1963-1964 ve 1974’te meydana gelen olaylarda kayıp olarak listelenen şahısların gömü yerlerinden çıkarılması, kimliklerinin belirlenmesi ve iade edilmesi çalışmalarında 1073 kişiye ait kemik kalıntısı bulundu ancak kazılarda kalıntı bulma oranı zaman aşımı nedeniyle yüzde 50’den yüzde 13’e düştü.
Birlik’ten yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Kıbrıs'ta yaşanan büyük trajedinin sonucunda, 3000'nin üzerinde insanımız suçsuz ve günahsız bir şekilde 'kayıp' edilmiştir.
İnsanlarımızın canice 'kayıp' edilmelerinin üzerinden onlarca yıl geçti. Daha fazla dayanacak gücümüz kalmamıştır. En erken bir zamanda tüm 'kayıp'larımızın akıbetlerinin belirlenmesini ısrarla istiyoruz.
Bu istemimizi güçlü bir şekilde, hem dünyaya, hem tüm Kıbrıs'a hem de Kayıp Şahıslar Komitesi’ne bildirmek için 'kayıp'larımıza ait büyük boy resimleri de yanımıza alarak bu toplantıya katılalım.”
Açıklamada, başta Kayıp Şahıslar Komitesi (KŞK) olmak üzere, Avrupa Birliği, Yunanistan, Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler’den şu taleplerde bulunuldu:
“Ailelerin haklarına saygı gösterilmesi. Siyaset için değil, 'kayıp'larımız ve aileleri için çalışılması. Halkla ilişkiler yerine, 'kayıp'larımıza ve ailelerine odaklanılması. Ailelere söz yerine, cevaplar verilmesi. Daha fazla şeffaflık, daha fazla insanlık. Katiller ve arkalarındaki devletlerin sorumlu tutulması ve cezalandırılması. Sorumlu devletlerin 'kayıp'larımızla ilgili arşivlerini bizlere ve KŞK'ne açması.”