Antalya Demokrasi ve Hukuk Platformu üyesi sivil toplum kuruluşları, 17 Aralık soruşturmasının ardından başlayan süreçte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin 'Hizmet Hareketi' ile Fethullah Gülen'e yönelik söylemlerine tepki gösterirken, herkesi sağduyulu davranmaya davet etti.
Antalya'da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Antalya Demokrasi ve Hukuk Platformu, Harrington Park Otel'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Platform Sözcüsü Erdoğan Çiğdem, 17 Aralık'ta yapılan operasyonlar ve sonrasında yaşanan olayları endişe ve kaygıyla izlediklerini söyledi. Bu süreçte, 'yolsuzluk yok, milli iradeye kasıt var' demek yerine 'varsa yolsuzluk üstüne gidilmeli, eğer bu soruşturmalar hukuksuz ise buna yine yargı karar vermeli' denecek cesaretin gösterilmesi gerektiğini aktaran Erdoğan Çiğdem, "Keşke rüşvet ve yolsuzluk operasyonları polis ve yargıda 5 bini geçen bir kıyımla kapatılmak istenmeseydi" dedi.
ÜZGÜNÜZ VE KIRGINIZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaşanan süreçte yolsuzlukları konuşmadan, bu konuları perdelemek istercesine 'Hizmet Hareketi'ni 'paralel devlet' olmakla suçladığını kaydeden Erdoğan Çiğdem, Başbakan'ın söylemlerinin toplumda büyük yaralar açtığını dile getirdi. Bir davaya gönül vermiş insanların, eğitim faaliyetleriyle tanınmış bir camianın, delilleri ortaya konulamamış mesnetsiz ithamlarla manevi bir şiddete maruz bırakıldığını anlatan Erdoğan Çiğdem şöyle konuştu:
"Bu süreçte STK'lar olarak 'Hizmet Hareketi'ne karşı yürütülen adı konmamış operasyonun bizlere derin bir acı verdiğini söylemek ve bu sürecin bir an önce sonlandırılmasını istemek hakkımız diye düşünüyoruz. Üzgünüz ve kırgınız. İncindik. Gönlümüz, aklımız 'Hizmet Hareketi'ne ve bu yolda gurbete çıkmış binlerce gönüllü insana 'örgüt' suçlamasını kaldırmıyor."
İKİ AYDA NE DEĞİŞTİ?
Başbakan Erdoğan'ın her platformda 'Hizmet Hareketi'ne gönül vermiş insanları suçlayarak, 'çete', 'paralel devlet' ve 'haşhaşin' ifadeleriyle yaftaladığını aktaran Erdoğan Çiğdem, şöyle devam etti:
"Fethullah Gülen Hocaefendi'ye de 'yalancı peygamber', 'içi boş alim müsveddesi' demesi karşısında derin üzüntü duyuyoruz. Bugün bu hareketi acımasızca eleştiren Başbakan, bakanlar ve AK Partili milletvekilleri, daha birkaç ay önce yapılan faaliyetlerin Türkiye'nin gurur kaynağı olduğunu katıldıkları programlarda söylemişlerdi. İki ayda ne değiştiğini merak ediyoruz? Evet iki ayda ne değişti de milyonlarca insanın kalbinin kırılması, gönlünün incinmesi 'örgüt' gibi ağır bir ifadeyle tanımlanması söz konusu oldu?"
MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI
Açıklamanın sonunda Ak Partili milletvekilleri ve belediye başkanlarına nefret söylemlerinin bir an önce bitirilmesi çağrısında bulunan Erdoğan Çiğdem, "STK'lar olarak nefret söyleminin artık durmasını, kırılan kalplerin onarılmasını talep ediyoruz. Bu konuda Ak Parti'nin yerel siyasetçilerinin girişimde bulunmasını ve bu öfkenin önüne sağduyuyla çıkarak engel olmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.