KTOEÖS, binlerce çocuk ve ailenin eziyet, güçlük, sıkıntı içerisinde seçmeci, elemeci, paralı eğitim sistemini yaşmak zorunda kaldığını, bazı aileler ve çocukların ise kalıcı tahribatlara uğrayarak bu yarıştan yaralı çıktığını ve üstelik “başarısız” damgasını yediğini ifade ederek, “A level, GCE, IGCSE” gibi programlara girebilmek için en başından bu programı almasına sadece bir sınavı geçerse izin verecek sistemin yanlış olduğunu, oyundan, yaşamdan koparılan bir çocuğun üç yıl boyunca bu sınavlara hazırlanmasının “gelecek nesilleri heba etmek” anlamına geldiğini savundu. KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel yazılı açıklamasında, çağ nüfusunun yarısından fazlasının, yani 1688 öğrencinin kolejlere kayıt yaptırmak için sınavlara girdiğini, üstelik birçok aile ve öğrencinin başaramayacağını düşündüğü, ekonomik koşullarda hazırlanmak için ihtiyaç duyulan özel ders parasını bulamadığı, hazırlıklara devam ederken oluşan tahribatı, stresi gördüğü veya başka nedenden bu yarışmaya katılmadığını kaydetti. Neticede binlerce çocuk ve ailenin bin bir eziyet, güçlük, sıkıntı içerisinde seçmeci, elemeci, paralı bu sistemi yaşmak zorunda kaldığını, bazı aileler ve çocuklarda ise kalıcı tahribatlara uğrayarak bu yarıştan yaralı çıktığını, üstelik başarısız damgasını da yediğini savunan Gökçebel, öğrencilerin A level, GCE, IGCSE gibi programlara girebilmek için en başından bu programı almasına sadece bir sınavı geçerse izin veren bu sistemin yanlış olduğunu kaydetti. Oyundan, yaşamdan koparılan bir çocuğun üç yıl boyunca bu sınavlara hazırlanmasının gelecek nesilleri heba etmek anlamına geldiği görüşünü de ifade eden KTOEÖS Başkanı Gökçebel, “Her çocuğa bilimsel, demokratik, çağdaş, nitelikli, kamusal ve parasız bir eğitimi Devlet eliyle sunmalıyız. Çocuklarımızı bir sınavla değil eğitim süreçleriyle, kazanımları ile başarılı olacakları programlara yönlendirmeliyiz. Her çocuğumuza fırsat eşitliği tanımalıyız, sürecin sonunda başarabileceği yönelimleri seçebilecek yolları göstermeliyiz” dedi. “İLAHİYAT KOLEJİNE GİRİŞ SINAVI YAPILMASI YANLIŞ” Gökçebel, bir başka yanlışın ise İlahiyat Kolejlerine giriş sınavı yapılması olduğunu savunarak, bu konuda şunları kaydetti: “İkili eğitim sistemi olamaz. Ya demokratik, bilimsel bir eğitimle yurttaş yetiştirirsiniz ve18 yaşından sonra istediği mezhebe, dine, özgürleşmiş aklıyla, kendi kararıyla gider, ya da bizdeki gibi 1000 sene önce okutulan fıkıh, kelam, tefsir gibi dogmatik bir eğitimle ilerde çatışacak, kindar nesiller yetiştirirsiniz.”