|
|
Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Sinan Özalp ve Prof. Dr.Selahattin Kumru’nun yaptığı panelin açılış konuşmalarını Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı Dr. Cenker Ateş, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İnanç Mendilcioğlu, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Etik ve Hukuk Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haldun Güner, ve Antalya Barosu Başkan Yardımcısı Alper Bacanlı yaptı.
AKHB Tıbbi Hizmetler Başkanı Dr. Cenker Ateş konuşmasında, “Bizler hekimler olarak işimizi çok iyi bilir ve icra etmeye çalışırız. Herhangi bir hukuki sorun olduğunda ise başımıza nelerin geleceğini kestiremeyiz. Bu anlamda bu panelin hekimler olarak hukuki ve cezai sorumluluklarımızın neler olduğunu daha iyi anlamamızı sağlayacağına inanmaktayız” dedi.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği, Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İnanç Mendilcioğlu ise, “Hekimlik hastadan hastalığı ile ilgili sözel olarak bilgi alınmasından itibaren başlar ve bu bilgiler doğrultusunda hasta ile hekim arasında bir sözleşme imzalanır, bu bir nevi vekalet sözleşmesidir. Bizler hekimler olarak bu sözleşme ile hasta için elbette ki her şeyi garanti edemiyoruz ancak hasta için elimizden gelen her şeyi yapacağımıza, sırlarını saklayıp, tedavilerini en iyi şekilde yapacağımıza söz veriyoruz. Tabi bu kadar hassas bir süreçte bir takım olumsuzluklar oluyor. Günümüzde Malpraktis (Yanlış Tedavi) davaları hepimiz için uzak değil. Bu doğrultuda bu panelin, malpraktis davaları alanında hekimler olarak sorumluluğumuzun neler olduğunun dahi iyi anlaşılmasını sağlayacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Etik ve Hukuk Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haldun Güner de hekimlerin, hukukçuların ne düşündüklerini; hukukçuların ise hekimlerin ne düşündüklerini öğrenebilmesi için ülkemizin çeşitli yerlerinde bu çeşit toplantılar gerçekleştirdiklerini belirtti. “Bizler hekimler olarak genellikle bir ameliyattan diğer ameliyata gidiyoruz, evrak kayıt işleri ile bizzat ilgilenme vakti bulamıyoruz ve hukuksal bir konu olduğunda da bu evraklar ciddi önem arz eder duruma geliyor” diyen Prof.Dr. Güner, sağlıklı bir kaydın gerçekleştirilmemiş olması durumunda ise söz konusu evrakların hekim için önemli bir sorun teşkil ettiğini ifade etti. Prof.Dr. Güner, bu nedenle dosya ve kayıtların iyi tutulması gerektiğini ve düzgün arşivler oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, “Hekimlik faaliyetleri sırasında oluşan tıbbi müdahale hatalarının uzmanlık dallarına göre dağılımında ilk sırada kadın hastalıkları ve doğum gelmektedir. Bizler iki canlı ile uğraşıyoruz. Bir taraftan sağlam bir çocuk dünyaya getirtmeli bir taraftan da annenin sağlığını düşünmeliyiz. Her hangi bir hukuksal durumla karşılaştığımızda ise hukukçuların bizlerden neler istediğini, nelere dikkat etmemiz gerektiğini ve hasta ile ilgili hazırladığımız dosyada nelerin olması gerektiğini iyi bilmeliyiz. İşte bu bağlamda bu toplantılar bizler için oldukça önemlidir” dedi.
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selin Sert, “Hekimlerin Hukuki Sorumluluğu”, TJOD Etik ve Hukuk Kurulu Üyesi Gaziantep Şubesi Başkanı Op. Dr. Samet Bayrak “Tıbbi Bilirkişilik”, “Hekime Karşı Açılan Davalara Hekim Gözü ile Bakış” ve Yargıtay 6. Ceza Dairesi Üyesi Ali Sancar “Hekimlerin Cezai Sorumluluğu” konulu sunumlarını gerçekleştirdi.
TJOD Etik ve Hukuk Kurulu Üyesi Gaziantep Şubesi Başkanı Op. Dr. Samet Bayrak sunumunda hekimlik faaliyetleri sırasında oluşan tıbbi müdahale hatalarının uzmanlık dallarına göre dağılımında ilk sırada yüzde 26.7’lik bir oranla kadın hastalıkları ve doğum, ikinci sırada yüzde 9.8’lik bir oranla genel cerrahi, üçüncü sırada ise yüzde 7.1’lik oran ile anesteziyoloji ve reanimasyonun geldiğini belirtti. Bayrak ayrıca yüzde 0.8’lik oran ile en az hata yapılan branşların dahiliye, cildiye, göğüs cerrahisi, radyoloji ve göğüs hastalıkları olduğunu, hukuki hata nedeniyle doktorun kendini koruması için hasta kayıtlarının çok dikkatli tutulması gerektiğini kaydetti.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi Üyesi Ali Sancar ise konuşmasında, tıbbi işlemlerin hukuka uygunluk nedenlerini; tıbbi yetkinlik, hastanın aydınlatılması ve onam/rıza olarak sıraladı. Hasta hekim ilişkisinin sözlü rızaya dayandığını ifade eden Sancar, cerrahi müdahaleler için bunun geçerli olmadığını, yazılı rıza alınmasının zorunluluk olduğunu söyledi.