Nami, müzakerelere ilişkin bilgi vermek amacıyla sivil toplum örgütlerine başlattığı ziyaretler çerçevesinde bugün de Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS)’ü ziyaret etti. KTOEÖS ve diğer sendikalarla yapılan görüş alışverişinin, Kıbrıs konusuyla ilgili politika oluşturulmasında önemli rol oynayacağını ifade eden Nami, hükümetin ve Dışişleri Bakanlığı’nın halkla beraber politika üretmeye önem verdiğini kaydetti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer'in geçen hafta yaptığı ziyarette her iki liderin özel temsilcileriyle görüştüğünü ve ortak açıklama metniyle ilgili tıkanıklığın giderilmesi konusunu tartıştığını kaydeden Nami, iki liderin de Genel Sekreter’e mektup ilettiğini söyledi. Nami, “Bizim görüşümüz, aslında liderlerin Genel Sekreter’e mektup yazmak yerine birbirleriyle bir araya gelerek, artık pürüzleri çözmeleri ve her iki toplumun da talep ettiği kapsamlı çözüm müzakerelerini gecikmeden başlatmalarıdır” diye konuştu. Her iki toplumun kapsamlı müzakerelerin başlamasını istediğini söyleyen Nami, Türkiye’nin içinden geçtiği dönem, Avrupa Birliği süreci ve adanın etrafındaki doğal kaynaklar konusu ortadayken, “son derece ileri noktaya taşınmış” ortak metnin birkaç pürüzünün giderilemeyeceğinin düşünülmemesi gerektiğini söyledi. Nami, bunları süratle giderip, müzakere sürecini başlatmanın tüm siyasilerin boynunun borcu olduğunu belirtti. Türk tarafının daha yapıcı bir tutum izlediğini, Rum liderin daha çekingen davrandığını vurgulayan Nami, bu aşılırsa sürecin hızlanacağını ifade etti. Nami, içinde bulunulan durumun sürecin ilk adımı olduğunu, bu durumun aşılmasının sorununu çözüldüğü anlamı taşımayacağını dile getirdi. Nami, çözüm sürecine yönelik mücadelenin toplumla birlikte verileceğini de ekledi. GÖKÇEBEL: “BÖLGE HALKLARININ VE KIBRIS HALKININ BARIŞA İHTİYACI VAR” KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel de, “Bölge halklarının ve Kıbrıs halkının çözüme, normalleşmeye ve barışa ihtiyacı var” dedi. Görüşmelerin 50 yıldır devam ettiğini, birçok konunun görüşüldüğünü dile getiren Gökçebel, “Çözümden uzaklaşan liderliklerin bir metin üzerinde bile anlaşamadıklarını toplumlarına empoze etmeye çalışmasının kabul edilemez olduğun” ifade etti. Kıbrıs Türk toplumunun çözümsüzlükten en fazla etkilenen taraf olduğunu söyleyen Gökçebel, Kıbrıs sorununun çözümü için Dışişleri Bakanlığı’nın ortaya koyduğu çabayı takdir ettiklerini ancak sivil toplum örgütlerinin sürece müdahil edilmesi gerektiğine inandıklarını dile getirdi. Gökçebel, şöyle devam etti: “Kimin doğru kimin yalan söylediğini algılamakta zorlanıyoruz. Metin üzerine Cumhurbaşkanı’nın açtığı tartışmalar ve girişimlerin altında ne yatıyor, ne gibi öneriler verildi, hangi kelimelerde uzlaşılamadı gibi yapay gündemlerle sorun çözümsüz bırakıldı... Bizce çözüm ortamı olgunlaştı. Bununla ilgili atılacak tüm adımları destekliyoruz” Gökçebel, “statükoyu savunan kesimlerin toplumun sözcüsü olmadığını” da ekledi.