Asıl adı Anna Maria Cecilia Sofia Kalogeropoulos olan Maria Callas, 2 Aralık 1923’de New York’ta Yunan asıllı göçmen bir ailede dünyaya geldi. Küçük yaşlarda gramafon kayıtları ve radyo programlarını dinlemekten zevk alan Callas, piyano ve müzik dersi aldı. Maddi imkansızlıklar sebebiyle annesi Yunanistan’a geri dönünce Maria ünlü sanatçı Elvira de Hidalgo’nun öğrencisi oldu ve 15 yaşında sanat hayatına başladı. Yunanistan Ulusal Operası’ndaki küçük rolüyle operaya adım adan Callas Madam Butterfly ve Tristan ve İsolde ile ün kazanmıştır. Pek çok ünlü operayı yorumladığı soprano ve mezzo-sopranı rollerinde aranan opera sanatçı olmayı başarmış ve kendisine La Divina ünvanı verilmiştir. 1977 yılında ani bir kalp krizi sonucu ölmüştür.
Bugün Google, Maria Callas'ın 90'ıncı doğum günü için özel bir doodle hazırladı.
-Maria Callas’ın güzel sesi-
Üzerinden yıllar geçse bile Maria Callas’ın sesinin çok güzel oluşundan hala bahsedilmektedir. Güzel şarkı söyleme anlamına gelen Bel canto tekniğiyle en sert eleştirmenlerin bile takdirini kazanmıştır. Ses rengi tartışmalı olan Maria Callas sanat hayatına kontralto olarak başlamış, sonra mezzo-soprano, spinto veya dramatik soprano gibi rolleri de başarıyla icra etmiştir.
Maria Callas ve Türkiye’ye gelişi
Maria Callas 1959 yılında İtalyan sinemacı dostu Pier Paolo Pasolini’nin ısrarı üzerine Medea isimli filmin başrolü olarak kralın büyücü kızı Medea’yı canlandırmıştır. Filmin büyük bir bölümü ülkemizde Kapadokya Göreme Tarihi Milli Parkı’nda ve buradaki Hıristiyanlığın kayadan oyma ilk kiliselerinden birinin içinde çekilmiştir. Medea, Maria Callas’ın ilk ve tek filmidir ve bu filmde hiç şarkı söylememiştir. O dönemde film yerli ve yabancı basında büyük ilgi görmüştür.