Tören, saat 10.00’da protokol sırasına göre Şehitliğe çelenklerin konulmasıyla başladı. Saygı Duruşu, Saygı Atışı ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesinin ardından, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Hava Savunma Albay Zekeriya Göktürk günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Şehitlik Özel Defteri’nin imzalanmasının ardından, Boğaz Şehitliği’nden Anıtkabir’e konulmak üzere alınan toprak, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’ya takdim edildi. Tören, Şehitliğin gezilerek, şehit kabirlerine çiçek bırakılmasıyla sona erdi. Törene Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Ünal Üstel, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, 28’inci Tümen Komutanı Tümgeneral Tayyar Süngü, 39’uncu Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Yılmaz, Yüksek Mahkeme Başkanı Nevvar Nolan, Ana Muhalefet Partisi UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, bazı bakanlar ve milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, muharip dernekler, kurum kuruluş ve okul temsilcileri ile askeri erkan katıldı. ALBAY GÖKTÜRK Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Hava Savunma Albay Zekeriya Göktürk törende yaptığı konuşmada, Türk Milletinin tarihinin her sayfasının şehit kanlarıyla yazıldığını belirterek, bugünün de Çanakkale Zaferi’nin 99’uncu yıldönümü olduğunu ifade etti. Türk askerinin Çanakkale’de 8.5 ay boyunca düşmana karşı koyduğunu belirten Zekeriya Göktürk, Çanakkale’nin haysiyat mücadelesi, onur abidesi olduğunu söyledi. Çanakkale Zaferi’nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Ulusunun lideri olarak tarih sahnesine çıkması ve İstiklal mücadelesinin başlangıcı olduğuna işaret eden Albay Göktürk, Kıbrıs Türkü’nün Kıbrıs’ta verdiği mücadeleye de değinerek, 20 Temmuz’da Mehmetçik ile Mücahitin omuz omuza savaştığını ve şehitliklerde yan yana yatmakta olduklarını ifade etti. “Aziz şehitlerimizi anmak ve anılarını yeni nesillere akratmak vicdan borcumuzdur” diyen Albay Göktürk, “And içiyoruz ki bize bırakılan eserleri sonsuza dek yaşatacağız” dedi. ÖZEL DEFTERE YAZILANLAR Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Boğaz Şehitliği’ndeki törende Özel Defter’e şunları yazdı: “Aziz Şehitlerimiz, Kıbrıs Türkü’nün efsanevi ve onurlu varoluş mücadelesinde, özgür yaşamak ve sizden sondaki nesillere hür bir vatan bırakmak için canlarınızı feda ederek şehadet mertebesine ulaştınız. Halen devam eden görüşme sürecindeki hedefimiz, uğrunda can verdiğiniz hür yaşama hakkımızı koruyarak bizlerin yaşadığı karanlık günleri yeni nesillere yaşatmayacak yeni çatışmaların ve şehitlerin olmayacağı, adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüme ulaşmaktır. Ortaya çıkacak anlaşmada Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi vazgeçilmez şartımızdır. Sizin uğrunda can verdiğiniz bu topraklar, akıttığınız kanla vatan olmuştur. Bugün anavatan Türkiye’nin sonsuz desteğiyle özgürce yaşadığımız vatanımızda sizler de mücahit ve mehmetçik olarak vatan topraklarında huzur içinde yatıyorsunuz. Bugünlere ulaşmamızı sağlayan siz aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor, manevi huzurunuzda saygıyla eğiliyoruz. Ruhlarınız şad olsun. “ AKÇA TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da deftere şöyle yazdı: “Aziz Şehitlerimiz, Yüce Türk Milleti ve onun ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü’nün bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi uğruna canlarınızı vererek mukaddes şehadet mertebesine eriştiniz. Kıbrıs Türkü’nün onuru ve insanca yaşama hakkı için verdiği kutsal mücadelenin başarıyla sonuçlanması için yaptığımız katkılar yeni nesil tarafından daima şükranla hatırlanacaktır. Büyük Türk Ulusunun bekası ve haklarının korunması için tarih boyunca canlarını feda eden şehitlerimizi bir kez daha minnet ve rahmetle anıyoruz, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. “KORGENERAL SAVAŞ Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş’ın özel deftere yazdıkları da şöyle: “Aziz Şehitlerimiz; Ay yıldızlı bayrağımızı şerefle dalgalandırmak, her karış toprağı kanla sulanan Türk Vatanının bütünlüğünü ve bölünmezliğini sağlamak, ezelden gelip ebediyete kadar yaşayacak, Türk Milletinin namus, haysiyet ve can güvenliğini korumak için şahsınıza tevdi edilen görevleri feragat ve fedakarlıkla yaparken şehadet mertebesine ulaşmış olan sizlerin huzurundayız. Tarihimiz her millete nasip olmayan kahramanlık destanları ile doludur. Bu destanlarda Yüce Allahın Türk Irkına cömertçe bahşettiği; vatanseverlik, asalet ve kahramanlık gibi hasletler en yüksek değerlere ulaşmıştır. Çanakkale Zaferi; Türk Milletinin en bitap zamanında dahi dünya tarihine tesir ederek kendi lehine çevirebildiği; kendini bölmek, yönetmek, paylaşmak ve işgal etmek hevesindeki sözde üstün ve büyük güçlere karşı kendini ispat ettiği, Türk’ün en önemli kahramanlık destanıdır. Yavru Vatan’a barış getiren Mutlu Barış Harekatı da, 5 günlük hazırlık süresi ile yapılmış olan, Türk Komutanının, Türk Mehmet ve Mücahidinin, ordusuna inancını, desteğini hiç eksiltmeden sürdüren Yüce Türk Milletinin, vatanı, bağımsızlığı, bayrağı, namusu ve tarihini en ağır şartlarda dahi ebediyete kadar onurlu bir şekilde koruyacağının kanıtı, kanla yoğrulmuş bir abidesidir. Bugün; ‘Git evladım, yıllarca ben oğulsuz kalayım, şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım, hadi oğlum, haydi git! Ya gazi ol, ya şehit’ diyerek davul, zurna ile asker ocağına, dualarla devlet kucağına gönderdiği çocuğunun tertemiz alnını öperek, son yolculuğuna uğurlayan aziz anaların, babaların, eşlerin ve çocukların gurur günüdür. Ülkemizin bağımsızlığı, bütünlüğü uğruna canlarını hiçe sayarak ölüme koşan Ana Vatan ve Yavru Vatan ile dünyanın dört bir köşesinde, yerlerde, “Kefensiz, bazıları da mezar taşı olmadan ama görevini yapmış olmanın huzuru içerisinde” yatan aziz şehitlerimiz, sayenizde Türk’ün milli varlığı binlerce yıldır sürdürülmeye devam etmektedir. Başta ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere; bu kutsal mücadele uğruna toprağa düşerek şehadet şerbetini içen siz aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anarken, tarih boyunca ordusuna her zaman destek veren Aziz Türk Milletine ve Mücahit Kıbrıs Türk Halkına şükranlarımı sunarım. Ruhunuz şad olsun.”