. Gıda sektörü başta olmak üzere birçok alanda ithalat-ihracat imkanı bulunuyor. Temas kurduğumuz sözkonusu ülkelerin, ülkemize üst düzey temsilci göndermesi için gerekli girişimleri başlattık. Bu çalışmaların ileride meyvesini vereceğinden hiç şüphem yoktur” dedi.
SİVİL TOPLUMLA İLİŞKİLER
Bilgi paylaşımı ve koordinasyona büyük önem verdikleri sivil toplum örgütleriyle düzenli bir şekilde bir araya gelmeye başladıklarını kaydeden Nami, bunun norm haline gelmesi ve hükümetle sivil toplum örgütleri arasında çok daha kalıcı, yoğun bilgi alışverişi ilişkisi kurulması gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Nami, faaliyetlerini çok yakından takip ettikleri KTTO’nun, özellikle AB ile geçmişe dayanan derin ilişkisinin kurumsal bir ilişki olduğuna işaret etti. Nami, gerek Yeşil Hat Tüzüğü, gerekse Mali Yardım Tüzüğü’nün birçok boyutu ile yakından ilgilenen KTTO’nun, özellikle Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamı genişletilerek, iyileştirilmesi açısından hayati bir rol üstlendiğini belirtti.
Nami, odanın bu yöndeki çalışmaları destekleme amacıyla üzerine düşeni yaptığını kaydetti.
ÇERKEZ
KTTO Başkanı Günay Çerkez de konuşmasında, bakanlığın yakından takip ettiği faaliyetleri hakkında bilgi vermek ve Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili gelişmeleri öğrenmek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.
Çerkez, odadan bir heyetin 12-15 Kasım tarihleri arasında Brüksel’e bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Komiseri Stefan Füle başta olmak üzere çeşitli AB yetkilisiyle görüşmelerde bulunduklarını belirtti.
KTTO’nun son 1.5 yıl içerisinde İslam ülkelerinde ciddi girişimlerde bulunduğunu kaydeden Çerkez, özellikle İslam Kalkınma Bankası ve İslam İşbirliği Teşkilatı düzeyinde temasları olduğunu söyledi. Çerkez, İslam dünyasıyla gerçekleştirdikleri işbirliği faaliyetleri çerçevesinde geçen hafta adada konferans düzenlediklerini kaydetti.
Günay Çerkez, Kıbrıs konusunun önemli bir dönemden geçtiğine işaret ederek, nihai çözüm amacıyla gerçekleştirilen temasları yakınen takip ettiklerini belirtti.