Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’nin Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde İsrailli alıcılar ile Ukraynalı vericiler arasında yasa dışı organ nakli ticareti yapıldığına dair şüpheler olduğu duyumları üzerine denetim yapmak için giden bakanlık ekibine Hastane yönetimi tarafından izin verilmediğini açıklamasının ardından Yakın Doğu Üniversitesi de basın toplantısı düzenledi ve açıklamalar yaptı.
YDÜ Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Savaşan ve YDÜ Hastanesi Başhekimi Sevim Erkmen bugün düzenledikleri basın toplantısında, Hastanenin organ nakli konusundaki tüm hazırlıklarını tamamlayarak 2012 yılında “Organ nakli yapabilirsiniz” yazısı aldığını söylediler.
Yakın Doğu Hastanesi’nde bugün gerçekleştirilen toplantıda YDÜ yetkililerinin yanı sıra ilgili doktorlar da hazır bulundu.
SAVAŞAN
Basın toplantısında ilk sözü alan YDÜ Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Savaşan, Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’nin konu hakkındaki açıklamalarını “talihsiz” olarak niteledi.
Yaklaşık bir haftadır YDÜ Hastanesi hakkında basında çeşitli haberlerin yer aldığına dikkat çeken Savaşan, tedavisi yurt dışında yapılabilen hastalıkların tedavisinin YDÜ Hastanesi kurulduğu günden bu yana ülkede yapılabildiğini söyledi.
Devletin yurt dışına sevk ettiği başta kalp, travma ve kanser gibi hastalıklarının tedavilerinin devletin kontrolünde olan hastanelerinde yapıldığını anımsatan Savaşan, konu hakkında Sağlık Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde hastaların yurt dışı yerine ülkelerinde tedavi olabildiklerini kaydetti.
Bu süre içinde devletin sevk ettiği hastalara en kaliteli hizmeti vermek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Savaşan, Sağlık Bakanlığı ile YDÜ Hastanesi arasındaki protokollün yenilenmemesinin sebebinin Bakan Gülle’nin anlattığı gibi olmadığını savundu.
“DEVLETTEN 80 MİLYON ALACAĞIMIZ VAR”
YDÜ Hastanesi ile yapılan protokolün, Türkiye’de hizmet alınan hastanelerle yapılan protokollerden çok daha ucuz olduğunu ileri süren Savaşan, devletten sevk edilen hastalar dolayısıyla devletten 80 milyon gibi bir alacakları olduğunu iddia etti. Savaşan, bunların faturalarının Sağlık Bakanlığı’na gönderildiğini savundu.
Buna rağmen devletten sevk edilen hiçbir hastayı geri çevirmediklerini ileri süren Savaşan, bu durumu 4 yıldır ilk kez dile getirdiklerini söyledi.
Savaşan, KKTC’de yaşayan herkese uluslararası standartta, ailesinin yanında sağlık hizmeti verme gayelerinden sapmadan, uluslararası ve etik kurallara dayanarak, tıbbın gerektirdiği en yeni uygulamaları hastanelerinde verme amacında olduklarını ifade etti.
“ORGAN NAKLİ YAPABİLİR BELGESİ”
Savaşan, YDÜ Hastanesi’nin öncelikle kendi vatandaşına, böbrek, kalp ve diğer nakillerin yapılmasıyla ilgili tüm hazırlıklarını tamamlandığını anlatarak, hastanelerine, 2012 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından “organ nakli yapabilir belgesi” verildiğine dikkat çekti.
Bugüne kadar geçen zamanda, hastanelerine devlet sevkiyle 2 defa böbrek nakli yapılabilmesi için hasta gönderildiğini vurgulayan Ahmet Savaşan, hastanelerinde bugüne kadar 4 kez yapay kalp nakli yapıldığını anlattı.
“Organ nakli yapabilir belgesi” alınması ardından ilgili doktorlar, hemşire ve sağlık çalışanlarının tümünün konu hakkında eğitim aldıklarını vurgulayan Savaşan, hastanelerinin organ nakli için altyapısının uygun olduğu görüşünü dile getirdi.
Meclis kapanmadan önce geçirilen doku ve organ naklini düzenleyen yasaya, YDÜ Hastanesi profesörlerinin her türlü katkıyı koyduklarına dikkat çeken Savaşan, yetkililerin yasaya “5 yıl devlet hastanesinde yapılabilir” ibaresini koyarak, “siyasi bir karar ürettiğini”, ülkede yaşayan ve nakil bekleyen insanları “yurt dışına mahkum ettiğini” ve “medikal turizmin” önünü tıkadığını ileri sürdü.
Yasa hakkındaki süreci anlatan Ahmet Savaşan, yasanın YDÜ hastanesinin izini 5 yıl süreyle bertaraf edeceğini iddia etti. Savaşan, Cumhurbaşkanı tarafından geri çevrilen yasada gerekli düzenlemelerin yeniden yapılmasını istedi.
Organ nakli yapılması düşünülen hastaları hakkında da ayrıntılı bilgi veren YDÜ Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Savaşan, organ nakli konusunda yürütülen çalışmaların gizli olmadığını vurguladı.
“BÜTÜN KURALLARA UYGUN”
Yapılması planlanan nakillerin uluslararası kurallara uygun, etik değerlere bağlı ve geçmemesine rağmen mevcut yasanın bütün kurallarına uygun olduğunu savunan Savaşan,
Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’nin açıklamalarını kınayarak, “talihsiz” olarak niteledikleri ve toplumda yanlış anlaşılmalara neden olabileceğini savundukları açıklamaların düzeltilmesini istedi.
Sağlık Bakanı Ahmet Gülle’nin, YDÜ Hastanesi’ni denetlemek için gelen heyeti kabul etmediği hakkındaki açıklamalarını da değerlendiren YDÜ Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Savaşan, hastaneyi denetlemek için gelen heyetin geri çevrilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını savundu.
Savaşan, hastane yetkilileri, doktorlar, konu hakkındaki ilgili kişilerin bazılarının ameliyatta, bazılarının yurt dışında, bazılarının da hastası olması nedeniyle, denetimi yapacak kişilere makul sebepler göstererek, kendilerinin istedikleri bir saatte bir sonraki gün bütün kadroyu toplayarak görüşmeye davet ettiklerini söyledi.
Savaşan, denetimi yapacak heyetin hastaneye gelmesi veya gezmesinde bir sıkıntı olmadığını savunarak, heyetin geldiği gün hastaneden sadece başhekimin bulunduğunu savundu.
Bunun bildirimli bir toplantı olmadığını, adeta “baskın” gibi olan bir denetim olduğunu ileri süren Savaşan, denetim yapacak heyete istedikleri yeri denetleyebileceklerini, ancak tam teşekküllü bilgi için bir sonraki gün uygun bir saatte gelmelerini söylediklerini kaydetti. Savaşan, bu koşullarda heyetin kendi gönülleriyle hastaneden ayrıldığını ileri sürdü.
Savaşan, heyetin hastane yöneticileri tarafından itina ile ağırlandığını ve çalışmaları hakkında bilgi verildiğini söyledi.
Heyete uluslararası kurallar, kendi mevzuatları yasa ve katkı koydukları yasanın bütün maddelerine sadık kalarak etik ilkelere bağlı nakiller yapmak için hazırlık yaptıklarını anlattıklarını ileri süren Savaşan, heyetle birlikte yaklaşık 4-5 saat süren bir görüşme gerçekleştirdiklerini savundu.
Savaşan heyetle birlikte yoğun bakım, hemodiyaliz servisi, kan bankası ve hastaların yatacağı odalar olmak üzere gerekli olan bütün birimleri gezdiklerini belirterek, ziyaret ve denetlemeden duydukları memnuniyeti dile getirdiklerini anlattı.
Heyetle toplantı devam ederken Sağlık Bakan Ahmet Gülle’nin, YDÜ Hastanesi için Başsavcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ileri süren Ahmet Savaşan, Sağlık Bakanı Gülle’yi eleştirerek, bu tutumunun kabul edilemez olduğunu iddia etti.
Ülkeye gelen 2 yabancı hastaya nakil yapılması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Savaşan, nakil konusunda geniş çaplı araştırmaların yapıldığını, bu hastalara nakil yapılıp yapılmayacağının henüz kesinleşmediğini, bunun sonucunun kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.
Hastanenin üst düzey yöneticilerinin bugün konu hakkında, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı’na giderek bilgi verdiğini de ifade eden Savaşan, görüşmeler sonucunda bu konuda daha fazla açıklama yapmama kararı aldıklarını belirtti.
Savaşan konuşması sonrasında basının sorularını da yanıtladı. Savaşan bir soru üzerine Sağlık Bakanlığı’na gönderilen faturalarda sorun olmadığını kaydetti.
ERKMEN
YDÜ Hastanesi Başhekimi Sevim Erkmen de, hastanelerinin “organ nakli yapılabilir” belgesi alması ardından, böbrek nakli için devletin kendilerine hasta sevk ettiğini belirterek, devletin kendilerine hasta sevk edebildiğine göre, hastanelerinin nakil yapabileceğini onayladığını söyledi.
Konu hastanın yapılan tetkiklerinde böbrek nakline uygun bulunduğunu ancak hastanın eşinin nakilden vazgeçtiğini anlatan Erkmen, devletin daha sonra kendilerine 2 tane de yapay kalp nakli vakası gönderdiğini ileri sürdü.
Öte yandan kendilerine nakil için başvuran iki yabancı uyruklu hastanın tetkiklerinin devam ettiğini, gerekli yazışmalar ve araştırmaların devam ettiğini, yasaya uygunluğunun araştırıldığını anlatan Erkmen, devletin hastaneyi denetlemeyle ilgili girişimlerini baskın olarak niteledi.
Erkmen, ülkede 170’e yakın böbrek hastası olduğunu, bunların bir çoğunun böbrek nakli beklediğini belirterek, bunların yanı sıra ülkede organ nakli bekleyen bir çok hasta olduğunu, kendilerinin de onlara umut ışığı olmak istedikleri, sağlık yönünden toplumun, halkın refahı için çalıştıklarını söyledi.
Erkmen, misyonlarının Kıbrıs Türk halkının, kendi ülkesinde kimseye muhtaç olmadan kendi evindeymiş gibi çözmesi olduğunu ifade ederek, hastanenin çalışmalarını tıbbi etik kurallar ve AB normları çerçevesinde devam ettirdiğini kaydetti.
Kendilerinin kötü bir amacı olmadığını söyleyen Erkmen, konu hakkındaki açıklamalaarın çok rencide edici olduğuna işaret ederek, konu hakkında yapılan açıklamaları “talihsiz” olarak niteledi.